Balabancık
Balabancık'ta yeterli sanayii tesisi yoktur ancak 2 adet mandıra bulunmaktadır. Buralarda üretilen beyaz peynir ve kaşar peyniri Türkiye'de beğenilen ve aranan besin ürünlerindendir.
Okuma yazma oranı %99 olup halkın gelenek, görenek ve giyimleri modern bir görüntü çizmektedir.
Tekirdağ iline 55, Malkara ilçesine 18 km uzaklıktadır.
MS 368 yılında Roma Dönemi'nde yerleşmenin halen Cevizlik Mevkii olarak bilinen bölgesinin Hadriyan'ın yeri olarak anıldığını anlatılmaktadır.
Balabancık 'ın Osmanlı Dönemine ait tarihi Osmanlıların Rumeli'ye çıkmaları ile başlamaktadır.
Rumeli Fatihi ve Orhan Bey'in küçük oğlu olan Süleyman Paşa ile birlikte gelen yörükler Balabancık köyü'ne yerleşen ilk Türkler olmuşlardır.
Yörükler bu tarihlerde köyün Şeftalilik diye bilenen mevkiine yerleşmişler ve buraya "GÜLGÜLHİSAR" adını vermişler, sonradan bu adı "OTOKÖKLÜK"e çevirmişlerdir. Otuköklük Mevkii Süleyman Paşa tarafından bir sınır karakolu olarak kullanılmakta imiş.
Balabancık Kasabası Osmanlılar'ın Rumeli Fetihleri'nde en önemli üssü olan ve Çimbi, Çimpe veya Çimli adları ile anılan üssü ile birlikte en önemli üssü olmuştur.
Orhan bey zamanında Bursa kuşatmasında bulunan Balabancık'ın oğlu Balaban Bey'in Rumeliye ilk çıkan Osmanlı kumandanlarından olduğu, Malkara yakınındaki Malgar Kalesi önündeki Demirkapı höyüklerinin yanında şehit olduğu ve Balabancık Kasabası'nda yattığı söylenmektedir.
Zamanla Yörük aşiretlerinin yerleşmeye devam ettiklerini, Balta Balabancık olarak değiştirilen köyün adının bu aşiretlerin küçüklüğü nedeniyle BALABANCIK olarak söylenmeye başlandığı, diğer bir kaynağa göre BALABANCIK adının Türkler'in benimsediği bir kişinin ve topluluğun adı olan "Balaban" adından bugünkü adını aldığı, sonuna "küçük Balaban" anlamına gelen "cık" ekinin de eklenerek bu günkü sürekli olan "BALABANCIK" adını aldığı söylenmektedir.
1878 yılında Balabancık Bulgaristan'ın Selvi Yöresi'nin Akıncılar Köyü'nden göç almış ve bugünkü BALABANCIK kurulmuştur.
Osmanlılar Dönemi'nin son önemli olayı ise I.Dünya Savaşı'nda beldenin iki yıl süreyle işgale uğraması ve mal varlığında büyük kayıplar meydana gelmesidir.
Cumhuriyet' ile birlikte yerleşmede izlenen en önemli gelişme eğitim alanında olmuştur.
1928 yılında Harf inkılabı ile birlikte bir ilkokul açılmıştır. 1965 yılında ilkokul hizmete girmiştir. Ancak yerleşmedeki daha ileri gelişmeler 1975 yılından sonra izlenmeye başlamıştır.
1975-1980 döneminde Köy Kalkınma Kooperatifi, elektriğin gelmesi, Malkara'ya bağlantı yolunun asfaltlanması dikkati çeken gelişmeler olmuştur. 1980-1990 döneminde ise Belediye Hizmet Ünitesi Tarım Kredi Kooperatifi'nin kurulması kasabanın içme suyu şebekesinin inşaatının başlaması akaryakıt bayilerinin açılması önemli gelişmelerdendir.
Yeni Büyükşehir kanunuyla Malkara'nın bir mahallesi haline dönüştürülmüştür.