Silivri adı ile ilgili antik ve güncel kaynaklarda birbirlerinden farklı bilgiler bulunmaktadır. Şehrin adı antik kaynaklar ve yazıtlarda bazen İyon lehçesiyle "Selübria, Selümbria, Selübrie" bazen de Dor lehçesiyle "Sahumbria" şeklinde yazılmaktadır. Güncel kaynaklarda daha çok "Selymbria" veya "Selybria" şekline de rastlanmaktadır. Bu ad Srabon’un şehrin mitolojik kurucusunun adı olarak bildirdiği "Selüs" (Silus, Silur, Silis) ismi ile Trak dilinde şehir anlamına gelen "bria" sözcüğünün birleşiminden ortaya çıkan "Selüs’ün Şehri" nden gelmektedir. Bununla beraber M.Ö. 7. yüzyılda Yunanlı Komutan Silir tarafından "Silivria" adı ile kurulduğu iddia edilmektedir. Silivri’nin paraları üzerinde ise "Salü (m) brianoa" şeklinde görülmektedir.

Bizans İmparatoru Arkadius (377-408) Eudoxia ile evlenmesinden sonra eşini onurlandırmak amacıyla Silivri kalesini yaptırmış ve kentin ismini "Eudoxiapolis" olarak değiştirmiştir. Ancak Eudoxia halk tarafından pek fazla sevilmediği için ölümünden sonra kullanılmamış ve unutulmuştur

Plajlar

Yalıköy

Uzun bir sahili vardır. Dağların etekleri denize doğdu indiğinden kayalaşma oluşmuş, zamanla bu kayalar denizin etkisi ile içlere doğru oyulduğundan geniş mağaralar meydana getirmiştir. Sahilin arkası orman olup, muhteşem bir görüntüye sahiptir.

Çilingoz

Binkılıç Mahallesi’ne 17 km mesafedeki, Karadeniz’e sahili olan bu koy inanılmaz bir doğa harikasıdır. Deniz, akarsu ve ormanın buluştuğu Çilingoz, son zamanlarda turistlerce yoğun ilgi görmekte olup, çadır yerleri sayesinde konaklama ihtiyacına da cevap vermektedir.

Evcik

Evcik Plajı, Karadeniz’e sahili olan Karacaköy Mahallesi’ne bağlı plajdır. Yaz aylarında günübirlik turizmde önemli bir yere sahip olan Evcik Plajı hafta sonları birçok misafirini bir arada ağırlamaktadır. Yeşil orman ve tarih kokan yoldan gelinen Evcik Plajı’nda tertemiz deniz ve tamamıyla kum olan uçsuz bucaksız sahil hafta sonları için ideal bir turizm merkezidir.

Ormanlı

Ormanlı Köyü’nün arka tarafında yer alan sahil çok ilgi çekmemesine rağmen orman ile birlikte güzel bir görüntü ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca sahilin arka tarafında kalan yükseltide yamaç paraşütüne adım atmak ve bu zevkli sporu gerçekleştirmek için ideal bir yer olarak görünmekte ve yamaç paraşütü gönüllüleri tarafından sıklıkla kullanılmaktadır.


Mesire Alanları

Kalabalık ve Gürültüden uzak temiz havası, zengin bitki örtüsü ile dikkat çeken Çatalca’da günübirlik ziyaretçilerin gereksinimlerine cevap verebilecek nitelikte mesire ve piknik alanları mevcuttur. İlçe merkezine yakın olarak Doktor Çeşme Mesire Yeri ve Mareşal Fevzi Çakmak Mesire Yeri günübirlik ziyaretçilerin tercihi olmaktadır. Bunların yanı sıra ilçede çok sayıda özel piknik işletmesi bulunmaktadır.


Alaiye Şehitliği

Bulgar Taburu’nun pususu ile şehit olan 7 subay ile 657 er ve erbaş adına 1959 yılında 1. Topçu Taburu tarafından yaptırılan Şehitlik, 1998 yılında tekrardan onarılmıştır. Anıt; Dağyenice, Çanakça ve Yazlıkköy köylerinin arasında yer almaktadır.

İstanbul il merkezinin 67 kilometre batısında, E-5 (yeni adıyla D-100) karayolu üzerinde bulunan bir sahil kentidir.

Çatalca Yarımadası'nın güney kısmında, 41 derece, 3 dakika kuzey paraleli ve 28 derece, 20 dakika doğu meridyenlerinin kesiştiği noktadadır. Batısında Tekirdağ iline bağlı Çorlu ve Marmara Ereğlisi ilçeleri, doğusunda İstanbul iline bağlı Büyükçekmece ilçesi, kuzeyinde İstanbul iline bağlı Çatalca ilçesi, kuzeybatıda Tekirdağ iline bağlı Çerkezköy ilçesi, güneyinde ise Marmara Denizi yer alır. Marmara Denizi'ne kıyılarının uzunluğu yaklaşık 45 km. olan ilçenin yüzölçümü yaklaşık 760 km²'dir (tarım arazileriyle birlikte 860 km²). 18 köyü ve 8 beldesi bulunan ilçenin merkezi ise 7 mahalleye ayrılmıştır.

Belde belediyeleri şunlardır:

Selimpaşa, Değirmenköy, Gümüşyaka, Çanta, Celaliye-Kamiloba, Ortaköy, Kavaklı ve Büyük Çavuşlu. Köylerin adları ise; Akören, Alipaşa (5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile Silivri'nin mahallesi konumuna düşürüldü), Bekirli, Beyciler, Çayırdere, Çeltik, Danamandıra, Fener, Gazitepe (5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile Silivri'nin mahallesi konumuna düşürüldü), Kadıköy, Küçük Kılıçlı (5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile Silivri'nin mahallesi konumuna düşürüldü), Büyük Kılıçlı, Kurfallı, Sayalar, Seymen, Küçük Sinekli, Büyük Sinekli ve Yolçatı'dır.

İlçe toprakları genelde az eğimli alanlardır. Silivri yöresinin içinde bulunduğu bölgedeki topografya, hafif dalgalı düzlükler biçiminde, yüksekliği 60 metreyi geçmeyen tepeler şeklindedir. Söz konusu topografya; güneyde deniz kıyısından başlamakta ve kuzeye doğru yavaş yavaş yükselmektedir. Doğuda, Muratçeşme bölgesindeki Keltepe ile Araptepe, başlıca engebeleri oluşturmaktadırlar. İlçe dahilinde yüksek dağlar bulunmamaktadır. İlçe sınırlarında çok önemli akarsu yatakları olmayıp Çanta Deresi, Gelevri Deresi, Kova Deresi, Tuzla Deresi ve Karılar Deresi gibi küçük dere ve çaylar bulunmaktadır.

Binkılıç Mahallesi
Çakıl Mahallesi
Çiftlikköy Mahallesi
Ferhatpaşa Mahallesi
İzzettin Mahallesi
Kaleiçi Mahallesi
Karacaköy Mahallesi
Ovayenice Mahallesi

BİNKILIÇ MAHALLESİ

Binkılıç Atatürk Mahallesi Muhtarlık Tel :( 0212) 779 3420

Binkılıç Fatih Mahallesi Muhtarlık Tel :( 0212) 779 3238

Binkılıç'ın eski adı Istrancadır. 1960 yılında çıkan bir kanunla ismi Binkılıç olarak değiştirilmiştir. Çanakkale savaşlarına katılan yaşlıların anlattıklarına göre o tarihlerde Istranca 'da bu bölgeyi koruyan bin kişilik silahlı bir grup yaşarmış. Binkılıç Balkan Harbi sırasında düşman askerlerinin giremediği nadir yörelerden biridir. Binkılıç 'a 7 km uzaklıkta ki Sefa alan (Saray- Tekirdag) düştüğü halde, Binkılıç da ki efelerin karşı koymasıyla Binkılıç 'a düşman girememiştir. Dolayısıyla Binkılıç düşmana verilmediği için, bir kurtuluş günüde yoktur. 1893 Rus Harbi ve Balkan Harbinden sonra Binkılıç'ta yasayan Rumlar Yunanistan 'a göç etmişler, onların yerine bölgeye Rumeli 'den Türkler gelmiştir.

Binkılıç 'ın doğusunda Karaman dere, Karaca köy, batısında Sefa alan - Saray kuzeyinde ise Bey tepe, Karatepe, Maria kaya Tepeleri ve Çilingoz mevkii vardır. Bir doğa harikası olan Çilingoz 'da çok eski tarihlerde bir sahil köyü olduğu sanılmaktadır. Binkılıç 'ın yaklaşık 1 km kuzeyinde Kale Bayrı olarak isimlendirilen bir tepecik vardır. Burada son yıllarda yapılan araştırmalarda çok eski bir kale kalıntısı ortaya çıkmıştır. Kale kalıntılarının Roma ve B0izans dönmelerine ait olduğu sanılmaktadır. Ancak kalenin tarihi ve yasayanları hakkında resmi bir bilgi ve kaynak mevcut değildir. Ormanlarında yaban domuzu tavşan sansar sincap gibi hayvanlar yaşamaktadır.

 


ÇAKIL MAHALLESİ

Muhtarlık Tel :( 0212) 776 4044

Çakıl köyü 2650 nüfusa sahiptir. Köyün çeşitli yerlerinde kalıntılardan anlaşıldığına göre tarihi çok eskiye dayanmaktadır. Bu günkü halk ise 1924 yılında Yunanistanla yapılan nüfus mübadelesi sonucunda Selanik, Drama, Nasliç bölgesinden gelen Türklerden oluşmaktadır. Ayrıca köy, Sinop'un Durağan ilçesinde yapılan Altınkaya Barajı'ndan dolayı bu çevre göç almıştır.

İlçe merkezine 3 km uzaklıkta olan köy Çatalca'nın en yakın köyüdür. Ulaşım problemi yoktur. Muratbey Beldesi, Kamiloba, Celaliye Beldeleri, Ovayenice ve Elbasan köyleriyle komşudur. Köy Orman İşletme Müdürlüğü tarafından ağaçlandırıldığından koruma alnı içinde bulunan 50 dönümlük çam ormanına sahiptir. Köy çevresinde yabani hayvan hayatı gelişmiştir.

Köyün arazisi verimli ve ova olup tarıma elverişlidir. Arazinin modern tarım aletleriyle işlenmesi hububat verimini artırmıştır. Sebze ve meyve yetiştiriciliği gelişmiştir. Köy hizmetleri tarafından yapılan gölet, sulama amaçlı ve içme suyu kaynağı olarak kullanılmıştır.

17.09.2004 tarihinden itibaren Çatalca'nın mahallesi olmuştur.

 


ÇİFTLİKKÖY MAHALLESİ

Muhtarlık Tel : 0212 784 50 19

Çiftlikköy'ün ilk kuruluşu bir çiftliktir. İsmini de bu çiftlikten alır. Çiftlikköy yaklaşık 300 sene önce Hacı oğlu, Kör hasan, Kürt dere çiftlikleri ile beraber Osmanlı Türkleri tarafından kurulmuştur. Çiftlikköy çevresinde ki diğer çiftliklere nazaran daha fazla gelişip köy statüsüne geçince çevresinde ki Rumların yerleşim merkezi olur ve zamanla bir Rum Köyü haline alır. Çevre çiftliklerde yaşayan Türklerle iyi anlaşamayan Rumlar halktan sarı lira toplayıp Hacı oğlu, Kör hasan, Kürt dere gibi Türk çiftliklerini satın alırlar, Çitlik köye katarlar. Çitlik köy daha büyük bir yerleşim merkezi olur.

Çiftlikköy ilk kurulduğu zaman hayvanların su içtiği yere bir çınar ağacı dikilmiştir, bu çınar tam 300 yaşında dır ve halen ayaktadır. 1924 yılında Selanik, Langaza Kazası, Ihlamur Köyünden ilk Muhacirler göçüp, Çiftlik köy'e yerleşmişlerdir. Bu Muhacirler şimdiki Çiftlikköy sakinlerinin dedeleri, babalarıdır. Balkan Harbi sırasın da Bulgar askerleri Çiftlikköy'ün hemen 1 km batısında ki tepeye kadar gelir ve "Gavur Tarla" denilen mevkide büyük bir savaş olur. Günümüzde, eğer aranırsa bu bölgede sandıkla, kolanla fişekler ve askeri malzemeler bulunmaktadır. Bulgar askeri ile en büyük savaşlar Kestanelik Köyü ile Çanakça Köyü arasında ki bölgede olmuştur. "Kahveyi İstanbul da içelim" diyen Bulgarlar, Çatalca da karargah kurmuşlar, ancak bir gece içinde sivil Türklerin Anadolu'ya, Türk askerlerin de Trakya'ya geçirilmesi sonucu Çatalca ovasın da çembere alınarak büyük bir hezimete uğramışlardır. Çiftlikköy'ün batısına kadar inen Bulgar askeri de geri çekilmek zorunda kalmışlardır.

Çiftlikköy ormanlık arazi içinde kurulmuştur. Karatepe, Kayalı burun tepelerinin yanı sıra Terkos Gölünü besleyen Kara dere, Sıcak su Deresi, Kayalı burun Deresi, Kürt dere gibi kaynaklar Çiftlikköy ormanlarından doğarlar. Bu derelerin suları içilebilir durumdadır. Çiftlikköylüler Selanik Muhaciri olduklarından Yunanistan'da ki Olimpiyatlar benzeri bir takım müsabakalarını da burada yapmaya devam etmişlerdir. 3 ayak (3 adım atma) gülle atma, cirit atma, güreş, at koşusu, insan koşuları bu müsabakaların Başlıcaları dır.

Bu müsabakalar 1924 yılından 1970 yılına kadar her yıl yapılmıştır. Çiftlik köy' ün en önemli sporu güreştir. Çiftlik köylü Ahmet Pehlivan Osmanlı zamanında sarayda ve direkler arasında güreşmiştir. Güreş müsabakaları da diğer müsabakalar gibi 1970 yılları başında kaldırılmıştır. Ancak Çiftlik köy Belediyesi Encümenin aldığı bir kararla her sene 14-15 Eylül tarihlerinde "Çiftlik köy Yağlı Güreşleri" tertip edilecektir. Çiftlikköy tarihi eser olarak da oldukça zengindir. Bizans zamanında İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak için Terkos'a giden derelerin suyunu toplayarak İstanbul'a ulaştıran bir su yolu yapılmıştır. Bu su yolu mermerden yapılmış ve bir çok bentleri vardır. Bu su yolu Karaman Dere, Büyük Germe, Kurşunlu Germeden başlar Çiftlikköy Kürt Dere kalesi, Kara Dere kalesi, Akalan kalesi, Kalfa Köy kalesi diyerek dağlardan suyun akımını yapar ve İstanbul'a ulaştırır. Bu bentlerin kalıntıları hale ayaktadır.

İlçeye 35 Km uzaklıkta bulunan Beldeye Gökçe ali, Subaşı, Kestanelik, Çanakça, Dağ yenice, Başak köy yerleşimleri geçilerek tamamı Asfalt olan bir yolla gidilir. 800 Hane bulunan Belde de ki Binaların % 2si Ahşap, % 10 Yığma, % 88 Betonarme binalardan oluşmaktadır. Evlerinin Tek kat Bahçeli Olmasına Karşın, Beş Kat yüksekliğe kadar olanları da mevcut. Yerleşim de Şu anda yaşayan halkı 1924 yılında Yunanistan ile yapılan mübadele anlaşması sonrası Selanik Bölgesi, Langaza Kazası, Ihlamur kasabasında yaşayan Türk ailelerden oluşan halkı deniz yoluyla göç ederek Mimarsinana gelmiş, Burada kurulmuş kamp da temizlik ve sağlık kontrol undan geçtikten sonra Yunanistan da yaşadıkları yerleşime eşdeğer olan bu yere at ve kağnı arabalarıyla getirebildikleri eşyaları ile nakil olarak yerleşmiş olan, ailelerin ikinci ve üçüncü kuşak çocuklarıdır.

Çiftlikköy ormanlık arazi içinde kurulmuştur. Karatepe, Kayalı burun tepelerinin yanı sıra Terkos Gölünü besleyen Kara dere, Sıcak su Deresi, Kayalı burun Deresi, Kürt Dere gibi kaynaklar Çiftlikköy ormanlarından doğarlar. Bu derelerin suları içilebilir durumdadır.

Yerleşim 27 Mart 1994 de belde olmuştur.

2006 - 2007 yılında açılan İlköğretim okulu öğretime devam etmekte lojmanları da yeteri kadar vardır. Sağlık ocağı Mevcut bir Doktor, bir Ebe , bir de görevli hizmet görmektedir. İçme ve kullanma suyu için Kullanılan Üç adet yetmiş Tonluk gömme depo mevcut olup Kaynaktan alınan su bu depolara terfi ettirilip buradan da Cazibe ile ve PVC boru Kapalı şebeke sistemi ile her eve ulaşmaktadır. Suyunun sertlik derecesi düşük içimi memba suyu niteliğindedir.

Yerleşim yerinin Geçim Kaynağı olarak Çiftçilik, Hayvancılık, Mangal Kömürü Üretilmesi işleri yapmasına karşın Yeni nesil Daha ziyade İlçe çevresinde kurulan Fabrikalarda çalışmayı tercih ediyor. Çiftçilik Daha ziyade Kendi ihtiyaçlarını karşılıyor ama Yetişen ürünün fazlasının ticareti yapılarak da gelir temin edilebiliyor.

Hayvancılıkta ise İyi cins Süt ineği Az miktarda Koyun beslenip sütünün ticareti yapılıyor. Sebze, Meyve , Tavukçuluk, Çiçekçilik Kendi İhtiyaçlarını Karşılıyor.

Köyde evlenme adetleri Genelde görücü usulü veya kızla erkeğin anlaşması sonucu Aileler arası gidip tanışıp şart konuşma ve kız isteme adetleri uygulanır. Nişanlılık devresinde Aileler hazırlık yapar. Çeyiz alma ve Düğün öncesi Kına gecesi adetleri mutlak uygulanır.

Önce Dini sonra Resmi nikah törenleri yapılır. Düğünler eskiden köy evlerinin bahçelerinde yemekli yapılırken günümüzde salon düğünlerine geçilmiştir. Damat Tıraşı , Gelinlik , Damatlık elbise muhakkak uygulanır. Beldenin yeri Orman Arazisi olup, Çanak biçimindedir. Yerleşimin kuruluşu bu çanağın batı yamacındadır. Çiftlik köy tarihi eser olarak da oldukça zengindir. Bizans zamanında İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak için Terkos'a giden derelerin suyunu toplayarak İstanbul'a ulaştıran bir su yolu yapılmıştır. Bu su yolu mermerden yapılmış ve bir çok bentleri vardır. Bu su yolu Karaman Dere, Büyük Germe, Kurşunlu Germeden başlar Çiftlik köy Kürt Dere kalesi, Kara Dere kalesi, Akalan kalesi, Kalfa Köy kalesi diyerek dağlardan suyun akımını yapar ve İstanbul'a ulaştırır. Bu bentlerin kalıntıları hale ayaktadır. Ayrıca B eldenin tam ortasındaki ulu çınar, Tarihi çeşmesi, Papazın Kahvesi Gösterilmektedir .

Dışarıdan gelen yabancı turistler ile Tercümanlık yaparak Almanca İngilizce Rumca Lisanlarında anlaşabileceği kimseler de bulunmaktadır Komşu Yerleşimleri Başak köy, Kalfa köy , Belgrat köyü, Gümüş pınar köyü, Karaman dere köyü dür.

 


FERHATPAŞA MAHALLESİ

Muhtarlık Tel :( 0212) 789 1304

 


İZZETTİN MAHALLESİ

Muhtarlık Tel :( 0212) 796 2188

Nüfusu 1050 dir. İsmini zamanının alim,evliya ve zengin bir siması olan İzzettin Babadan almıştır. 1858 yılında Kırım'dan gelen Tatarlar'ın , 1861 yılında Hükümet-i Hazine-i Hassaya ait, bugünkü mezarlığın bulunduğu yerdeki İzzet Baba Çiftliği'ne yerleşmeleriyle oluşmuştur.

Düz bir alana kurulmuş olan köy, Büyükçekmece Gölü'nün kuzeyinde,Çatalca'nın doğusunda yer almaktadır.Doğusunda Baba Nakkaş, batısında Çatalca , kuzeyinde Kestanelik, güneyinde Bahşayiş Köyü, kuzeybatısında Oklalı , Subaşı ve Gökçeali köyleri bulunmaktadır.

İlçeye uzaklığı 6 km.olup yolu asfalttır.Köy,diğer köylere de asfalt yollarla bağlıdır.Geçim,tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır.Buğday, arpa, ayçiçeği,yulaf ve mısır ekilmektedir.Büyük baş hayvan beslenmektedir.
17.09.2004 tarihinden itibaren Çatalca'nın mahallesi olmuştur.

 


KALEİÇİ MAHALLESİ

Muhtarlık Tel :( 0212) 789 5653

 


KARACAKÖY MAHALLESİ

Muhtarlık Tel :( 0212) 763 4163

Eskiden bir Rum köyü olan Karacaköy ün tarihi 1410'lu yıllara dayanmaktadır. İstanbul'un fethinden sonra ilk köye girme cesaretini kazanan Topal Osman ağa ve Karaca Ahmet Paşa adlarındaki iki Türk sancaklarından Topal Osman ağa köyü 3 km güneyinde bulunan Belgrat Köyünde Bizanslılar tarafından şehit edilmiş, diğer sancaktar Karaca Ahmet Paşa anısına beldeye KARACAKÖY ismi verilmiştir.Eski bir Rum köyü olan Karacaköy'e , Bulgaristan'dan altı hane Türk'ün yerleşmesi ile Türkleşme başlamış,1877 Plevne savaşından sonra yine Bulgaristan'dan gelen Türk aileleri ile 50 haneye yaklaşan nüfusu ile bir Türk köyü haline gelmiştir. Bu göçmen olayı 1923 yılı Cumhuriyetin ilanına kadar devam etmiş ve Karacaköy beldesi164 haneye ulaşmıştır. Yapılan Lozan antlaşmasına uyularak Drama' dan , Langaza'dan, Osaviç'ten 308 hane gelmiş ve Karacaköy'e yerleşmişlerdir.

Beldemizin en eski ve halen kullanılmakta olan binası şu anda Belediye Başkanlığı binası olarak kullanılmaktadır. Tarihi 1405'lere dayanan bu tarihi yapıt iki defa yangın tehlikesi geçirmiş restore edilerek okul, karakol, muhtarlık binası olarak kullanılmaktadır. Beldenin tarihi yapıtları arasında 1924 yılında yapılan cami, 1926 yılında yapılan sağlık ocağı, 1968 yılında yapılan ilköğretim okuludur. Karacaköy beldesi şu anda 800 hanelidir. Karacaköy de ikamet edenlerin %99 ev sahibi, %1 kiracıdır. Geçim kaynağı olarak % 25 aile geçimini tarımdan, % 60 aile işçilik ve emekten, % 15 ailede diğer yönlerden geçimini sağlamaktadır. Önemli kazanç kaynakları ormancılık, çeltik, fasulye, ziraatıdır. Sütçülükte ayrıca bir katkıda bulunmaktadır.

Beldede ortaokul, orman işletme şefliği, sağlık ocağı, postane, eczane vb. bulunması nedeniyle diğer köyler içinde bir merkez konumundadır. Ayrıca 2500 nüfuslu beldede haftada bir Cuma günleri Pazar kurulmakta, yöre halkı ve civar köylerden gelen halk her türlü ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Karacaköy halkı muhtarını 1900 yılında seçmiş 1995 yılı haziran ayında belde olana kadar 29 muhtar Beldeye hizmet vermiştir. Haziran 1995'te ilk Belediye Başkanını ve merkez mahalle muhtarlığı kurulması ile de 30. muhtarını seçmiştir. Karacaköy orman işletmesinin 27 bin hektar ormanlık alanı vardır. Karacaköy'ün güneyinde Belgrat, Çiftlikköy köyleri, ormanlık arazi olarak küçük kuş kaya,Büyükkuşkaya, ile Hasan dağı tepeleri, Kürtdere, Çiftlikköy deresi, Belgrat deresi, Hamza deresi gibi dereler bulunmaktadır. Marmara denizini Karadeniz'e bağlayan eski Bizans suları da bulunmaktadır. Kuzeyde Nirengi tepe, Karasu deresi bulunmaktadır. Karasu deresinin başlangıç yeri Hasan tepe,Naltepe, gibi tepelerdir. Ayrıca çobankule çayırı da bu kesimdedir.

Çobankule çayırı çok önceleri Balık kurutulup, Çiroz yapımında kullanılan bir bölge olduğu söylenmektedir. Sayfiye yeri olabilecek güzellikte bir yer olarak göze çarpmaktadır.

Karacaköy'ün arkasında Karadeniz bulunur. Ayrıca burada Musa iskelesi Ormanlı plajı gibi güzel plajlar vardır. Tarihi sınır derede buradadır. Eski zamanlarda buranın geyiği, karacası bitmez diye söyleniyormuş ama usulsüz avlanmalar insanların doğayı düzensiz olarak kullanmalarından dolayı geyik soyu tükenmiş, şu anda Karaca, Tilki, Çakal,tavşan, sansar gibi hayvanlar ile yaban domuzu bulunmaktadır. Ormanlık arazide geniş yapraklı ağaçlardan meşe, yüksek rakımlarda kayın, gürgen gibi ağaçlar bulunmaktadır. Ot türünde orman florası çok zengindir.mantar çok boldur. Ancak orman bölge şefliği elemanlarının yoğun çalışma neticesinde bölgede halk bilinçlendirmiş olup mantar zehirlenmesi hiç görülmemektedir. Karacaköy'ün en önemli Kültür etkinlikleri Hıdrellez kutlamaları ve Belediyenin organize ettiği toplu sünnet şenlikleridir. Hıdrellez kutlamaları Karaman dere yolu üzerindeki Kum ocağına yakın bir bölgede yapılmaktadır. Burası yakın bir zamanda Milli park haline dönüştürülecektir. Hıdrellez kutlamalarına, tüm çevre köyler, çevredeki fabrika personeli topluca katılmaktadır. Çevirmeler yapılıp, çeşitli eğlenceler düzenlenmektedir. Toplu sünnet şölenleri de Ağustos ayı içerisinde yapılmakta olup çeşitli sanatçıların katkılarıyla vatandaş sünnet törenlerini eğlenceli bir şekilde toplu olarak yapmaktadır.

Karacaköy' ün en eski etkinliği ise meşhur deve güreşleridir.orman köylüsü olan Karacaköylüler, sarp yardeki odunları indirmek için deve kullanırlarmış. Bu yüzden Karacaköy' de oldukça çok sayıda deve bulunurmuş. Her yıl Kasın ayında deve güreşleri düzenlenmekte olup bu güreşlere, Çanakkale'den ve Kabakça'dan gelen develer de katılırmış ancak traktörlerin bölgede yaygınlaşması, sonucunda deve kullanımı bırakılmış ve dolaysıyla deve güreşleri de tarihe karışmıştır.

06/03/2008 tarihinde kabul edilen 5747 sayılı "Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"a göre, KARACAKÖY İlk Kademe Belediyesinin tüzel kişiliği İlk Genel Mahalli İdareler Seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılarak, ÇATALCA İlçesine mahalleleri/mahalle kısımları ile birlikte katılmıştır.

 


OVAYENİCE MAHALLESİ

Muhtarlık Tel :( 0212) 733 0131 Muhtarlık Fax :(0212) 733 0469

Ovayenice köyü 1325 nüfusa sahiptir.Köy,1899 yılında kurulmuştur.Ahalisi,1924 yılındaki mübadelede gelmiştir.Rumlar zamanındaki ismi Nihor'dur. (Yeni kurulmuş köy). 1924'ten sonra köyün adı Yenice olarak değiştirilmiş ancak diğer Yenice ile karışabileceği göz önüne alınarak daha sonra da Ovayenice olarak tekrar değiştirilmiştir.

Arazisi genelde ovalıktır. Köyün güneyinden geçen dere sulama işlerinde kullanılır.Kuzeydoğusunda Çakıl, kuzeyinde Elbasan, batısında Kadıköy, güneyinde Kamiloba,Kumburgaz ve Celaliye kasabaları bulunmaktadır.

Çatalca'ya 7 km uzaklıktadır.Köyün geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Arazisi olan ailelerde çeltik ekimi de yapılmaktadır.


Akalan Köyü

Muhtarlık Tel :( 0212) 786 2211

1103 nüfusa sahip olan köy, 1924 yılında mübadele ile Selanikten gelen muhacırlar tarafından oluşturulmuştur. Daha önceleri Rumların yaşadığı köyün o zamanki adı Hakalan olup zamanla bu isim Akalan olarak değişmiştir.

Çatalca'ya uzaklığı 14 km olan köyün, Doğusunda Subaşı Güney Doğusunda Gökçeali, Güneyinde İnceğiz, Güney Batısında Kabakça, Batısında İhsaniye köyleri ile Kuzeyinde Kalfaköy bulunmaktadır.

Bir orman köyü olan Akalan'ın tarım arazisi az olduğu için tarım ve hayvancılık yok denecek kadar azdır. İşçi ve küçük esnaf ile sanayide çalışan çoktur. Ayazma adındaki çeşmenin suyu meşhur olan köyün orman kenarları piknik alanı olarak kullanılmaktadır.

 


Aydınlar Köyü

Muhtarlık Tel :( 0212) 772 0074

1114 nüfusa sahip olan Aydınlar Köyü, 1877 yılında 15 hane olarak kurulmuştur. Köyün ilk sakinleri olan Türkler, Bulgaristan'ın Tırnava kazasından gelerek önce Silivri'nin Çeltik Köyüne yerleşmişler, daha sonra hayvancılıkla uğraştıklarından orasını beğenmeyerek, Aydınlar'ın şimdi bulunduğu alana gelerek ormanlık olduğundan buraya yerleşmişlerdir. Aydınlar Köyü'nün ilk adı Taşocağı anlamına gelen Alaton'dur. Şimdiki adını 1960 yılında köy isimleri değiştirilirken almıştır.

Etrafı ormanlarla kaplı olan Aydınlar Köyü, Istranca Dağları'nın eteklerinde kurulmuş olup Doğusunda Karamandere, Batısında Binkılıç, Güneyinde Dana-mandıra ve Yaylacık Köyleri, Kuzeyinde Istıranca Ormanları yer almaktadır. İlçe merkezine uzaklığı 42 km'dir. Köy halkı, ormancılık, odun kömürü ile geçimlerini sağlamaktadır.

 


Başakköy

Muhtarlık Tel :( 0212) 784 2136

Başak Köyünün nüfusu 430 olup eski adı Sivasköy'dür. 1960'tan sonra adı Başak Köyü olarak değiştirilmiştir. Anlatılanlara göre köy, 1600'lü yıllarda Sivas ilinin Benderli veya Bedirli yöresinden gelenler tarafından kurulmuştur. Başak Köyü'nde yöreye uygun olarak ormancılık işleri yapılır. Köy sınırlarının tamamı ormanla kaplıdır. Ormanlara hakim bitki meşedir. Bundan başka gürgen, çınar, çalı ve diğer bitki türleri vardır. Köy halkı planlı orman kesimlerinin işçiliğini yapmaktadır. Amatör avcılık yapılmaktadır. Başak Köyü'nün doğusunda Örencik, batısında Çiftlikköy,kuzeyinde Hisarbeyli ve Ormanlı, güneyinde Kalfaköy bulunmaktadır.

Çiftlikköy-Çatalca yolu üzerinde bulunan köy, ilçe merkezine 28 km uzaklıktadır. Köy halkı bahçe tarımı,hayvancılık ve orman işçiliği ile geçimini sürdürmektedir. Son yıllarda fabrikada çalışanların sayısında da önemli artış gözlenmektedir.

 


Belgrat Köyü

Muhtarlık Tel :( 0212) 763 4534

Belgrat Köyünün yapılan son sayıma göre nüfusu 395tir. Köyün tarihi 1910 yıllarına dayanmaktadır. Çatalca'nın kuzey batısında kalan köyün arazisinin 4/3'ü ormandır. Bu orman genellikle meşe ve baltalıktan oluşmaktadır.Köyün kuzeybatısında Karamandere, doğusunda Çiftlikköy, kuzeyinde ise Karacaköy bulunmaktadır. Çatalca'ya 35 km mesafededir. Trakya yöresinin yerleşmiş bütün gelenek ve göreneklerini yansıtır. Geçim kaynakları olarak; Ormancılık, tarım ve hayvancılığı sayabiliriz.

 


Çanakça

Muhtarlık Tel :( 0212) 794 7100
İlköğretim Okulu Tel :(0212) 794 7454

2310 nüfuslu olup köy halkı 1927-1928 yıllarında Bulgaristandan 60 hane olarak gelip buradaki Salim Bey çiftliğini satın almışlar ve buraya yerleşmişlerdir. Köy, adını Çanakçı Dede Türbesin'den almıştır. Arazinin tarıma uygun olması ve ulaşım sorununun bulunmamasından dolayı devamlı olarak göç almakta ve büyümektedir. Son tespite göre 600 haneye kadar ulaşmıştır.

Köy halkının % 5 i ticaret %25 i tarım ile geçinmekte, geri kalan % 70 lik bölümü de fabrikalarda çalışmaktadır.

Orman ile ova arasında geçiş bölgesi olduğundan az miktarda ormana sahiptir. Geri kalan kısmı tarım arazisidir. Kırsal kesimde az da olsa avcılık yapılmaktadır. Kamuru deresi mevkii mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

İlçeye uzaklığı 14 km olan köyün doğusunda Örcünlü ve Kızılcaali Köyü, batısında Karatepe Ormanı, Kuzeyinde Dağyenice Köyü, Güneyinde de Kestanelik Köyü bulunmaktadır.

 


Celepköy

Muhtarlık Tel :( 0212) 769 7190

65 hane ve 280 nüfusa sahip olan Celepköy, Osmanlılar devrinde Rum Köyü olarak yerleşime açılmıştır. Kurtuluş Savaşından sonra Yunanlılarla yapılan mübadele sonucunda 1924 yılında buradaki Rumların yerine Yunanistan ve Bulgaristandan gelen Türk göçmenler yerleştirilmiştir. Bir orman köyü olan Celepköy tepe bir alana kurulmuştur. 2000 dönüm tarım alanı bulunmaktadır.

Çatalca'nın kuzeybatısında, Terkos Gölü'nün güney yamaçlarında yer alır. Güneyinde Örencik, kuzeyinde Kara-deniz, batısında Hisarbeyli Köyleri ile komşudur. Çatalca-Yalıköy yolu üzerinde yer alan köy, ilçe merkezine 30 km, İstanbul'a 80 km uzaklıktadır. Köyün geçimi orman ürünleri, mangal kömürü ile az miktarda tarımdan sağlanmaktadır.

 


Dağyenice Köyü

Muhtarlık Tel :( 0212) 794 7673
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 794 7571

Dağyenice Köyü 776 nüfusludur. Köyün kuruluşu 2. Beyazıt zamanındaki Fatma Hanım Çiftliğine dayanmaktadır. Buraya Sivas'ın Bedirli Nahiyesi'nden gelen 17 hane yerleşmiştir. Daha sonra 93 harbinin (1877) ardından Bulgaristan'dan gelen göçmenler yerleşmişlerdir. Dağyenice Köyü genelde meşe ağaçlarının hakim olduğu ormanlarla kaplıdır. Zamanla bu ormanlar azalmış, yerine tarlalar açılmıştır. Köy, doğuda Çanakça ve Yazlık Köyü, batıda Akalan Köyü güneyde Subaşı Köyü, kuzeyde Örencik Köyleri ile çevrilidir. İlçeye 17 km uzaklıkta olup Çatalca- Yalıköy yolu üzerindedir. Günün her saatinde minibüs ve otobüs ile ulaşım mümkündür. Köylüler tarım ve ormancılıkla geçinmektedirler. Ayrıca fabrikada çalışanların sayıları da fazladır.


Alaiye Şehitliği


Çatalcanın gördüğü en zorlu dönem Balkan savaşlarının olduğu dönemdir.Bulgarlar karşısında bozguna uğrayan Osmanlı ordusu son müstahkem mevkii olan Çatalca'ya,5 Kasım'da Nazım Paşa komutasında gelmiş,19 Kasım'da Bulgarlarla burada savaşa tutuşmuştur. Çatalca Savaşı her ne kadar Bulgarların yenilgisiyle sonuçlanmış olsa da 3 Aralık 1912'de Çatalca tren istasyonunda ateşkes antlaşması imzalanmış ve bu antlaşmada da Bulgarlar, murahhaslarının kurnazlığı ile masa başında kazanmışlardır. Alaiye (Alanya) taburunun baskına uğraması bu dönemdedir. Bulgarlar, bir tabur askerimizi; henüz yoldan yeni gelmiş bu redif(gönüllü) birliğini biraz da kayıtsızlığımızdan yararlanarak ani bir süngü hücumuyla şafak vakti baskınıyla şehit etmişlerdir. Hatta bu olayın olduğu sıralarda buraya gelen ordu komutanı Mahmut Muhtar Paşa da yaralanmıştır.

Türk kuvvetleri, takiben bu birliğin intikamını almışlardır.1913 Londra Antlaşması nın imzalanmasından sonra Balkan devletleri Bulgarlara saldırınca Türk kuvvetleri de Midye (Kıyıköy) - Büyükçekmece sınırını geçmişler. Çatalca bu sırada kurtarılmış, fakat Bulgarlar çekilirken Çatalca'nın Müslüman mahallesini yakmışlar, bir tek Kaleiçi mahallesi yakılmaktan kurtulmuştur (Hristiyan Rumlardan dolayı). Bulgarların yenilgisinin diğer bir sebebi de Osmaniye'den gelen redif taburunun getirdiği kolera, tifo vb. hastalıkların onlara da bulaşmasıyla büyük kayıplar vermelerindendir. Bugün Balkan savaşının en kanlı muharebelerinin geçtiği Çanakça, Dağyenice, Yazlıkköy arasında kalan bölgede Alaiye taburu anısına bir şehitlik bulunmaktadır. Sonradan bu şehitlik bazı hayırsever vatandaşlar ve Alanyalılar tarafından onarılmıştır. Bugün bu topraklar için kanlarını ve canlarını veren aziz şehitlerimizi rahmetle anmaktayız.

 


Elbasan Köyü

Muhtarlık Tel :( 0212) 778 8045
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 778 8032
PTT :
(0212) 778 8198

Elbasan, 758 nüfusludur. 1924 Lozan Antlaşmasının mübadele gereği Yunanistandan gelen Türklerin iskanıyla köy yerleşime açılmıştır. 'Patriyot' olarak nitelendirilen bu muhacirler arasında halen Rumca konuşanlar vardır.

Köyün adı hakkında iki rivayet vardır. Birincisi, köyün 3 km uzağındaki mağaralarda bulunan el figürlerinden geldiği, ikincisi ise, iki deniz arasındaki boğazda kaldığı için rüzgarın çok olmasından bu ismi aldığı söylenmektedir.

Elbasan tarımsal karakterli ova köyü olup 1978 yılında köyün kuzey kesiminde bulunan bozuk baltalık ormana devlet ve köylü işbirliği ile çam fidanları dikilmiştir. Köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Ayrıca çevre fabrikalarda çalışanlar da vardır. Deniz seviyesinden yüksekliği 324 m olan köy, Çatalca İlçe Merkezi, Çakıl Köyü,Ovayenice Köyü, Kadıköy ve İnceğiz Köyü ile çevrilidir. İlçeye uzaklığı 9 km'dir.

 


Gökçeali

Muhtarlık Tel :( 0212) 7783 6008

Gökçeali’nin nüfusu 1696’dır. Kurtuluş Savaşı sonrası Çatalca Rumları Yunanistan’a göçünce, hazine bu araziye 1924-25 yıllarında Selanik’in Drama Kasabasının Lise Köyünden göçüp gelen Salih ve Ali Kahyalar önderliğindeki 25-30 haneye iskana verilip köye yerleşmeleri sağlanmıştır.

Köyün adı göçmek ve Ali sözlüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Yunanistan’dan gelip buraya yerleşen Ali Kahya’nın Yunanistan’daki köyünde bulunan dost ve akrabaları arasında “Ali göçtü, biz de göçelim” şeklindeki konuşmalarının zamanla değişerek, göçülecek yer anlamına gelen Gökçeali şekline gelmesiyle oluşmuştur. Ali Kahya’nın mezarı halen Gökçeali Köyündedir.

Köyün doğusunda İzzettin köyü, batısında İnceğiz ve Kabakça köyleri, kuzeyinde Akalan ve Subaşı köyleri, güneyinde Çatalca ilçe merkezi bulunmaktadır. Gökçeali, Tekirdağ’ın Saray ilçesi ile Çatalca ilçelerini birleştiren karayolu üzerinde olup, merkeze 7 km uzaklıktadır. Ayrıca İstanbul-Edirne trenlerinin geçtiği Gökçeali Tren İstasyonu da burada bulunmaktadır. Tarım ve hayvancılığın yanında köyde briket ve orman ürünü işleyen birer atölye bulunmaktadır.

 


Gümüşpınar

Muhtarlık Tel :( 0212) 785 4120

951 nüfusa sahip olan Gümüşpınar Köyü, 1886 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Bulgaristan'ın Razgat,Şumnu, Eski Cuma, Opaka gibi yerlerinden gelerek buralara yerleşenlerce kurulmuştur. Şu an köyde 220 hane bulunmaktadır. Köy adını, köy çeşmesinin yanında bulunan Gümüş' adındaki bir Arnavut'un mekanından almaktadır. Ona atfen buraya 'Gümüşpınar' denilmektedir.

Geçim kaynakları, hayvancılık ve ormancılığa dayanmaktadır. Az da olsa tarım yapılmaktadır. Çevresi ormanla kaplı olduğundan avcılık faaliyetleri yaygındır. İlçeye uzaklığı 29 km olan köyün, doğusunda Çiftlikköy, İhsaniye Köyü, batısında Danamandıra Köyü, güneyinde Kurfallı, kuzeyinde ise Karamandere Köyleri bulunmaktadır. İstanbul'da satılan meşhur Altınpınar, Akçapınar ve Gümüşpınar damacana içme sularının kaynakları ve dolum tesisleri burada bulunmaktadır.

 


Hallaçlı

Muhtarlık Tel :( 0212) 764 0002
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 764 0100

140 Yıl önce Bulgaristan dan (93 göçmenleri ) Deliorman mevkii Hallaçlı bölgesinden Hacı Nasuh önderliğinde Edirne - Varna üzerinden gelen 7 hane tarafından kurulmuştur. Ormanlık bir alanda kurulan yerleşim alanı günümüzde 450 hane ve 2007 nüfus sayımına göre 1030 nüfusa ulaşmıştır.

Hayvancılık yapılan köyün süt ürünleri ve ayrıca odun kömürü meşhur olup genelde köy halkı bu iki işle uğraşmaktadır. Kısmen çiftçilik te yapılan köyde Çerkezköy sanayi de de çalışan önemli bir kesim mevcuttur.

İlköğretim okulu 8 yıllık eğitim vermektedir ve ayrıca anasınıfı bulunmaktadır. Köyde okur yazar oranı yüksektir.

 


Hisarbeyli

Hisarbeyli 475 nüfusa sahiptir. Köy, Orta Asya'dan gelen Asarbey adındaki kişiyle birlikte gelen 9 hanenin yerleşimiyle oluşmuştur. Adını bu kişiden alan köyün ismi zamanla değişerek Hisarbeyli olmuştur. Osmanlı dönemi Fatih Sultan Vakfıyelerindendir. Bir orman köyü olan Hisarbeyli tepelik bir alanda kuruludur. Pek tarım arazisine sahip olmayan köyde orman ve mangal kömürü üretimi; az da olsa çiftçilik ve hayvancılık yapılmaktadır. Ayrıca Terkos Gölünde balıkçılık yapılmaktadır. Çatalca'nın kuzeybatısında, Kestanelik-Yalıköy yolu güzergahında bulunan köy ilçeye 32 km, Karadeniz'e 3 km, İstanbul'a 90 km mesafededir. Terkos Gölü'nün güneybatısında bulunan köyün, doğusunda Celepköy, güneyinde Başakköy, güney doğusunda Örencik ve Batısında da Ormanlı köyleri bulunmaktadır. Köyün 1 km uzağında dere kenarındaki balık satış yerleri önemli bir piknik alanıdır.

 


İhsaniye

Muhtarlık Tel :( 0212) 782 1610
Sağlık Ocağı :(0212) 782 1074
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 782 1146

İhsaniye 1700 nüfusa sahip olup Çatalcanın önemli köylerinden biridir. Köyün ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bu günkü yerleşim, 1924 yılındaki nüfus mübadelesi sonucu Yunanistan'ın Selanik vilayetinin Langaza İlçesinin Ihlamur köyünde yaşayan Türklerin gelmeleriyle oluşmuştur.

Eski adı 'Ermeni Köy' iken özgürce yaşam bir 'İhsan' olarak kabul edildiğinden köyün adı 1929 yılında İhsaniye olarak değiştirilmiştir. Batısında yer alan Pınarca mahallesi 1968 yılına kadar Ayazma Köyü Muhtarlığına bağlı kalmış, daha sonra yapılan halk oylaması sonucu Pınarca Mahallesi olarak İhsaniye Muhtarlığına bağlanmıştır. İhsaniye Çatalca'nın kuzeybatısında, Yıldız dağları eteklerinde yer almaktadır. Etrafı ormanlarla çevrilidir. Akalan. Çiftlikköy, Kabakça, Gümüşpınar ile Silivri ilçesine bağlı Akören ve Bekirli Köyleri ile komşudur. Çatalca ilçe merkezine Subaşı istikametinden 21 km, Kabakça köyünde 19 km uzaklıktadır. Binkılıç-İstanbul otobüs hattı üzerinde olduğundan ulaşım problemi yoktur. İlköğretimi bitiren öğrencilerin tamamı orta öğretime devam etmektedir. Eğitim düzeyi yüksektir. Köylüler, ticaret, işçilik, az miktarda tarım , hayvancılık ve orman gelirleriyle geçinmektedirler.

Köyde mesire yeri olarak Çayır,Tavla ve Pınarca mevkileri bulunmaktadır.
Kocakuyu Mağarasın'da yarasa sürüleri bulunmakta olup ayrıca sarkıt ve dikitlere'de rastlanmaktadır.

 


İnceğiz

Muhtarlık Tel :( 0212) 782 8139

873 Nüfusa sahip İnceğizin tarihi, Padişah Yıldırım Beyazıt zamanından daha eski olup sancak kalemliği olarak varlığının uzun süre devam ettirmiştir.

Köy adını güneyindeki Karasu Deresi kenarında bulunan tarihi inlerden (mağaralardan)almıştır. Köye adını veren mağaraların,(Cevizlilerden)kalma barınak amacı ileyapıldığı ve daha sonraları kilise olarak da kullanıldığı mağara tabanında bulunan haç işaretlerinden anlaşılmaktadır. Bu tip mağaralardan köy sınırları içerisinde ve Tekke Dere mevkiinde dört adet daha vardır. Köyün kurulduğu yer çevreye göre çukurda kalmaktadır. Güneyinde kayalık yamaç ve tepelikler yer alır. Kuzey ve kuzeybatısı düzlüktür. Kuzeyinde meşe ve gürgen cinsi ağaçlardan oluşan baltalı orman alanları bulunmaktadır.

İnceğiz Çatalca'ya 4 km uzaklıkta olup ulaşım karayolu ve demiryolu ile sağlanmaktadır. Köy halkı geçimini ağırlıklı olarak tarla ziraati ve iyi cins süt inekçiliği ile sağlamaktadır.

 


Kabakça

Muhtarlık Tel :( 0212) 782 7448
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 782 8448
Sağlık Ocağı :(0212) 782 7489

Nüfusu 17002dür. Tarihçesi çok eskiye dayanır. Reşit Ağa denilen aslen Karslı bir şahıs tarafından kurulmuş olup Balkan Harbinde köy halkı İçerenköy'e taşındığı için boş kalan köyü Paşalar sahiplenmiş,1932 yılında göçmenlere devredilmiştir. Kabakçı Mustafa Paşa'nın torunlarından devralındığı için ismi 'Kabakça' olarak verilmiştir. Halkın çoğu 'Gacal'dır. Nüfusun bir bölümü de göçmenlerden oluşmaktadır.

Büyükçekmece Gölü'nün kuzeybatı vadisinde, Istranca Dağlarının eteklerinde, ormanların arasına kurulmuş tarihi bir yerleşim yeridir. Deniz seviyesinden yüksekliği 62 m dir. Kuzeybatısında İhsaniye, güneydoğusunda İnceğiz, güneyinde Akören ve Bekirli köyleri bulunmaktadır.

Ulaşım, (İstanbul'dan) demiryolu ve karayolu ile sağlanmaktadır. Belli başlı geçim kaynakları; ayçiçeği,arpa,buğday üretimi,hayvancılık ve ormancılıktır.

 


Kalfaköy

Muhtarlık Tel :( 0212) 799 2073
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 799 2015

Kalfaköy 890 nüfusa sahiptir. Köy II. Bayazıt zamanında "Halifeköy" adı ile kurulmuştur. Dinine düşkünlüğü ve av merakıyla tanınan II. Bayazıt köyün coğrafyasını çok beğenmiş, bundan dolayı köye bir av köşkü ile, bir cami, bir köy hamamı ve bir sultan çeşmesi yaptırmıştır. Padişah buraya Horasan'dan getirdiği aileleri yerleştirmiş ve köyü oluşturmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında köyün adı "Kalfaköy" olarak değiştirilmiştir. Kuzeyinde Başakköy, güneyinde Akalan, doğusunda Dağyenice, batısında İhsaniye köyleri bulunmaktadır. Çatalca'ya 25 km uzaklıktadır. Ormandan elde edilen mangal kömürü ve yazın ekilen fasulye belli başlı geçim kaynaklarıdır.
Ayrıca çiftçilik, hayvancılık ve pazarlamacılık da yapılmaktadır.

 


Karamandere

Muhtarlık Tel :( 0212) 766 0148

Karamandere 680 kişilik bir nüfusa sahiptir. Köy ismini burada yaşamış olduğu söylenen Karamanlis adında bir Rum vatandaşından almıştır. Ayrıca Karamandan gelip burada yerleşen ailelerin köyün kuruluşunda etkili oldukları söylenir. 1979 yılında kurulmuştur. Ahalinin büyük bir bölümü 1877-78 Rus savaşı sırasında Bulgaristan'dan zorunlu olarak göçe tabi olan kişilerden oluşmuştur. Karacaköy, Belgrat, Gümüşpınar, Aydınlar, Danamandıra köy hudutlarıdır. Köyün Çatalca İlçesine uzaklığı 45 km'dir. Karamandere doğal su kaynakları açısından da zengindir. Köy, geçimini Ormancılık, hayvancılık (büyük baş) ve az miktarda tarımla sağlamaktadır.

 


Kestanelik

Muhtarlık Tel :( 0212) 794 3005
İlköğretim Okulu Tel :
Kestanelik ÇPL :
(0212) 794 2301

Köy 2150 nüfusa sahiptir. Kesin kuruluş tarihi bilinmemektedir. Köy, Cumhuriyetten önce Rum azınlığının yerleşim yeridir. Köyün ahalisi, 1924 yılında Yunanistan ile yapılan mübadele gereği Selanik ve çevresinden getirilen insanlardan oluşmaktadır.

Rumlar zamanında Kestana' olarak adlandırılan köyün ismi ' Kestanelik' olarak değiştirilmiş bu güne de bu isimle gelmiştir. Bu ismin köyün etrafında bulunan kestane ağaçlarından dolayı verildiği zannedilmektedir. 1965 yılında İstanbul'un pilot köyü olarak seçilmiştir. Bu özelliği bugün de devam etmektedir.

Kestanelik köyü, Yıldız dağlarının güney doğu uzantısında bulunan Bağlar tepesi'nin doğu yamacına kurulmuştur. Köyün mülki sınırları içinde bulunan arazi peneplen bir yapıya sahip olmakla birlikte ovalık toprakları da çoktur. Doğusunda Örcünlü, batısında Oklalı, güneyinde İzzettin, kuzeyinde Çanakça köyleri bulunmaktadır. Çatalca'ya 13 km, İstanbul'a 60 km uzaklıktadır. Halkın % 50 si geçimini, ticari etkinliklerden % 20 si fabrikadan. % 10 u ise çiftçilik yaparak sağlarlar.

 


Kızılcaali

Muhtarlık Tel :( 0212) 794 2386

325 nüfuslu köyün geçmişi 250 yıl öncesine dayanmaktadır. Ahalisi 120 yıl önceki mübadelede gelen muhacirler ve köyün yerlileri olan gacallardan oluşmaktadır. Yerlilerinin Gacal olmasından dolayı bu köye Gacal köyü denmektedir. Ormanlık bir yapıya sahip olan köyün tarım arazisi engebelidir. Göletten, sulama kanalları vasıtasıyla sağlanan su ile tarım yapılmaktadır. Doğusunda Yassıören, batısında Örcünlü, kuzeyinde Durusu Gölü , güneyinde Baba Nakkaş Köyü bulunmaktadır. İlçe uzaklığı 17 kmdir. Köyün başlıca geçim kaynakları: hayvancılık, tarım, sebzecilik ve seracılık yapılmaktadır.

 


Oklalı

Muhtarlık Tel :( 0212) 794 2138

Oklalı 1250 nüfuslu bir köydür. 1340 yılında Rumlar tarafından kurulmuştur. Rumlar Kurtulul Savaşından sonra köyü tamamen terk etmişlerdir. Bu günkü ahalinin bir bölümü 1923 yılında Selanikten gelen muhacirler'den , bir bölümü ise 1979 da başlayan göç ile Anadolu'dan gelen insanlardan oluşmuştur.

Köy,Çatalca'nın kuzey batısında yer almaktadır. Ormanların tahribatı sonucu bölgenin bitki örtüsü antropojen step olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölgede küçükbaş ' büyükbaş hayvancılık ve ayçiçeği buğday tarımı yapılmaktadır. Doğusunda Örcünlü ve Kestanelik, batısında Subaşı, Güneyinde İzzettin, kuzeyinde Çanakça köyleri bulunmaktadır.

İlçeye uzaklığı 1 km olup ulaşım minibüs ve otobüslerle sağlanmaktadır. En yakın demiryolu Gökçeali köyündedir.

 


Ormanlı

Muhtarlık Tel:( 0212) 765 5010
İlköğretim Okulu Tel:( 0212) 765 5011

Ormanlı 1300 nüfuslu bir köydür. Bölgedeki orman alanının fazla olması ve insanların da geçimini ormancılıktan sağlaması sebebiyle bu isim verilmiştir. Köyün tarihi 500 yıl öncesine dayanmaktadır. Ormanlı köyü Balkan Harbi ve 1. Dünya Savaşı sırasında İstanbulun savunmasında önemli bir yer tutmuştur. 2. Dünya Savaşı öncesinde ise Mandıra mevkiinde denize yakın bir yerde düşman mevzileri yapılmıştır.

Çatalca'nın Karadeniz sahilinde, denize 3.5 km mesafede, Terkos Gölü'nün batısında yeralır. Doğusunda Hisarbeyli, güneyinde Başakköyü ve Çiftlikköy ile batısında ise Karacaköy ile komşudur. Karacaköy - Yalıköy yolu üzerinde, Çatalca'ya 38, İstanbul'a 90 km uzaklıktadır. Ulaşım karayoluyla sağlanmaktadır.

 


Örcünlü

Muhtarlık Tel :( 0212) 794 2457

Örcünlü, 460 nüfuslu bir köydür.

Köyün geçmişi 250 yıl öncesine dayanmaktadır . Halkın tamamı yerli olduğundan Gacal Köyü denmektedir . Bunun yanında da halkın yarısı 120 yıl önceki mübadele sonucu Bulgaristandan gelen muhacir halktan oluşmaktadır.

Arazi yapısı tarıma elverişlidir. Batısında Kestanelik, kuzey batısında Çanakça, kuzey doğusunda Kızılcaali, güney doğusunda Baba Nakkaş, güneyinde İzzettin köyleri vardır. İlçeye uzaklığı 17 km'dir.

Geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır.

 


Örencik

Muhtarlık Tel :( 0212) 769 7157
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 769 7168

1400 nüfuslu bir köydür. Osmanlılar zamanında Çatalca ili Silivri nahiyesine bağlı bir köy olup ozamanki ismi Tahir Faki'dir. Zamanla bu isim halk diline 'Tarfa'olarak geçmiş, Tepeören mevkii ve diğer yerlerde bulunan küçük çaplı ören yerlerinden esinlenerek, 1970 yılında valilik kararıyla 'küçük ören' anlamına gelen 'Örencik' adıyla değiştirilmiştir. Köye ilk yerleşim, yaklaşık olarak 600 yıl öncesine dayanmaktadır; ancak 1924 yılında yapılan nüfus mübadelesinde, burada yaşayan Rumların Yunanistan'a göç ettirildikleri düşünülürse, ilk yerleşimin Bizanslılar dönemine dayandığı tezi kuvvet kazanır. Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Durusu Gölü bulunmaktadır. Dağyenice , Kalfaköy, Hisarbeyli ve Celep Köyleri ile komşudur. Geçim kaynakları genel olarak tarım ve hayvancılıktır; ancak son yıllarda, genç nüfusun tarım ve hayvancılığa ilgi duymaması ve bu alanlardan elde edilen gelirin azalması sebebiyle çevrede bulunan sanayi kuruluşlarında çalışanların sayısında belirgin bir artış gözlenmektedir.

İlçeye uzaklığı 27, İstanbul'a uzaklığı 80 km'dir. Ulaşım karayoluyla sağlanmaktadır.

 


Subaşı

Muhtarlık Tel :( 0212) 795 0384

Subaşı köyü 1550 nüfusludur. Köyün 600-700 yıllık geçmişi olduğu tahmin edilmektedir. Kırım hanlarından Giray Han tarafından kurulduğu rivayet edilmektedir. Son mirasçı Fatma Sultanın borçları nedeni ile topraklarını Antuvan adlı Ermeni kuyumcuya sattığı,ve daha sonra köyde yaşayan 23 ailenin birleşerek bu toprakları satın aldıkları söylenmektedir.

Köyün kuzeyi orman,güneyi tarım arazisidir. Kuş,tavşan ve yaban domuzu avcılığı yapılmaktadır. Köyün doğusunda Oklalı,batısında Akalan,güneyinde Gökçeali Köyü ve Çatalca bulunmaktadır. İlçeye uzaklığı 9 km dir. Geçim kaynakları,tarım ve hayvancılıktır.

 


Yalıköy

Muhtarlık Tel :( 0212) 761 8003
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 761 8005
PTT :
(0212) 761 8490

Yalıköy, 2034 nüfuslu,Karadeniz kıyısında kurulmuş eski bir Rum kasabasıdır. İlk adı, Türkçe'deki karşılığı potin' ya da 'çizme' anlamına gelen Podima'dır. 200-250 yıllık bir
tarihe ev sahipliği yapmaktadır. Korsanların, yankesicilerin kara para sahiplerinin paralarını akladıkları bir eğlence merkezi olduğu rivayet edilir. 1913 yılındaki mübadelede Balkan Türklerinden 60 hane, buradaki Rum evlerine yerleştirilmiştir. Son 10-15 yıldır turistik bir köy görünümü alan Yalıköy'ün nüfus oranı önemli ölçüde artmaktadır. Köyde kurulan Şişe Cam Silis Fabrikası, camın önemli hammaddesini karşılamaktadır. Istıranca Dağları eteklerinde üç tarafı ormanla çevrili Karadeniz kıyısında kurulu köyün geçim kaynakları, ormancılık ve balıkçılıktır

 


Yaylacık

74 nüfuslu olan Yaylacık köyü, kurulduğu alanın yaylayı andırması ve yerleşim alanının küçük oluşu sebebiyle bu ismi almıştır. Köy hakkındaki tarihi bilgiler, ahalisinin bu yörenin en eski yerleşimcileri olduklarını göstermektedir. Yaklaşık 650-700 yıl önce Horasandan geldikleri önce İhsaniye Pınarca'ya yerleştikleri belirtilmektedir.

Yıldız Dağları'nın güney eteklerinde alçak ve ormanlık bir arazide kurulmuştur. Kuzeybatısında, Aydınlar, doğusunda Karamandere ,batısında Hallaçlı, güneyinde Danamandıra, güneydoğusunda ise Gümüşpınar köyleri bulunmaktadır. Yaylacık Köyü' nün dört tarafı da ormanla çevrilidir.

İlçeye uzaklığı 40 km olup ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır.

 


Yazlıkköy

Muhtarlık Tel :( 0212) 781 0104
İlköğretim Okulu Tel :( 0212) 781 0105

470 nüfuslu olup köyün ilk ismi Lezeri' dir. Bu isim, 1935 yılında 'Yazlık' olarak değiştirilmiştir. Köyün ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Bununla beraber köydeki kuyu ve ev kalıntıları ile yaşlı bir çınar ağacından fikir yürütülerek 500-600 yıllık bir yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. İlk olarak kimlerin kurduğu tam olarak bilinmemekle beraber Rumlar tarafından kurulduğu söylenmektedir. 1923 yılına kadar Rum köyü olarak kalmıştır. Kurtuluş savaşı sonunda Rumlarla yapılan mübadele sonunda, o zaman Selanik te yaşayan Türklerle yer değiştirilerek şimdiki köy halkını oluşturan 15-20 aile buraya yerleştirilmiştir.

2. Dünya savaşı yıllarında savunma amacı ile yapılan mevziler ve koruganlar ile tank manileri (ray demirleri ve duvarlarla yapılmış) bulunduğu arazi üzerine inşa edilmiş olan Alaiye Şehitliği köyün en önemli tarihi mekanıdır. Köyün kurulduğu, Karadeniz, Terkos gölü ve Büyükçekmece gölü arasında kalan bu bölge askeri bakımından stratejik bir öneme sahip olduğu gibi, Avrupa'dan Asya'ya uzanan kervan yolları ile ipek yolunun güzergahında olması hasebiyle de önemli bir konuma sahiptir. Terkos Gölün'de sular çekildiğinde taş köprü ve yol kalıntılarının görüldüğü söylenmektedir. Kervan yolu kaybolmasın diye Evliya Çelebi'nin göl boyunca çınarlar diktiği ve yakın zamana kadar bunların durdukları bilinmektedir. İlçenin kuzeyinde yer alan köy, Çatalca yarımadasının Karadeniz, Terkos gölü ve Büyükçekmece gölü arasındaki karadan daralmış bir yerinde bulunmaktadır. Köyün batısında Örencik, güneybatısında Dağyenice, güneyinde Çanakça, güney doğusunda Yassıören, doğusunda Balaban, kuzeyinde Terkos gölü bulunmaktadır.

Köyün ilçeye uzaklığı 22 km dir. Köyün geçimi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır.

Kente ulaşım alternatifleri oldukça fazladır.
Ulaşım için Gerekli Telefonlar:

Otobüs İşletmesi : 0212 789 33 08
TCDD Çatalca Garı : 0212 789 11 50
Hezarfen Hava Alanı : 0212 887 15 17


Kara Yolu

İstanbul'a uzaklığı 59 km. olan Çatalca'ya E-5 ve TEM üzerinden gelinebilir.
İstanbul - Edirne E-5 karayolunun Büyükçekmece yol ayrımından uzaklığı 17 km dir.


TEM

İstanbul - Edirne TEM yolunu kullanacak araçlar Çatalca Büyükçekmece gişelerinden çıkış yaparak 5 km'lik bir yolculuk ile Çatalca'ya ulaşabilirler.

İstanbul'a halk otobüsü seferleri E-5 karayolu üzerinden Yenibosna - Çatalca / Çatalca - Yenibosna olmak üzere karşılıklı 10 dakikada bir yapılmaktadır ve ortalama 1 saat sürmektedir.


Demiryolu

Kentin kuzeydoğusundan geçen Sirkeci - Edirne demiryolu kullanılarak yapılmaktadır.
Sirkeci Çatalca arası 1 saat 15 dakikadır.


Hava Yolu

Kentin güney doğusunda Bahşeyiş köyü sınırları içersinde bulunan Hezarfen Havaalanı Katana ve Cesna tipi uçaklara iniş ve kalkış hizmeti verebilmektedir.
Çatalca'ya uzaklığı 7 km dir.


Deniz Yolu

İDO'nun Eminönü - Büyükçekmece deniz otobüsü seferleri düzenli olarak yapılmaktadır. Büyükçekmece Çatalca arası 17 km dır.
Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.