Tarım ve Hayvancılık

Sinit Göleti İlçe merkezi ve köyler dâhil nüfusun çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Tarımsal faaliyetler ve arazi ekilişi önem sırasına göre; buğday, ayçiçeği, çeltik, mısır, şeker pancarı, bağ, meyvecilik ve diğer bitkilerden oluşmaktadır. Hayvancılık; süt ve besi sığırcılığı, kısmen de koyunculuktan oluşmaktadır. Süt ve besi sığırcılığında hayvan varlığının büyük bir bölümü kültür ırkından oluşmaktadır. Melez hayvanlar az miktarda bulunmaktadır.

İlçede son yıllarda sanayileşme yönünde belli bir gelişme görülmekle beraber, ekonomik hayat büyük ölçüde tarıma dayalıdır.

Havsa Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü

1 İlçe Müdürü (Veteriner Hekim), 1 Veteriner Hekim, 3 Ziraat Mühendisi, 2 Tekniker, 2 Teknisyen, 1 Veteriner Sağlık Teknisyeni, 1 Araştırmacı, 1 Şoför, ve 2 Tarım işçisi olmak üzere 14 personel ile hizmet vermektedir.

2 adet faal hizmet aracı bulunmaktadır. İlçe müdürlüğü çalışmalarını Havsa Ziraat Odası binasında yürütmektedir.

Ayrıca TARGEL Projesi kapsamında 657.D.M.K. 4/b statüsünde sözleşmeli olarak Hasköy, Çukurköy, Musulça, Köseömer ve Oğulpaşa Köylerinde toplam 5 Ziraat Mühendisi ve Necatiye ve Yolageldi Köylerinde 2 Veteriner Hekim personel ile hizmet vermektedir.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ilçe müdürlüğü, İl Müdürlüğü Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı olarak görev yapan bir kuruluştur. Bu kuruluş İlçe Müdürü ve 21 personelden oluşmaktadır.

Adres: Varoş Mah. Eski San. Çarşısı PTT yanı Ziraat Odası Başkanlığı binası No:4/2 HAVSA
Telefon: 0284 3361019
Fax : 02843361017

Sanayi

Havsa İlçede faaliyet gösteren fabrika sayısı 12 dir. Bu fabrikalardan 7 adedi gıda sektöründe, 5 adedi tekstil sektöründedir. Gıda sektöründen 1 fabrika atıl vaziyettedir. Bu fabrikalar:



Kilim Mensucat Fabrikası
Muteks Tekstil Fabrikası
Tan Tekstil Fabrikası
Havsa Bobin Fabrikası
Havsa İlmek Fabrikası
Mamsan Fabrikası
Öztürkler Yem Fabrikası
Öztürkler Es Ticaret Un Fabrikası
Gülbeyaz Un Fabrikası
Kurbanoğulları Yağ Fabrikası
Hasköy Un Değirmeni

Havsa    Havsa    Havsa

Cumhuriyet mahallesinden çarşıHavsa, Milattan önce 3000 yılında "NİKİ" adı ile Antik Romalılar tarafından kurulmuştur. Uzun yıllar Roma Ordularının dinlenme yeri olarak kullanılan NİKİ, Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldıktan sonra Bizanslıların elinde kalmış ve biraz daha gelişmiştir.

Fatih Caddesi1356 yılında Rumeli’ye geçen Türkler, 1361 yılında NİKİ’yi zapt ederek buraya "HOSA"; adını vermişlerdir. Edirne, Osmanlı Devleti’nin hükümet merkezi olduktan sonra Hosa'da bulunan Rumlar, Padişah I. Murat’ın ikamet serbestisi ve din serbestisi ile ilgili fermanlarına aldırmadan burayı terk ederek, İstanbul ve Selanik taraflarına göç etmişler.

Dere ve Hacı Gazi mahallesiRumlardan boşalan kasaba ve köylere Anadolu'dan seçme aileler getirtilerek yerleştirilmiş ve Sokullu Mehmet Paşa'nın buraya önem vermesiyle de Türklük gelişmiştir. Gelen Türklerden özellikle her mahalleye bir bilgin veya ermiş kimsenin düşmesine dikkat edilmiştir. Bunlar kendi servetinin ve bilgisinin nispetinde mahallesine faydalı olmaya çalışmışlardır. Bulundukları mahallelere kendi isimleri verilmiştir. Bugün Hacı İsa, Hacı Gazi ve Helvacı Baba mahalleleri o dönemde getirilen göçmen ailelerin isimlerini taşımaktadır.

Kurtuluş bayramı kurban kesimi Halk Eğitim Merkezi Halk Eğitim Merkezi Kurtuluş Bayramı 27 Mayıs İlkokulu

Havsa İsmini Alışı

Kurtuluş bayramında gazilerEdirne’nin başkent olduğu yıllardan 1453 yılına kadar Havsa, saray ileri gelenlerinin av, mesire ve eğlence merkezi imiş. Baştan başa ormanla kaplı Havsa kırlarında her çeşit av hayvanı bol olduğundan saray ileri gelenleri yüzlerce kişilik sürek avları tertip ederlermiş. Sürek avları sonunda şölenler tertip edilir, sünnet ve evlenme düğünleri yapılırmış. Şölenlere vezirler, şehzadeler ve saray ileri gelenleri katılırmış.

1960 yılında HavsaPadişah II. Beyazıt’ın hanımlarından Hafıza Sultan, Şehzade YAVUZ’u Amasya’da büyüttükten ve Yavuz Trabzon Valisi olduktan sonra Edirne’ye gelmiş. Kendisine HAVSA ve civarı çiftlik olarak verilmiş. Bundan ötürü kasabaya bir müddet HAFSE denmişse de daha sonra bu telaffuz zorluğundan “HOSA” ile “HAFSE” arasında bir düzenleme yapılarak bugünkü HAVSA ismi doğmuştur. 1940 yılında Belediye olan Havsa, Türkiye’nin batıya açılan yolu üzerinde günden güne gelişen şirin bir ilçedir.

Belediyenin Kuruluş Hikayesi

1960 yılında Havsa pazarıİlçe olmadan, hatta belediyelik olmadan önce köy durumunda iken Havsa’nın muhtarı olan ilk Belediye Başkanı Ali Özden’in ifadesi:


Memleketimizde örfi idare vardı. Bütün işlerimizi Edirne’de bulunan Örfi İdare Başkanı Albay ile yürütüyorduk. 1940 yılının sonuna doğru Albay beni Edirne’ye çağırdı. Edirne’ye gittiğimde Albay bana “Havsa’yı belediyelik yapmanın zamanı geldi” dedi. Gereken evrakı hazırlattı ve bana imza ettirdikten sonra Ankara’ya gönderdi. Aradan 4-5 ay geçmişti. 1941 yılı mart ayı içinde belediyelik olması için evraklar onaylandı ve geldi. Albay yine bana “Seni reis ilan ediyorum” dedi. Bende Albay’a çok ricada bulundum ben bu işi beceremem, yapamam Albayım, bir başkasını yapalım dediysem de, “olmaz” dedi. “Seninle alıştık, seninle devam edeceğiz. Sonra önümüzdeki Nisan ayında 8 Kur’a ihtiyatlar askere alınacak, sende bu kuralar içerisinde varsın, belediye reisi olursan seni ihtiyat olarak askere almam” dedi. Bende kabul ettim. Böylece 1946 Temmuz ayına kadar 5,5 yıl Belediye Başkanlığı yaptım” dedi.

6 Mahallesi ve 22 köyü bulunan Havsa, Edirne iline bağlı bir bucak iken 1954 yılında 6324 Sayılı Kanunla ilçe olmuştur. İlçe merkezi ve köylerinde toplu yerleşim düzeni hakim olup, mezra ve kom bulunmamaktadır.

Merkez ilçe belediyesi dışında belde belediye teşkilatı bulunmamaktadır. Belediye sınırları içerisinde, Hacıisa, Helvacı, Hacıgazi, Varoş, Yenimahalle ve Cumhuriyet Mahalleleri olmak üzere 6 mahalle bulunmaktadır.

İlçe merkezine bağlı 22 köyün hepsinde su, elektrik ve telefon bulunmaktadır.
Hükümet Konağı Hükümet Konağı Hükümet Konağı Belediye

Nüfus

2014 Yılı Nüfus Bilgileri
KöylerErkekKadınToplam
Abalar 580 625 1.205
Arpaç 154 162 316
Azatlı 433 380 813
Bakışlar 125 116 241
Bostanlı 85 85 170
Çukurköy 133 159 292
Habiller 130 123 253
Hasköy 318 315 633
Kabaağaç 113 114 227
Köseömer 170 175 345
Kulubalık 100 112 212
Kuzucu 170 163 333
Musulca 154 162 316
Naipyusuf 256 267 523
Necatiye 312 316 628
Oğulpaşa 483 460 943
Osmanlı 548 549 1.097
Söğütlüdere 122 134 256
Şerbettar 440 376 816
Tahal 111 111 222
Taptık 223 241 464
Yolageldi 388 386 774
MahallelerToplam
Cumhuriyet 3.791
Hacıgazi 1.209
Hacıisa 713
Helvacı 339
Varoş 1.321
Yeni 1.524
  ErkekKadınToplam
İLÇE MERKEZİ 4.392 4.505 8.897
KÖY TOPLAMI 5.548 5.531 11.079
İLÇE TOPLAMI 9.940 10.036 19.976

HavsaBerekete gebe Trakya ovaları boyunca aracınızla yol alırken, yeri gelir sarı sıcak tonlarıyla kanola tarlalarını, yeri gelir dolu dolu arpa-buğday başaklarını seyrederek girersiniz Havsa'ya. Mevsim yazsa ayçiçekleri tebessüm etmektedir sağınızda solunuzda. Eğer, Uzunköprü yönünden Havsa'ya doğru geliyorken çeltik danelerini rüzgara emanet eden çiftçilere daha sık rastlar olmuşsanız, bilin ki mevsim sonbahardır artık.

İlçenin mütevazi otogarına kavuştuğunuz kavşakta ilçenin tarıma-toprağa sarılışını sembolize eden devasa ayçiçeği figürleri karşılar ziyaretçileri. İlçenin kendini konumlandırdığı vizyon hakkında genel bir fikriniz olur. Havsa'nın tarihi dokusunun izlerini ise ancak ilçenin sokaklarına daldığınızda sürmeye başlarsınız.

Havsaİster İstanbul yönünden, isterse Çanakkale yönünden Edirne’ye gidiyor olun, ilin 27 km uzağındaki ilçesi Havsa karşılar sizi. Hoş; Havsa’nın içine girmeden, ilçenin kıyısından geçen alternatif yollarla da Edirne’ye ulaşmak mümkündür ya, yine de Havsa Edirne’nin kapısının anahtarı gibidir. Edirne’nin ismini dile düşürmüş Uzunköprü, Keşan, Enez ve İpsala gibi ilçelerinin yanında Havsa ismi bir parça gölgede kalmış gibi dursa da, Havsa’yı tanımaya kalkarsanız köklü bir tarihe sahip pırıl pırıl bir ilçe çıkacaktır karşınıza.

Edirne’ye bağlı Havsa ilçesi ilin 27 km doğu-güneydoğu yönünde yer alır. İlçenin diğer komşuları güneyinde yer alan Uzunköprü, kuzeyinde yer alan Süloğlu, güney-güneydoğusunda yer alan Pehlivanköy ile doğusunu çevreleyen Kırklareli il merkezi ile aynı ilin Babaeski ilçeleridir.

HavsaErgene havzasının kuzeyindeki verimli Trakya ovalarının topraklara sahip ilçe, Ergene’yi besleyen ve kuzey-güney yönünde uzanan küçük dereler tarafından şekillendirilmiş peneplen tepelerden oluşan coğrafi bir yapıya sahiptir. İlçenin denizden yüksekliği 32 mt olup, 545 km2 toprak bütünlüğüne sahiptir.

İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Tarıma dayalı bazı sanayii dalları da kurulmuştur. Yetiştirilen başlıca ürünler, buğday, ayçiçeği, şeker pancarı, üzüm, pirinç, kolza, arpa, kavun ve karpuzdur. Bunlar arasında buğday ve ayçiçeği üretimi yüksek düzeydedir. İlçede en çok koyun ve sığır beslenir ve bunlardan süt ürünleri elde edilir. Havsa’da hayvansal ürünleri ve tarım ürünlerini işleyen tesisler bulunmaktadır.

HavsaHavsa, Romalılar tarafından Niki ismi ile kurulmuştur. Bizanslılar döneminde küçük bir köy niteliğindeki Havsa, Sultan I.Murat zamanında Osmanlı topraklarına katılmış ve buraya Hoşa ismi verilmiştir. Burada yaşayan Rumlar İstanbul ve Selanik’e göç etmişler ve daha sonra Anadolu’dan getirilen göçmenler buraya yerleştirilmiştir. XVI. yüzyılda Sokullu Mehmet Paşa’nın buraya yerleşmesi ile Havsa daha da gelişmiştir. Sultan II.Beyazıt’ın eşi, Hafize Sultan’ın buraya yerleşmesinden sonra ilçeye kısa bir süre Hafse denilmiş, sonraları bu isim Havsa’ya dönüşmüştür.

Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılarca işgal edilmiştir. 4 Kasım 1922'de bu işgalden kurtulmuştur. Cumhuriyet döneminden önce bucak olan Havsa 1954’te de ilçe konumuna getirilmiştir.

Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Havsa
Havsa Havsa Havsa Havsa Balkan şehitleri anısına dikilen İntikam Taşı
Öğretmen evi Park Kurtbey mezarı Kurtbey mezarı Sokullu Camii
Havsa Havsa Sokullu Camii Sokullu Camii Sokullu Camii

ADI SOYADI : AYHAN ORAK Ayhan Orak
BABA ADI : AHMET
DOĞUM TARİHİ : 08. 08. 1973
ADRESİ : ŞERBETTAR / HAVSA
ŞEHADET YERİ : HAKKARİ / YÜKSEKOVA
ŞEHADET TARİHİ : 28 TEMMUZ 1994
ŞEHADET ŞEKLİ : Şehit Piyade Komando Çavuş Ayhan ORAK, 08. 08. 1973 tarihinde Almanya’da işçi olarak çalışan Ahmet ve Saniye Orak çiftinin oğludur ve Almanya’da dünyaya gelmiştir. İlköğrenimini Şerbettar köyünde, ortaöğrenimini Edime Mimar Sinan Endüstri Meslek Lisesi’nde tamamladı. 26. 02. 1993 tarihinde Edirne Askerlik Şubesi Komutanlığı tarafından askeri temel eğitimini yapmak üzere Komando Okul Komutanlığına sevk edilmiş ve askeri eğitimini tamamladıktan sonra Hakkari İli Dağ komando Tugayı Komutanlığı Tabur Komutanlığı emrine dağıtımı yapılmıştır. 28. 07. 1994 tarihinde Hakkari İli Yüksekova İlçesi Esenyamaç bölgesinde bölücü terör örgütü PKK mensupları ile girişilen silahlı çatışma da şehit edilmiştir. Bekar olan Şehit Piyade Komando Çavuşu Ayhan ORAK’ın naaşı 1994 Ağustos ayında yapılan askeri bir törenle Havsa İlçesi Şerbettar köyü mezarlığına defnedilmiştir. Ailesi halen Havsa İlçesi Şerbettar köyünde ikamet etmektedir.

ADI SOYADI : ENGİN GAVAK Engin Gavak
BABA ADI : LATİF
DOĞUM TARİHİ : 14. 07. 1973
ADRESİ : AZATLI KÖYÜ / HAVSA
ŞEHADET YERİ : ŞIRNAK / BESTA
ŞEHADET TARİHİ : 09. 08. 1993
ŞEHADET ŞEKLİ : Şehit Topçu Onbaşı Engin GAVAK, 14. 07. 1973 tarihinde Havsa İlçesi Azatlı köyünde dünyaya geldi. Latif ve Fethiye Kavak çiftinin oğludur. Şehit Topçu Onbaşı Engin GAVAK ilkokulu ve ortaöğrenimini aynı köyde tamamladı. Daha sonra öğrenimine devam etmeyerek askerlik çağına kadar çeşitli iş kollarında çalıştı. Askerlik çağına gelince 29. 02. 1993 tarihinde silah altına alınarak 1. Komando Tugayı Topçu Taburu Komutanlığı emrine verilmiştir. 09. 08. 1993 tarihinde Şırnak İli Besta köyü mevkiinde bölücü terör örgütü PKK mensupları ile girişilen çatışmada PKK’nin döşediği mayına basması sonucunda şehit olmuştur. Bekar olan Şehit Topçu Onbaşı Engin GAVAK, 1993 yılında yapılan askeri bir törenle Azatlı köyü mezarlığına defnedilmiştir. Ailesi halen Havsa İlçesi Azatlı köyünde ikamet etmektedir.

ADI SOYADI : HAKAN ŞEKER Hakan Şeker
BABA ADI : RAFET
DOĞUM TARİHİ : 24. 05. 1972
ADRESİ : HACIGAZİ MAH. / HAVSA
ŞEHADET YERİ : TUNCELİ / OVACIK
ŞEHADET TARİHİ : 11. 06. 1994
ŞEHADET ŞEKLİ : Şehit Jandarma Komando Onbaşı Hakan Şeker, 11. 06. 1972 tarihinde Edirne İli Havsa İlçesinde dünyaya geldi. Rafet ve Esma Şeker çiftinin oğludur. Şehit Jandarma Onbaşı Hakan Şeker ilkokulu Havsa Sokullu İlkokulu’nda okudu. Ortaokulu Havsa’da ve Liseyi Edirne Meslek Lisesi’nde tamamlamıştır. Daha sonra öğrenimine devam etmeyerek askerlik çağına gelinceye kadar serbest meslekle uğraştı. Edirne Askerlik Şubesi Komutanlığınca Askerlik hizmetini tamamlamak üzere Manisa Kırkağaç Jandarma Er Eğitim Komutanlığına sevk edildi. Temel askerlik eğitimini tamamladıktan sonra, Tunceli Jandarma İl Alay Komutanlığı Hozat İlçe Jandarma Komutanlığı emrine verildi. 11. 06. 1995 tarihinde Tunceli ili Ahpanos vadisi Kutuderi bölgesinde bölücü terör örgütü PKK mensuplarıyla yapılan silahlı çatışmada şehit edilmiştir. Bekar olan Şehit Jandarma Komando Onbaşı Hakan ŞEKER, 1995 yılında yapılan askeri bir törenle, Havsa İlçesi Mezarlğına defnedildi. Ailesi halen Havsa İlçesi Hacıgazi Mahallesinde ikamet etmektedir.

ADI SOYADI : HASAN DANACI Hasan Danacı
BABA ADI : MUSTAFA
DOĞUM TARİHİ : 24. 05. 1972
ADRESİ : ABALAR KÖYÜ / HAVSA
ŞEHADET YERİ : İSTANBUL
ŞEHADET TARİHİ : 11. 01. 1988
ŞEHADET ŞEKLİ : Mustafa ve Aviş Danacı çiftinin oğlu Hasan DANACI, 1946 doğumludur. 1950 yılında ailece göç ederek Edirne İli Havsa İlçesi Abalar köyüne iskan olmuşlardır. Hasan Danacı, ilkokulu Abalar köyünde, ortaokulu Havsa’da okumuş ve daha yüksek öğrenim yapmadan serbest çalışmıştır. Askerliğini Jandarma çavuşu olarak yaptıktan sonra, polis teşkilatına başvurarak polislik görevini Anadolu’nun bir çok ilçelerinde yaptıktan sonra İstanbul İline tayini çıkmış ve burada görevde iken PKK’nin kolu olan başka örgüt militanları ile çarpışırken 11. 01. 1988 tarihinde şehit olmuştur. Hasan DANACI evli ve ikisi kız biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıydı.

ADI SOYADI : MEHMET BİROL Mehmet Birol
BABA ADI : NAİL
DOĞUM TARİHİ : 10. 12. 1964
ADRESİ : ARPAÇ KÖYÜ / HAVSA
ŞEHADET YERİ : ELAZIĞ BİNGÖL KARAYOLUNUN BİLALOĞLU MEVKİİ
ŞEHADET TARİHİ : 24. 05. 1993
ŞEHADET ŞEKLİ : Şehit Öğretmen Mehmet Birol, 10. 12. 1964 tarihinde Edirne İli Havsa İlçesi Arpaç köyünde dünyaya geldi. Nail ve Hafize çiftinin oğludur. İlkokulunu Arpaç köyünde, ortaokulunu Hasköy Ortaokulu/nda tamamladı. Liseyi Edirne’de bitirdi. Edirne Eğitim Yüksek Okulu’ndan mezun olduktan sonra, 1988 yılında Muş İli Malazgirt İlçesi İyikomşu köyüne ilkokul öğretmeni olarak atandı. Öğretmen Mehmet Birol Elazığ karakolunda 24. 05. 1996 tarihinde bölücü terör örgütü PKK mensuplarınca şehit edildi. Şehit Mehmet Birol, Havsa İlçesi Arpaç köyünde büyük bir törenle mezarlığa defnedildi. Ailesi Arpaç köyünde ikamet etmektedir.

ADI SOYADI : OKYAY DEVECİ Okyay Deveci
BABA ADI : NECATİ
DOĞUM TARİHİ : 23. 06. 1973
ADRESİ : YENİMAHALLE / HAVSA
ŞEHADET YERİ : KUZEY IRAK
ŞEHADET TARİHİ : 31. 05. 1995
ŞEHADET ŞEKLİ : Şehit Jandarma Komando Onbaşı Okyay Deveci, 1973 yılında İzmir İli Karşıyaka İlçesinde dünyaya gelmiştir. Necati ve Saadet Deveci çiftinin oğludur. Şehit Jandarma Komando Onbaşı Okyay DEVECİ, ilköğrenimini 1985 yılında Edirne İli Havsa İlçesi 27 Mayıs İlkokulu’nda sonra da Orta ve Lise öğrenimini Havsa Lisesi’nde tamamladı. Askerlik çağına gelinceye kadar serbest meslekle uğraştı. 21. 08. 1994 tarihinde Edime Askerlik Şubesi Komutanlığınca askerlik hizmetini yapmak üzere Hatay Serinyol 121. Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığına sevk edildi. Temel askerlik eğitimini tamamladıktan sonra Van Jandarma Komanda Tabur Komutanlığı emrine dağıtımı yapılmıştır. 31. 02. 1995 tarihinde Kuzey Irak’a yapılan sınır ötesi harekatta bölücü örgüt PKK mensuplarıyla yapılan silahlı çatışma sonucunda şehit edilmiştir. Bekar olan Şehit Jandarma Komando Onbaşı Okyay DEVECİ’nin naaşı 1995 yılında yapılan askeri bir törenle Havsa İlçesi Mezarlığına defnedilmiştir. Şehidin ailesi Halen Havsa İlçesi Yeni Mahalle’de ikamet etmektedir.

ADI SOYADI : RUŞİT AKINCI Ruşit Akıncı
BABA ADI : RAŞİT
DOĞUM TARİHİ : 20. 01. 1971
ADRESİ : KÖSEÖMER KÖYÜ / HAVSA
ŞEHADET YERİ : KİLİS
ŞEHADET TARİHİ : 14. 10. 1992
ŞEHADET ŞEKLİ : Şehit Jandarma Er Ruşit AKINCI, 1973 yılında Almanya’da dünyaya gelmiştir. Raşit ve Emine AKINCI çiftinin oğludur. Şehit Jandarma Er Ruşit AKINCI Havsa İlçesi, Köseömer Köyü İlkokulu’nda okuduktan sonra kalan sınıflarını Almanya’da tamamladı ve ortaokulu Edirne’de okuyarak tamamladı. Daha sonra öğrenimine devam etmeyerek askerlik çağına gelene kadar serbest meslekle uğraştı. 1992 yılında Edirne Askerlik Şubesi Başkanlığı tarafından, askerlik hizmetini tamamlamak üzere Bilecik Jandarma Ulaştırma Er Eğitim Taburu Komutanlığının bulunduğu Söğüt’e sevk edildi. Temel askerlik eğitimini tamamladıktan sonra Gaziantep İli Kilis İlçesi İlçe Jandarma Komutanlığı’nın emrine dağıtımı yapıldı. 14. 10. 1992 tarihinde bölücü terör örgütü PKK mensupları ile yapılan silahlı çatışma sonucunda şehit edilmiştir. Evli olan Şehit Jandarma Er Ruşit AKINCI, 1992 ekim ayında yapılan askeri bir törenle Havsa İlçesi Köseömer Köyü Aşağı Mahalle Mezarlığına defnedildi. Ailesi halen Köseömer köyünde ikamet etmektedir.

ADI SOYADI : TACETTİN SOBACI Tacettin Sobacı
BABA ADI : SELAHATTİN
DOĞUM TARİHİ : 19. 01. 1973
ADRESİ : ŞERBETTAR / HAVSA
ŞEHADET YERİ : ŞIRNAK / SİLOPİ / ÇALIŞKAN
ŞEHADET TARİHİ : 11. 06. 1994
ŞEHADET ŞEKLİ : Piyade Şehit Onbaşı Tacettin SOBACI, 1973 yılında Havsa İlçesi Şerbettar köyünde dünyaya geldi. Selahattin ve Hatice Sobacı çiftinin oğludur. Şehit Piyade Onbaşı Tacettin Sobacı İlköğrenimini Şerbettar köyünde tamamlamıştır. 26. 02. 1993 tarihinde silah altına alınarak temel askerlik eğitimini tamamladıktan sonra, 3. Zırhlı Tugayı Topçu Tabur Komutanlığı emrine dağıtımı yapılmıştır. 11. 06. 1994 tarihinde Şırnak ili Silopi ilçesi Mesut karakolu bölgesinde bölücü terör örgütü PKK mensupları ile çıkan çatışma sonucunda şehit edilmiştir. Bekar olan Şehit Onbaşı Tacettin SOBACI, 13. 06. 1994 tarihinde yapılan askeri bir törenle Şerbettar köyü Mezarlığına defnedilmiştir. Şehidin ailesi halen Havsa ilçesi Şerbettar köyünde ikamet etmektedir.


Gaziler

 ADISOYADIGAZİ OLDUĞU YERİLÇE/KÖY
1 AHMET ÇIĞLA KIBRIS HAVSA
2 MEHMET BİNER KIBRIS HAVSA
3 AHMET ADA KIBRIS ABALAR KÖYÜ
4 FERHAT PALABIYIK KIBRIS ABALAR KÖYÜ
5 İDRİZ SARICA KIBRIS KÖSEÖMER KÖYÜ
6 NECDET KAHRAMAN KIBRIS KÖSEÖMER KÖYÜ
7 İSMAİL KARA KIBRIS MUSULÇA KÖYÜ
8 HALİL KAYACIK KIBRIS NECATİYE KÖYÜ
9 VAHİT EREN KIBRIS NECATİYE KÖYÜ
8 AHMET KARAKOYUN KIBRIS OĞPULPAŞA KÖYÜ
11 HALİL İBRAHİM EDİZ KIBRIS OĞPULPAŞA KÖYÜ
12 RAHMİ KARATAY KIBRIS OĞPULPAŞA KÖYÜ
13 SÜLEYMAN ALTIN KIBRIS OĞPULPAŞA KÖYÜ
14 ŞEVKET DARCAN KIBRIS OĞPULPAŞA KÖYÜ
15 AHMET ŞAHİN KORE OSMANLI KÖYÜ
16 EMİN TEKİN KIBRIS OSMANLI KÖYÜ
17 YAKUP TURA KIBRIS OSMANLI KÖYÜ
18 FERHAT OKUMUŞ KIBRIS ŞERBETTAR KÖYÜ
19 CEMİL AKGÜN KIBRIS ŞERBETTAR KÖYÜ
20 İSMAİL BAYER KIBRIS TAPTIK KÖYÜ
21 ÜMİT SAYACILAR GÜNEYDOĞU KULUBALIK KÖYÜ
22 HASAN BÖLGE GÜNEYDOĞU HASKÖY K. YOLLARI

Enez Köyleri
Eski yıllarda, halk arasında İrem Köy olarak anılan bu köyün Abdurrahman Dede adında biri tarafından kurulduğu söylenir. Öykü şöyledir

Köse Rahman ve Köse Azder adında iki kardeş buralara gelerek önce Çeribaşı Köyü'ne yerleşirler. Ancak aralarında bir anlaşmazlık çıkınca, Köse Rahman, Abdürrahim'in bulunduğu yere gelerek köyü kurar.
Abdurrahman (Abdürrahim) Dede'nin mezarı köy içindedir ve bu yer yatır olarak ta anılır.

Balkan Savaşı yıllarında Bulgarların köyü işgal etmeleri ve köylülerin bir milis kuvveti oluşturarak Bulgarlara karşı mücadele vermeleri ve onları köy sınırları dışına çıkarmaları, işgalcilerin köylüyü camide toplayarak çeşitli işkenceler yapmaları ve bütün bunlara ilişkin anılar, köylüler arasındaki tazeliğini korumaktadır.

Edirne iline 150 km, Enez ilçesine 20 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 276 kişidir.

Abdürahim Dede'ye ait olduğu kabul edilen mezar ve yatır ziyarete açıktır.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.


Abdürrahim Abdürrahim Abdürrahim
Abdürrahim Abdürrahim Abdürrahim

BüyükevrenBir zamanlar halk arasında Yassıören olarak anılan, ancak ilk adı Evrenkebir olan Büyükevren in kuruluş tarihi hakkında net bilgi yoktur. Büyükevren in ilk kuruluş yeri Köyün batısındaki Taşlık Sırtı denilen yerdir. Köy sonra, Ören denilen yere, daha sonra da şimdiki yerine kurulmuştur. Köyün güneyindeki "Kıran Mezarlığı" orta çağda (Avrupa'da görülen veba salgını gibi olabilir) yaşanan toplu ölümlerden kaldığı sanılmaktadır. Mezarlık hala mevcuttur. Mezarlığın 250 m. güney batısında Kazankayaları denilen yer (ki şu an köy çöplüğü olan) vardır. Burada büyük boyutta birbirine paralel taşlar (bundan 40-50 yıl öncesine kadar) vardı. Rivayete göre ölüler burada yakılan ateşler üzerinde kaynatılan su ile defin işlemleri yapılarak mezarlığa gömülmüş.

Büyükevren1877-78 Osmanlı Rus Savaşı (93 Harbi) öncesinde, köyün bulunduğu yerde 7-8 hane ikamet etmekteymiş. Savaş nedeniyle göçmen olarak gelenler, köye 6 km uzaklıkta, deniz kenarında Demirci mevki denilen yere yerleşmek istemişler ve evlerini burada inşa etmişler. Ancak Büyükevrende yaşayanlar, ayrı bir köy kurulmasına karşı çıkınca, göçmenler Büyükevren'e gelip yerleşmişler. Köy halkının tamamına yakını 93 muhaciridir.



BüyükevrenKöy 1912-1922 arasında iki defa Yunan bir defa Bulgar işgaline maruz kalmıştır. Balkan Savaşında önce Yunanlar gelmiş sonra Yunanlar çeklip (Batı Trakya Bulgaristan'a verilince) Bulgarlar gelmiş, İkinci Balkan Savaşında Bulgarlar yenilince çekilmişler. Kurtuluş savaşı zamanında bir defa daha Yunan işgaline uğrayan köy, Kasım 1922 de düşman işgalinden kurtulmuş. Büyükevren adı Cumhuriyet'ten sonra verilmiştir.

Enez'in ticari hareketi en yoğun olan bu köyü, Edirne iline 155 km, Enez ilçesine 13 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 834 kişidir.

BüyükevrenKöyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Köyde süt ürünleri fabrikası bulunmaktadır. Köyün sahili de vardır. Altın kumu, çam ormanları ve doğal alanıyla görülmeye değerdir. Sahilde Mavigök,Tes-iş, Martı ve Mehtap gibi birçok siteler bulunmaktadır. Turizme açık değildir. Köyde en fazla çiftçilik ve hayvancılık son yıllarda da çeltikçilik (pirinç) yapılır.

Eğitim köydeki "Büyükevren Aziz Yörük İlköğretim Okulunda yapılmaktadır. Büyükevren'de Taşıma merkezli İlköğretim Okulu vardır. Çevresindeki 8 köyden 1. ve 2. kademeye öğrenciler taşınmaktadır.

Büyükevren sahili Büyükevren sahili Büyükevren sahili
Büyükevren sahili Büyükevren sahili Büyükevren sahili


ÜÇ HANELİ KÖY: ÇANDIR
Çandırda hayvancılıkKuruluş tarihi bilinmemekle birlikte adını üzerinde bulunduğu dağdan aldığı söylenebilir. Çandır Dağı'nın yükseklerinde bir manastır kalıntısı bulunmaktadır. Çandır Enez'in en küçük köyü olup köy sadece 3 hanedir ve 2014 yılı nüfusu 10 kişidir. Aslen Çerkez'dirler.

Edirne iline 137 km, Enez ilçesine 33 km uzaklıktadır.


Çavuşköy1927 yılından önce köy dışında bir kulübede Çavuş adında biri oturmaktaymış. Daha sonra bu kişinin yanına başka aileler ile, Bulgaristan ve Yunanistan'dan gelen göçmenler yerleşmiştir. Köyün doğu tarafında bir manastır kalıntısı bulunmaktadır.

Edirne iline 162 km, Enez ilçesine 8 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 429 kişidir.

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. 4 adet bakkalı ve 2 adet kahvehanesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi vardır ancak eleman yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.


Çavuşköy Çavuşköy
Çavuşköy Çavuşköy

ÇeribaşıRivayete göre köyün karşısında ufak bir Osmanlı askeri karakolu vardır (bunu doğrulayan kalıntılar ve yıkıntılar da vardır). Bu yüzden Çeribaşı (günümüz Türkçesinde Çeri, asker demek) geldiği söylenmektedir. Köye ilk yerleşen insanın Köse Azder olduğu ve ailesi ve kardeşleri ile yerleştiği söylenmektedir. Kardeşlerinden Köse Rahman bir grup insanla ayrılıp Abdurrahim köyünü kurduğu söylenir ve bunu köy adı da doğrular diye bilinir. Çünkü Abdurrahim, Rahimin kulları demektedir.

ÇeribaşıKöye 93 Harbi'nden başlayarak Cumhuriyet yıllarına kadar Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarında kalan yerlerden soydaşlarımız gelmiştir. Bu aileler köyle çok kaynaşmış olduğundan bu ayrım yapılamamaktadır.

Edirne iline 151 km, Enez ilçesine 19 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 230 kişidir.

ÇeribaşıKöyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Çeribaşı'da 2005 yılından bu yana meyve üretimi yapılmaktadır. Kiraz, şeftali, elma, erik ve çilek yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi köyün bir kısmında vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik, sabit telefon ve internet vardır. Ayrıca ekilebilir arazide kapalı sulama sistemi mevcuttur.

Çeribaşı Çeribaşı Çeribaşı Çeribaşı Çeribaşı


GülçavuşKöyün ilk adı Kelçavuş'muş. İlk olarak köye savaş gazisi bir çavuşun yerleştiği rivayet edilir. Sonralardan köyün ismi Gülçavuş olarak değiştirilmiştir. Köyün camisini Kelçavuş'un yaptırdığı söylenir. Mezarlık da Kelçavuş zamanından kalmadır. Komşu köyleri Sultanice ve Küçükevren'dir.

Edirne iline 152 km, Keşan ilçesine 58 km, Enez ilçesine 18 km uzaklıktadır. Sahil ile köy arası 4 km'dir. Denizi temiz olmakla birlikte sahil bakımından da oldukça büyük bir yüz ölçümüne sahiptir.

2014 yılı nüfusu 321 kişidir.

Köyde ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.


Gülçavuş Gülçavuş Gülçavuş Gülçavuş
Gülçavuş Gülçavuş sahili Gülçavuş sahili  

HasköyKöyün adının nereden geldiği tam olarak bilinmemesine rağmen köyün yaşlılarının söylediğine göre çok eskiden bir değirmen olduğu, bu değirmende de o günün şartlarına göre çok güzel kabul edilen HAS undan ekmek yapılmaktaymış. Köyün adının da buradan geldiği sanılmaktadır.

Balkan Savaşı öncesinde Bulgarlar ile birlikte yaşandığı yaşlılarca anlatılmaktadır. Balkan Savaşı başladığında Bulgarların köyden kaçarken köylülere işkenceler yaptıkları ve köylülerden birçok kişiyi de öldürdükleri söylenmektedir. Köy Balkan Savaşlarında ve Çanakkale Savaşlarında şehit vermiştir.

Köyüün kuruluşu tarih olarak tam bilinmemekle birlikte, köy camisinin son onarım tarihlerinden birinin 1810 oluşu eski bir köy olduğuna işaret etmektedir..

Köyde, adı Fazlı olan bir Bölük Komutanı tarafından yaptırıldığı bilinen Şehitlik vardır ki; bu Şehitlikte 23 Kasım 1913'te Bulgarlar tarafından öldürülen 18 Türkün mezarı bulunmaktadır.

Hasköy'de 1995 yılında yapılan yüzeysel arkeolojik kazılarda (Asarlık Tepesi) 4. yüzyıl keramiği ile boyalı çatı kiremit parçalarına rastlanmıştır. Ortaya çıkarılan buluntular bu tepede Helenistik dönemin önemli kalelerinden birinin bulunduğunu göstermektedir.

HasköyEdirne iline 146, Enez ilçesine 24 Km. uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 294 kişidir.

Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Hasköy Hasköy Hasköy Hasköy Hasköy
Hasköy Hasköy Hasköy Hasköy Hasköy
  Hasköy Hasköy Hasköy  


HisarlıAdını yakınında bulunan hisardan (kale) almıştır. Köy Bulgarlardan kalmadır. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, Bulgarlar, köyü terk edince Yeniceköy halkından buraya gelip yerleşenler olmuş; daha sonra Keşan'ın Gündüzler ve Muhacir köylerinden gelenler dışında, 1928-1936 yıllarında, Bulgaristan göçmenleri gelmişlerdir.

Edirne iline 145 km, Enez ilçesine 25 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 162 kişidir.

Köyde tarihi eser olarak, oyma yalaklar, fırınlar, mağazalar ve kilise harabeleri bulunmaktadır. Hisarlı Dağı'nda dinlenme parkı bulunur.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Hisarlı Hisarlı Hisarlı Hisarlı Hisarlı


IşıklıKöyün eski adı Arnavutköy'dür. Köy Kosova'nın Priştine şehri Podoyova köyü sakinleri başta olmak üzere Yugoslavya ve Arnavutluk'tan gelen göçmenlerce kurulmuştur. Sonraki yıllarda köye Yunanistan ve Bulgaristan'dan gelenler olmuştur. Köyde birlikteliği sağlamak amacıyla 1965 yılında, Arnavutköy adı değiştirilerek, Işıklı 'ya dönüştürülmüştür.

Bir anlatıma göre ise, köy önce bir Rum papaz tarafından kurulmuş; Arnavutlar, Cumhuriyet ilanından sonra, buraya gelmişlerdir.

IşıklıKöyün kuzeybatısında bulunan Manastır (Çandır Dağında) yıkılmış ve malzemeleri köylüler tarafından kullanıldığı için zamanımıza ulaşamamıştır.

Edirne iline 140 km, Enez ilçesine 30 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 396 kişidir.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.


Işıklı Işıklı Işıklı Işıklı
Işıklı Işıklı Işıklı Işıklı

KaraincirliKöy 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı (93 Harbi) sonrasında Bulgaristan'ın Hasköy kazasından gelen göçmenlerce kurulmuştur. Köyde, adını bu köye verdiği söylenen incir ağaçlarından birinin kapladığı alanda, bir tapınak veya kiliseye ait olduğu söylenen kalıntılar vardır. Ayrıca deniz sahilinde bir tarihi kale bulunmaktadır. 210 haneden oluşan köyde, Sait Başaran idaresinde yapılan yüzey araştırmasında, M.Ö.5. yüzyıldan 18. yüzyıla kadarki zaman dilimini temsil eden keramik kap parçaları bulunmuştur.

Edirne İline 147 km, Enez İlçesi'ne 23 km ve Keşan İlçesi'ne 42 km. uzaklıktadır. Köy Saroz Körfezi kıyısına 3 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 576 kişidir.

KaraincirliKöyün iklimi, Edirne Karasal ikliminden ziyade güneyinde bulunan Gökçeada ve Bozcaada ılıman karasal iklimin etki alanı içerisindedir. Yazları sıcak ve ılık, kışları yağışlı ve soğuk geçmektedir.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem de kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Karaincirli Karaincirli Karaincirli Karaincirli Karaincirli
Karaincirli sahili Karaincirli sahili Karaincirli sahili Karaincirli sahili Karaincirli sahili
Karaincirli sahili Karaincirli sahili Karaincirli sahili Karaincirli sahili Karaincirli sahili
  Karaincirli Tuzla Gölü Karaincirli Tuzla Gölü Karaincirli Tuzla Gölü  


KocaaliKöyün kurulu olduğu yerde bir zamanlar Rumlar yaşıyormuş. Bilinen en eski tarihinin 500 yıllık olduğu rivayet edilmektedir. Rum köyünün ismi "Ayazma" imiş. Hatta Almanya'da yapılan bir araştırmaya göre, köy bir zamanlar Gelibolu'ya kadar olan köylerin nahiyesiymiş. Eski yerleşim yerinden kalma 3 köprü, 1 çeşme, 5 kuyu bulunmaktadır. Kilise ise yıkılıp yok olmuş durumdadır. Mübadele zamanlarında köye Yugoslavya, Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerde yaşayan Türkler göç etmiştir. İlk zamanlarda köyde yel değirmenleri, üzüm bağları, cevizlik ve ayvalık olduğu söylenmektedir. Köy halkı Arnavut, Pomak, Gacal, Yörük, Kayalı olmak üzere 5 gurup olarak yaşamını sürdürmektedir. Fakat bu ayrılık yok olmuş durumdadır.

KocaaliKöyün ismi hakkındaki söylenti şöyledir:
Köyün kurulu olduğu yerde ilk zamanlarda bir çiftlik varmış. Çiftliğin bulunduğu yer Değirmencik Deresi ile Aydere arasında kalıyormuş. Bugünkü Çiftlik Sırtı mevkii olarak bilinen yermiş. Çiftliğin de çok iyi niyetli bir çiftlik ağası varmış. Ağanın yanında çalışan ve çitliği idare eden, Ali isminde uzun boylu bir bekçi varmış. Bu sebeple kendisine Kocaman Ali derlermiş. Çiftlik sahibi bekçiyi çok severmiş. Gel zaman git zaman, çiftlik sahibi bir gün bekçisini yanına çağırmış ve demiş ki; Ali bekçi, sana 1 saat zaman veriyorum. Al şu atı, 1 saat zaman içinde bu çiftliğin etrafında dolaşabildiğin yerleri sana vereceğim. Ali bekçi hemen atına atlamış, öyle hızlı sürmüş ki atını, 1 saat sonunda at çatlamış ama dolaştığı yerler onun olmuş. Kendisi uzun boylu, çalışkan ve iyi birisiymiş. Herkes ona Kocaman Ali dermiş ve çok sevilirmiş. Kocaman Ali Kocaman Ali bir gün Kocaali şekline dönüşmüş ve köyün ismi de böylelikle KOCAALİ olmuş.

KocaaliKomşu köy olan Çelebi Köyü de, bir zamanlar Kocaali köyüne bağlı bir mahalleymiş. 1953 yılında kendi istekleriyle ayrılıp Keşan ilçesine bağlı bir köy olmuşlar.

Edirne iline 141 km, Enez ilçesine 29 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 188 kişidir.

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

KocaaliKöyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.


Kocaali Kocaali Kocaali Kocaali Kocaali

KüçükevrenKöyün ilk adı Bulgar Köydür. Eski bir Rum Köyü olan buradaki Rumlar Kurtuluş Savaşı'nda köyü terk etmişlerdir.

Türkler yerleştikten sonra köyün adını Evreni Kebir koymuşlar; sonraki yıllarda Küçükevren olarak değiştirmişlerdir. Kuruluş tarihi olarak 1850'li yıllar gösterilir.

Edirne iline 156 km, Enez ilçesine 13 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 216 kişidir.

KüçükevrenKöyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem de kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Pandır Bahçe / Üveyiktepe Höyüğü

Küçükevren Köyü'nün kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Üveyiktepe adıyla da bilinmektedir. Tepe, 140 x 80 metre boyutlarında ve 8 metre yüksekliktedir.

Yerleşme 1989 yılında Sait Başaran tarafından saptanmıştır.

Yüzeyden toplanan malzemeye göre höyükte Kumtepe Höyüğü Ib tabakası ve Erken Tunç Çağı I. ve II. evre tabakaları olduğu ileri sürülmektedir. Diğer yandan tepenin batı ve güneyindeki tarlalarda Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen çanak çömlek parçaları ele geçmiştir. Tüm buluntulara dayanılarak yerleşim MÖ 3. binyılın ilk yarısına tarihlenmektedir.

Yüzey toplamalarında Troya II. tabakasının kırmızı astarlı maldan dik kenarlı formlar ele geçmiştir. Bu malların varlığı Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesi arasındaki ticareti işaret etmektedir. Ayrıca el yapımı gri ve kahverengi hamurlu, donuk açkılı mala ait parçalar bulunmaktadır. Bu mal grubunda biçimler ağızları içe dönük, daralan ya da az dışa açılan, derin ve sığ, s profilli kaseler, tabaklar ve üç ayaklı kaplardır.

Küçükevren Küçükevren


Şehitlerİlk adı Kemerli olup, bu adlandırma ile ilgili öykü şöyledir: Eski yıllarda Keşan Enez yolu buradan geçermiş ve bu yol genellikle haydutlarca kullanılırmış. Bir soygun olayında, kemeri altın dolu olan bir kaçakçının altınları yine burada alınmış. Bu olaydan sonra köyün adı Kemerli olarak kalmış. Balkan Savaşı yıllarından sonra ise Bulgarların yaptığı katliam nedeniyle köye Şehitler adı verilmiş. O dönemde şehit edilenlerin toplu mezarları cami avlusunda bulunmaktadır.


ŞehitlerEdirne iline 143 km, Enez ilçesine 27 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 285 kişidir.

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.


Şehitler Şehitler Şehitler Şehitler Şehitler
Şehitler Şehitler Şehitler Şehitler Şehitler


SultaniçeSultaniçe Abdülhamit'in vakıf arazisi olup padişahın hanımına izafeten Sultaniçe olarak isimlendirilmiştir.

Köy 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 harbi) yıllarında gelen göçmenlerce kurulmuştur.

SultaniçeEdirne iline 100 km, Enez ilçesine 10 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 1.126 kişidir.


SultaniçeSultaniçe 'de Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Balıkçılık Kooperatifi ve Tarımsal Sulama Kooperatifi mevcuttur. Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 232 ortağı mevcut olup yaz aylarında günde 8 ila 10 ton süt alımı yapmaktadır. Bu sayı kış aylarında 3 ila 4 ton'dur.


SultaniçeKöyde 900 adedi ahırlarda 1100 adedi otlaklarda olmak üzere toplam 2000 büyükbaş hayvan vardır. Bunun yanı sıra, 1500 koyun ve 2000 Keçi bulunuyor.

Sultaniçe Köyü Enez İlçesinde en çok süt üretimi yapılan köydür.

Sultaniçe Sultaniçe Sultaniçe sahili Sultaniçe sahili Sultaniçe sahili
Sultaniçe sahili Sultaniçe sahili Sultaniçe sahili Sultaniçe sahili Sultaniçe sahili


SütçülerEski adı Galata olup, Rumcadır. 1965 yılında Sütçüler adı verilen köy, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı öncesinde dört beş hanenin yaşadığı bir çiftlikmiş. Savaş sonrasında önce Bulgaristan'dan, sonraları Yunanistan ve Yugoslavya'dan gelen göçmenler buralara yerleşmişler.

Bir söylentiye göre, köyün ilk adı Mahmudiye olup, daha sonraları bir ara Galata Kavak olarak kullanılmıştır.


SütçülerEdirne iline 139 km, Enez ilçesine 31 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 187 kişidir.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Sütçüler Sütçüler Sütçüler Sütçüler


UmurbeyEnez'in en küçük köylerinden biridir. Önceleri Büyükevren'e bağlı olan köy bir çiftlikmiş. Çiftlik sahibinin adı Ömer olduğu için Ömer Bey çiftliği olarak anılır. Sonradan Umurbey'e dönüşen köy, Cumhuriyetin ilanından sonra kurulmuştur.




UmurbeyEnez kazıları kapsamında yürütülmekte olan çalışmaların bir bölümü yüzey araştırmaları biçiminde bu köyde gerçekleştirilmiş; köyün doğusundaki tepeliklerde keramik kalıntıları ve bir höyük saptanmıştır.

Edirne iline 153 km, Enez ilçesine 17 km uzaklıktadır.

2014 yılı nüfusu 49 kişidir.

UmurbeyKöyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Umurbey göleti Umurbey göleti Umurbey göleti Umurbey göleti


VakıfVakıf köyü, 93 harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Bulgaristan topraklarında yaşayan Türklerin oradaki zulüm ve baskıdan kaçarak şuanki topraklarına yerleşmesiyle kurulmuştur. Yerleşme sebebi ise o anki şartlar gereği baskıdan kaçma amacıyla deniz kıyısına 2 km içeri bir kuytuya yerleşmedir. Buraya yerleşmelerinin diğer bir sebebi şuan hala akmakta olan bir çeşmenin bulunmasıdır. Fakat bu çeşme şu zamana kadar akmasına karşın eskiye nazaran suyun tadında değişme olmuş ve acılaşmıştır. Halk arasında bu çeşmeye acıçeşme denmektedir. Yerleşmelerine diğer bir etken sebep ise köyün yakınında, deniz kenarında bulunan tuz gölünün bulunmasıdır. Köy ismini, o zaman köyün şu anki yerinin bir kişiye ait olduğu ve bu kişi vefat edince köy yerini ve tuz gölünü oraya yerleşen muhacirlere vakf etmesi neticesiyle almıştır. Bu sebepten dolayı köyün adı vakıf köyü olmuştur. Köy sakinleri yakın zamana kadar tuz gölünden faydalanıp geçimlerini buradan sağlamaktaymışlar.

VakıfEdirne iline 155 Enez ilçesine 25 km uzaklıktadır. Köyün kurulu olduğu yerleşim yerinin denize uzaklığı 1 km'dir. Düz arazilere sahip almasıyla beraber en yüksek rakım 10 m'dir. Köyün yaklaşık 16 bin dönüm arazisi olup 8 bin tarım, 8 bin mera ve orman arazisi vardır. 8 bin dönümlük tarım arazisinin yaklaşık 2 bin dönümü ova olup çeltik tarımı yapılmıştır. 2012 yılı itibari ile zarar ettirdiği gerekçesiyle ekime son verilmiştir. DSİ'nin 4 aktif su kuyusu olmakla birlikte 20'den fazla küçük su kuyusu bulunmaktadır. Denize yakın yerlerde tatlı su damarları bulunmaması sebebiyle sulama olanaksız kılınmaktadır.

Köyün iklimi, Trakya Karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Fakat özel konumu sebebiyle deniz kıyısında olma ve Ege'ye kıyısı bulunduğundan iklimi biraz daha ılımandır.

VakıfKöyün ekonomisi ilk yerleşim sırasında köye vakf edilen tuz gölünden yararlanma şeklindeymiş. Daha sonraları hayvancılık ve tarımla uğraşmışlardır. İlerleyen zamanlarda Köy Hizmetleri ve DSİ köye Eğitim ve Dinlenme Kampları Kurmuşlardır. Köy halkı tarım ve hayvancılığın yanında sezonluk olarak yazları bu kamplarda çalışmışlar, ekonomilerine katkıda bulunmuşlardır. İlerleyen zamanlarda bu kamplara kadrolu işçi sıfatıyla memur olarak çalışmaya başlamışlardır. 2002 yılından sonra bu kamplar özelleştirmek istenmiştir ve bu nedenle orada çalışan köy halkı başka memurluklara veya aynı işletme içerisinde Edirne ili içerisinde değişik yerlerde çalışmaya başlamışlardır. Bu sebepten dolayı köyde göçler gerçekleşmiştir. Şuan köy halkının çoğunluğu bu tesislerden emekli olmuştur ve köyün çoğunluğu emeklidir. Bu durum da köyün ekonomik refahını yükseltmektedir.

Vakıf2007 Yılında D.S.İ EĞİTİM VE DİNLENME TESİSİ 29 yıllığına özel şahıslara kiralanmıştır fakat kiracı firma yatırım yapmadan oteli bir pansiyon gibi çalıştırmakta ve köyün de adının kötü anılmasına yol açmaktadır.


VakıfKöyde, ilköğretim okulu yoktur. Öğrenciler Büyükevren Aziz Yörük İlköğretim Okuluna gitmektedirler. Kanalizasyon sistemi köy içerisinde tamamlanmış ve arıtıma bağlanmıştır. Köy içme suyu tek kuyudan karşılanmaktadır. Fakat yazları bazen kuyunun yapımı eski olduğundan yetmemektedir. Köy PTT hizmeti olarak Enez'den yararlanmaktadır. Sağlık hizmeti olarak köyde 2007 yılına kadar bir sağlık ocağı ve bir ebe bulunmaktaymış. Fakat 2007 yılı içerisinde merkezi sistem olarak çevre köylerden Büyükevren köyüne sağlık ocağı kurulmuş ve sağlık hizmetini oradan alınmaya başlanmıştır. Köyün yolları asfalttır ve ulaşım rahatlıkla yapılmaktadır. Elektrik ve telefon bağlantıları vardır ve her geçen gün yenilenmektedir.

2014 yılı nüfusu 380 kişidir.


Vakıf sahili Vakıf sahili Vakıf sahili
Vakıf sahili Vakıf sahili Vakıf sahili

YazırKuruluş tarihi bilinmemektedir. 1877-78 savaşı (93 Harbi) sonrasında buraya Bulgaristan'dan gelenler, geldiklerinde birkaç kulübenin varlığından söz etmişlerdir.

Daha sonra Yunanistan'dan da beş ailenin geldiği köyde eski bir Türk mezarlığının varlığı belirlenmiştir.


YazırEnez İlçesi'nin rakımı en yüksek köylerindendir. Edirne İline 149 km, Enez İlçesi'ne 21 km uzaklıktadır. Doğu ve batısında sulama göletleri olmasına rağmen arazi yapısının engebeli olması nedeniyle sulu tarım yapılamamaktadır.

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Tema vakfı tarafından 1998 ile 2002 yılları arasında erozyonla mücadele programı yürütülmüştür.

2014 yılı nüfusu 131 kişidir.

YazırKöyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi vardır fakat kullanılamamaktadır. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde 1 cami, 1 muhtarlık, 1 bakkal ve 1 köy kahvehanesi vardır.


Yazır Yazır Yazır

YeniceKöy Rumlardan kalmadır ve o dönemdeki adı Mayıstro'dur. Şimdiki adının nereden kaynaklandığı bilinmemektedir.

Türkler 1916 yılında Selanik Gevgeli ilçesi Bağdansa Köyünden 120 hane olarak gelmişlerdir. Köyde, Rumlardan kalma evler, iki çeşme ve 15 kuyu vardır.

Doğu yönünde eski bir manastırın kalıntıları bulunur. Bu kalıntıların yanında iki adet küçük tarihi taş köprü vardır. Aynı alanda ulu çınar ağaçları görülebilir. Yine burada bulunan bir mağaranın zamanla sığınak olarak kullanıldığı sanılmaktadır.

Prof. Dr.Tayyip Gökbilgin Edirne ve Paşa Livası adlı eserinde köyün, İkinci Beyazıt tarafından Edirne'de kurulan Külliye 'ye vakfedildiğini belirtmektedir.

Yunan kaynaklarından birinde ise; 1914 yılında Rumların kaçarak bu köyü boşaltmalarından sonra, 1918 yılına kadar; ayrıca 1920-1922 arasında işgal yıllarında boş kaldığı belirtilmektedir.

Yenice, Keşan yolunda ilçeye olan 6 km.lik mesafe ile en yakın köy konumundadır.

2014 yılı nüfusu 870 kişidir.

YeniceKöyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Köyün ekilebilir tarım arazisi 18.000 dekar olup 12.000 dekarında sulama yapılmaktadır. Sulama 14 adet yeraltı sulama kuyusuyla yapılmaktadır. Hayvancılıkla uğraşan halk için 4.000 dekar mera mevcuttur. Ayrıca köyde promosyon ürünleri yapan Medesan adlı bir firma uzun yıllar faaliyet göstermiştir. Şu anda faaliyetine devam etmemektedir. Günümüzde ise Tülümen Madencilik AŞ. kedi kumu imal ederek yurt dışına ihraç etmektedir. Ayrıca köyde kol saati imal eden bir atölye olup yaklaşık 80 kişiye istihdam sağlamaktadır. Köy sahile 8 km uzaklıkta bulunmasına rağmen köyde geçimini balıkçılıkla sürdüren aile bulunmamakta, balıkçılık tüm köy halkınca hobi olarak yapılmaktadır. Ayrıca köyde yaşayan insanların büyük bölümü arıcılıkla uğraşır.

YeniceKöydeki mevcut ilköğretim okulu 2007 yılında yeniden inşa edilmiştir. Köyün içme suyu şebekesi vardır. Kanalizasyon şebekesi tamamlanmış olup 2007 yılı bitimi itibarı ile faaliyete geçmiştir. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi olduğu halde faal değildir. Köye ulaşımı sağlayan yol ve Yenice Köyü-Saroz Körfezi sahil yolu asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köy İlköğretim okul bahçesindeki spor kompleksi 2010 yılında faaliyete geçmiştir.
Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.