Kermeyan tümülüsüTrakya ön Asya'nın arkeolojik bakımından en az bilinen bölgeleri arasındadır. Bilhassa Malkara ve köyleri tarih öncesi çağları ile ilgili bilgilerimiz bazı münferit ve daha çok rastlantılara bağlı buluntular dışında hemen hemen hiç yok denecek kadar azdır.

Oysa ki Trakya'nın en eski kentlerinden Malkara, Trakya'da olduğu için Asya ile Avrupa arasında kara ve gerekse Ege ile Karadeniz arasındaki deniz bağlantısının kilit noktası üzerindeki coğrafi konumu bakımından büyük bir önem taşımaktadır.

Trakya bir kum saatinin dar boğazın benzetebileceğimiz bir bölge, Avrupa ile Asya kıtaları arasında kültürel alışverişi, ticaret, istila, göç, gibi her türlü toplumsal hareketleri çağlar boyunca yaşamıştır.

Malkara ve köylerinde bulunan arkeolojik ve kültürel kalıntılar ve yerleri:

Höyük-Tümülüs

Kermeyan tümülüsüBunlar Trak krallarının ve beylerinin mezarlarıdır. İçerisinde yatanların zenginlik ve üstünlüklerini göstermek için yüksek tepelere yapılmıştır. İçlerinde ölü odaları vardır. Romalıların Hıristiyanlıktan önceki devrinde yapılmış, ancak Hıristiyanlıktan sonra bırakılmıştır.

Bunları sıralarsak en ünlüsü Kermeyan tümülüsüdür. Yükseklik ve kapladığı alan bakımından Malkara ve çevre köylerinde ondan büyüğü yoktur.

Antik dönemde Via Egnatia adı ile bilinen sahil yolu üzerinde bulunan Apri (Kermeyan Köyü) kenti civarında bulunan 3 tümülüsten biri olan bu tümülüs olasılıkla bu kentin yöneticilerinden birine ait. Apri kenti Roma ve Bizans çağlarında önemli bir konuma sahip olduğundan tümülüsün özellikle Roma çağında yapılmış olduğu düşünülebilir. Yüksekliği yaklaşık 10 m. dir. Tümülüsün yamaçlarındaki tarlada tarım yapıldığından sürülmek suretiyle yayvanlaşmıştır. Üzerinde kaçak kazı izlerine rastlanmaktadır. Kermeyan Köyü sınırlarında kalan iki tümülüs birlikte bir grup oluşturmaktadır.

Bir tümülüs de Kırıkali Köyü'nün kuzeyinde Kum mevkiindedir. Yaklaşık 10 m. yüksekliğe sahiptir. Kermeyan tümülüsleri ile aynı doğrultuda olup, birbirlerini görebilmektedir. Üzeri tarla olarak kullanıldığından sürülerek yayvanlaştırılmış durumdadır.

İlçe merkezinde bulunan Kartaltepe, Tavşantepe tümülüsleri ile Tugay sınırları içinde bulanan 2 adet tümülüs daha bulunmaktadır. Batkın, Hacısungur, Kürtüllü, Kozyörük, Sarnıç, Tekke, Pirinççeşme, Kavakçeşme, Gözsüz, Müstecep ve Yılanlı köyünde 2 adet yanyana yapılmış tümülüsler bu konudaki önemli eserlerdir.

Kaleler

Kermeyan Kalesi

Kermeyan kalesiBunların önemli olanı Kermeyan Kalesi (Zesutare)dir. Kale, Kermeyan Köyündeki taşlık dere ve Kale deresi arasında 200 dönümlük bir yerde dışı Keşan taşları ile yapılmıştır. Çok eski Kale olup oturma yeri olarak kullanılmıştır. Eski ismi Apri'dir M.S. 50. Yy. Roma imparatoru Cladius tarafından emekli Roma subayları için kurulan antik Roma şehridir. Bizans döneminde yerleşim önem kazanmıştır. Osmanlılardan önce Balkanlardan inen akıncı kavimler tarafından yakılmış olabileceği gibi, Türklerin gelişinden önce Trakya'da çok büyük bir deprem olması sebebiyle de yıkılmış olabilir.

Sultan Orhan ve I. Murat zamanlarında ve daha sonraları Malkara çevresinde bir çok yerlerde olduğu gibi Anadolu'dan getirtilen Germiyanlıların (Kütahya) bu Kaleyi beğenmeyerek bir km güney doğusundaki yüksek sırtlara köy kurdukları tahmin edilmektedir.

Elmalı ve Yenidibek Kaleleri

Elmalı kalesi Malkara'nın Elmalı Köyü'nde Elmalı Kalesi, Yenidibek Köyü'nde de Blovazt Kalesi yıkılmış olduğu halde, surları yer yer görülmektedir. Her iki kale de bölge arazilerinin hakim tepelerinde kurulmuş, yüzyıllarca önemli savunma görevlerini yerine getirmiştir. Osmanlıların bölgeyi fetih etmesi ile birlikte kaleler yıkılmış, kullanılmaz duruma getirilmiştir. Bu gün her iki kalenin yer üstünde bazı duvar kalıntıları görülmektedir.

Karacahalil (Kocakale) Kalesi

Toprak üstü araştırmaları yapılan Karacahalil Köyü hudutları dahilindeki Koca Kale diye anılan kale ise konum itibarı ile ilk çağlardaki yerleşimlere uygun Çanakkale Boğazı ve Saroz Körfezi'ni görmektedir. Yer üstü buluntularından, siyah pişmiş toprak parçalarından, Tunç Çağı yaşantısından (M.Ö.: 5. Yy.), Bizans dönemi yerleşmesine kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Osmanlılar devrinde, Osmanlılar Rumeli Kalelerini aldıkları zaman ekseriyetle yıkmışlar, fakat aynı yerde oturmayı tercih etmemişlerdir. Bu Kale yıkıntılarının civar köylerde hatta Malkara'da inşaat işlerinde kullanılması ile bu tarihi kalıntılar korunmamış ve ortadan kalkmıştır.

Yetanuz Harabeleri

Bu da yine Kermeyan Köyü civarındadır. Tarihi Traklara kadar varmaktadır. Hıristiyanlıktan önce önemli bir merkez olduğu kitabe parçalarında VASPASİANOS'un adı geçen bu yerin Bizans devrinden kalmış bir kalıntı olduğu sanılmaktadır.

MalkaraMalkara, Osmanlı döneminde Yörüklerin yerleştirildiği ve Ahilik kültürünün kök saldığı, tarım ve hayvancılıkta verimli tarım alanları ile öncü olmuş bir yerleşim yeridir. Tarımsal üretimin yanında süt ve süt ürünleri, gıda sanayi ve tarım makineleri üretimi şehrin önemli gelir kaynaklarını oluşturmaktadır.

Topraklarının verimliliği Türkiye ortalamasının üstünde olması, söz konusu endüstrilerde önemli avantajlar sağlamaktadır. İlçede yer alan Organize Sanayi Bölgesi, gıda sanayinde uzmanlaşmış ve küme yapısına sahip bir yer olarak tasarlanmış; ancak beklenen ilginin oluşmaması nedeni ile buranın genel bir Organize Sanayi Bölgesi'ne dönüştürülmesi gerektiği kanısı kabul görmüştür.

Malkara, süt ve süt ürünleri üretiminde bölge içinde önemli söz sahibi yerlerden birisidir. Bu alanda birçok firma bulunmasına rağmen; Malkara'da markalaşmanın tam sağlanamadığı görülmektedir.

İstanbul-Çanakkale yolu üzerinde bulunan şehrin tanıtımının yapılması ile gelişimi daha da hızlandırılabilecektir. Ayrıca Malkara'da sulu tarımın başlatılması için sulama birlikleri tarafından yapılan çalışmalar, bölgenin tarımdan elde ettiği katma değere önemli katkı da bulunma potansiyeline sahiptir.

MalkaraTekirdağ iline 56 km. uzaklıkta olan Malkara'nın kuzey batısında Uzunköprü, kuzey doğusunda Hayrabolu, güney doğusunda Şarköy, güneyinde Gelibolu, batısında ise Keşan bulunmaktadır. 1.149 km2'lik yüzölçümü ile Tekirdağ ilinin toprak alanı en geniş ilçesidir.

İlçede yüksek dağlar, vadiler yoktur. Genelde toprakları, aşınmış, tepelerden yarı ova özelliği gösteren plato görünümündedir. Tekirdağ ilinin en önemli dağı olan Tekir Dağları Malkara'ya 25 km. mesafededir. Bu dağlar, ilçenin güney bölümünde, Tekirdağ-Gelibolu istikametinde uzanırlar. İlçenin sınırları Çimendere köyü yakınında son bulur. Ganos dağı, Tekir sıra dağlarının en önemli yükseltisidir.

Malkara 1870 yılına kadar Gelibolu'ya bağlı kalmış, bu tarihte Edirne vilayetine bağlı Tekfurdağ Sancağına (Tekirdağ) bağlanmıştır. Bazı kayıtlara göre de Malkara 1880 yılında ilçe olmuştur.

İlçe, yer altı madenleri bakımından da son derece zengindir. Trakya bölgesinin en önemli linyit kömür yatakları bu bölgededir. Malkara ilçesinin yer altı zenginliği bakımından sahip olduğu en önemli maden linyit taş kömürüdür. İlçe yüzölçümünün ½'si maden sahası ruhsatına bağlı olup, bu ruhsat sahaları içinde irili, ufaklı pek çok işletme kömür üretim faaliyetine devam etmektedir. Ocakların bir kısmı açık işletme, şeklinde üretim yaparken bir kısmı da kapalı işletme galeri yöntemiyle kömür üretmektedir. İşletmelerin tamamı özel sektöre aittir. Üretilen kömürler Trakya bölgesi ile İstanbul'a pazarlanmaktadır. Kömür, ilçe ekonomisinde son derece önemli yer tutmaktadır.

Malkara'nın Kuruluşu

MalkaraPers kralı Kserkes (Kayhüsrev) zamanında Yunan şehirleri ile yapılan savaşlar (Pers savaşları) sırasında, Malkara'ya çok yakın olan Gürgen Bayırı denilen yerde bir kalenin yapıldığı söylenmektedir. Bu kale civarında birçok yılan bulunduğundan, bu kaleye Farsça Margar veya Margaar adı verilmiştir. Farsça'da mar yılan, gar veya gaar da in - mağara anlamına geldiğine göre Malkara sözü, yılanlı mağara veya yılanlı kale anlamına gelmektedir.

Bir söylentiye göre, Makedonya Kralı Büyük İskender (M. 0.356-323) Trakya'da otuz yıldan fazla kalan Persleri ( İranlılar ) Trakya'dan uzaklaştırınca, Malkara'da (Malgar'da) Sazan, Malgar ve Kumardar İsimli üç komutanı, güçlerin başına bırakmıştır. Bunlardan Malgar Gürgen Bayırındaki kalenin benzerini, bugünkü Malkara'nın batısında yeniden kurmuştur. Kumardaç isimli komutan da bir kale yaptırmıştır (Halen oraya Kumardaş Tepe denilmektedir). Sazan adlı Komutan da yine bir kale yaptırmıştır ( Bugün Sazan çiftliği denilen yerde) . Bu kaleler daha sonra Romalıların eline geçmiştir. Bizanslılar dönemine kadar savunma amacıyla kullanılmışlardır.

Osmanlılar Döneminde Malkara

MalkaraMalkara'nın kesin olarak Osmanlılara geçmesinden sonra, Osmanlının iskan (yerleştirme) politikasına uygun olarak Anadolu'dan getirtilen Yörükler, Malkara ve civarına yerleştirilmişlerdir. Bu arada, Ankara ve Çankırı dolaylarından getirtilen bazı ahi gruplar da Malkara'ya yerleştirilmişlerdir. (Ahievren köyünün adı bu olaydan gelmektedir.) 1. Murat'ın ahiliğe karşı büyük bir sevgisi olduğundan (kendisi de bir Ahi'dir.), Malkara'ya getirtilen Yörükler arasında ahilik oldukça yaygındır. Malkara ve civarına yerleştirilen Yörüklerin büyük bölümünün 1. Mehmet (Çelebi) döneminde "1402-1421" Saruhanlı Beyliğinin Yörükleri olduğu bilinmektedir. Bunlar ; Konya, Aydın ve Muğla çevrelerinden getirtilerek yerleştirilmişlerdir. Başlarında da ünlü Paşayiğit (Keşan'ın Paşayiğit kasabası onun adını taşır) bulunmaktaydı.

İstanbul'un Türkler tarafından alınmasından sonra, Malkara'nın Balkanlara yapılacak seferler sırasında önem kazandığı görülür

Fatih döneminde Malkara, daha sonraları Evlad-ı Fatihan adıyla anılan akıncıların merkezi olacaktır. MalkaraPaşayiğit'in soyundan Turhan Bey(Malkara'nın Hacıevhat Mahallesinin ondan fazla sokağı onun adını taşır), yaşadığı dönem içinde Malkara'nın gelişmesini sağlamış, bu dönem de Malkara oldukça gelişmiştir. Zira , akıncı birliklerinin tüm ihtiyaçları buralarda karşılanmaktadır. "Bugün Malkara civarında Boyacılar, Ensericiler, Ekmekçiler, Yaylagöne gibi isimler bu dönemin izlerini taşır.

Akıncı birlikleri için lazım olan her şey buralarda hazırlanıyordu. Turhan Bey'in oğulları Atina fatihi Ahmet (ki burada ölmüştür) ve kardeşi Ömer Bey (Türbesi, Malkara'da adıyla anılan caminin avlusundadır. Klasik Osmanlı üslubunu taşıyan yapı, sağlam olarak günümüze kadar gelebilmiştir.) Fatih döneminde önemli bir akıncı Beyidir. Kaynaklarda rastlandığı kadarı ile gözü pek bir komutan olan Ömer Bey, Fatih'in emriyle 1465'lerde Venedik'e 70 km. kadar yakın olan İzanco ırmağına kadar, 1470'lerde Romanya'ya Pleoşti (Bükreş yakınları)'ye kadar uzanan maceralı akınlar yapmıştır. Fatih'in isteği ile 1473 Otlukbeli savaşına katılmış, uzun Hasan'ı İran içlerine kadar kovalamış ve orada esir düşmüştür. Fatih, bu değerli adamını, bir çok İranlı esiri vererek geri almıştır. Bundan sonra Ömer Bey'in gözden düştüğü ve Malkara'da öldüğü bilinmektedir.(1488)

Savaş ve İşgaller

Balkan Savaşında Bulgar zulmü - İdamdan önce son namazMalkara, 1828 Osmanlı - Rus savaşı sırasında, Türklerin elinde ilk defa işgale uğramıştır. 1878 Osmanlı - Rus savaşında da (93 harbi) Tekirdağ işgal edilince, Malkara'da önemli göçlere sahne olmuştur. Malkara , tarihinin en kötü günlerini Balkan savaşı sırasında yaşamıştır. 9 Kasım 1912'de Bulgarlar tarafından işgal edilmiştir. Yerli Bulgar ve Rumlarında işbirliği ile 500'den fazla kadın, erkek ve çocuk şehit edilmiştir. Katledilen insanlar, toplu olarak gömülmüşlerdir. Şehitlik denilen bu yerde, bu şehitlerin anısına güzel bir anıt dikilmiştir. İşgal 8,5 ay sürmüş, bu arada şehir yağma edilmiş, yakılmış, yıkılmıştır. 14 Temmuz 1913'te Mustafa ve Enver Paşanın birlikleri tarafından şehir harabe halinde kurtarılmıştır.

Malkara son kez, 1. Dünya Savaşı sonunda 20 Temmuz 1920'de Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. İşgal yıllarında çok kötü günler yaşayan Malkara, 11 Ekim 1922'de sağlanan ateşkes uyarınca 14 Kasım 1922 tarihinde Yunanlıların şehri boşaltmasıyla kurtulmuş ve özgürlüğüne kavuşmuştur.

2. Dünya Savaşı yıllarında da (1940-1941), Trakya'daki diğer kasabalar halkı gibi, buradakiler de işini, gücünü, yerini terk ederek Anadolu'ya göç etmek zorunda kalmış, türlü maddî, manevî sıkıntılara ve acılara uğramışlardır.

2. Dünya savaşı sırasında Türkiye'ye sığınan Yunanlıları da savaş süresince beslemiştir.

Malkara, tüm bu işgallerin yanında birde ayaklanmaya şahit olmuştur. III. Selim zamanında Nizam'ı Cedit'in kuruluşu günlerinde bu yenilik hareketini çekemeyen Yeniçeriler, Malkara'nın Ballı köyünde ayaklanmışlardır. Nizamı Cedit kuvvetlerince bastırılmıştır.

VeliköyKasabanın bulunduğu yerde Velipaşa çiftliği bulunduğu için burada kurulan köye Veliköy adı verilmiştir.

Köy Bulgaristan'ın Selvi kazasının Dobramirka köyünden 1877/78 yıllarında göç eden 30 haneden oluşmuştur. Aynı köyden göç eden bir bölüm aile de Balıkesir'in Kurtdere köyünü kurmuşlardır. Ünlü Kurtdereli Mehmet Pehlivan ile Veliköy halkının soydaşlığı olduğu söylenmektedir.

Veliköy'ün 2017 itibariyle nüfusu 7.606 kişidir. Hızla artan ve gelişen nüfusuyla sanayi bölgeleri ve tesisleri önem bölgesi olarak iki ayrı alanda toplanmıştır. Yalıboyu sanayi bölgesi kasabanın Çorlu tarafı girişinde olup, 332.332 m²' dir. Bu bölgede büyük ve küçük ölçekli sanayi tesisleri mevcut olup faaliyetlerine devam etmektedirler. Aynı zamanda üst sanayi bölgesinde de yine büyük ve küçük ölçekli sanayi tesisleri bulunmaktadır. Şu an için bu bölgede hizmete ayrılan alan 6.043.944 m²' dir.

VeliköySanayi beldesi Veliköy'de üretim ve ticari faaliyetlerini sürdürmekte olan 36 sanayi kuruluşunun tesisleri bulunmaktadır. Büyüyen, gelişen ve gelişmeye açık yeni yatırımcı ve sanayicilerin Veliköy kasabasında yatırım yapmalarının gerekçeleri çok açıktır, bu gerekçelerden bazıları uygun araziler, kesintisiz enerji kaynaklan, verimli personel potansiyeli, maliyeti ucuz kaliteli ve sorunsuz üretim olanakları, yerel yönetimle verimli diyaloglar ve yatırımcıya sağlanan cazip olanaklardır.

Villa yapımına elverişli, görsel açıdan huzur veren arazilerin çokluğu ve bu arazilerin makul fiyatlarda olması kasabaya turizm açısından kalkınma ivmesi kazandırmıştır. Özellikle şehirlerdeki kargaşadan ve stresten rahatsız olanların, İstanbul'a yakın olması nedeni ile Veliköy'ü tercih etmelerinin sebeplerinden birisidir. Kasabada Çok Programlı Lise, İlk öğretim Okulu ve Sağlık Ocağı burada yaşayanlara hizmet vermektedir.


VeliköyKasabanın yaşlıları, Galip Civan (doğ.1925), Galip Albayrak (doğ.1925), Mehmat Eroğlu (doğ.1925), Ahmet Yavuz (doğ.1925), Mehmet Çiçen (doğ.1928), Rahim Civan (doğ.1930), 'dan alınan bilgiler şöyledir:

93 Harbinden (1876-77) sonra Bulgaristan'ın Selvi kentinden gelen 40 hane ormanlık arazi içinde buldukları boş alana yerleşerek köylerini kuruyorlar. Buraya yerleşmelerinin sebebi, kendilerinden önce gelen köylülerinden Malkoçların Çerkezköy civarına yerleşmeleri nedeniyle onlara yakın olma isteğindendir. Köylerini kurdukları yerde, önceden bir yerleşim olduğuna dair bir iz bulamıyorlar. Çevrede Türk, Arnavut, Rum ve Müsellem çiftlikleri bulunmaktadır. Hatta köylüler arasında bu çiftliklerde çalışmaya gidenler de bulunuyor.

Veliköy'ün 10 km. güneyinde bulunan Bahçedere mevkiinde Bizans döneminden kalma su sarnıçları bulunmaktadır. Yine Veliköy'lülerin Köyyeri olarak adlandırdıkları yerde (Veliköy'ün 6 km. güneyinde), eski yerleşim yeri olduğuna dair kalıntılar mevcuttur. Bölgede yapılacak arkeolojik bir çalışma ile yörenin tarihi hakkında kesin bir bilgiye sahip olabiliriz.

VeliköyVeliköy adı ise Velimeşe'deki Veli Paşa adındaki çiftlik ağasından gelmektedir. Köylüler büyüklerinden eskiden Velimeşe ile Veliköy arasında Tatarveli adında bir köy olduğunu duyduklarını ifade ettiler. Hatta köyün eski mezarlığının yakın zamana kadar durduğunu, bugün bu köyün mezarlığının tarla olduğunu söylediler. Hikmet Çevik'in yörenin bir Yörük köyü olduğu görüşü doğru olabilir. (Hikmet Çevik, Veliköy'ün Danişmend'in Harran yöresinden gelen Veliler Aşireti tarafından kurulduğunu ileri sürüyor.) Yörede bu anlamda yapılacak tarihi ve arkeolojik bir araştırma tarihin ortaya çıkarılmasında faydalı olacaktır.

Veliköy halkı Balkan savaşlarında Bulgar, 1919'da Yunan işgalini yaşıyor. Köyden Şevket Avlar, Karaağaçlı İsmail'in çetesine katılarak Yunanlılara karşı çete mücadelesine girişiyorlar.

Cumhuriyet döneminde Çorlu'ya bağlı bir köy iken 1958'den sonra Çerkezköy'e bağlanıyor.

Veliköy 1934 ve 1951'lerde Bulgaristan'dan gelen soydaşlarımızın yerleştiği yörelerdendir.

Veliköy 1992'de belde haline gelerek belediyesi kuruluyor.

Yeni büyükşehir kanunuyla belediye teşkilatı kaldırılmış olup Çerkezköy'ün bir mahallesi haline getirilmiştir.
VeliköyKasabanın kuzeyinde Çerkezköy, güneyinde Çorlu, doğusunda Silivri, batısında Karaağaç ve Yanıkağıl mahalleleri bulunmaktadır.

Veliköy, ilçesi olan Çerkezköy'ün 6 km. güneyinde, Çorlu'nun 18 km. kuzeyinde yer almaktadır.

Kasaba, doğudan batıya doğru inildikçe arazisi düzleşen bir durum arz eder. Çorlu - Çerkezköy yolunun doğusundaki kısım biraz yüksek, batıdaki kısım ise gittikçe alçalarak Çorlu suyu ile birleşir.

Kasabanın toprağının üst kısmı kumlu topraktır. Humuslu toprak çok azdır. Arazinin %80'ni kumlu topraktır. Toprağın alt kısmında damar damar killi toprak bulunur. Bu damarların arasında su bulunmaktadır.

Kasabada yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçmektedir. En sıcak ve en kurak ay Ağustos'tur. Ağustos ayının ısı ortalaması 25 derecedir. En soğuk aylar Şubat ve Mart aylarıdır. Şubat ayının ise ortalaması -2 derecedir. En yağışlı aylar Ekim, Kasım, Mart ve Nisan aylarıdır. Şiddetli fırtınalar pek nadir görülür. Genellikle poyraz ve lodostan esintiler olur.

Kasabanın toprak yapısı kumsal olduğu için kum satışında gelir sağlanmaktadır. Ormanları olmayıp küçük çapta koruları vardır. Şahıslara ait ruhsatlı kum ocakları bulunmaktadır.

Yerleşme Biçimi

VeliköyGöçmenlere mecburi iskandır. Bulgaristan'ın Selvi kazasından buraya göç edilmiştir. 1973 yılında Çerkezköy'ün sanayi bölgesi olması nedeniyle Anadolu'dan bu bölgeye bir iç göç başlamıştır. Bu yüzden genellikle Erzurum ilinden olmak üzere çeşitli illerden buraya göçüp yerleşenler olmuştur. Bu göçmenler arsa alıp ev yaparak ve kirada oturarak buraya yerleşmişlerdir. Dışa 1. göçler ise 1973 yılından önce gençlerin bir bölümü iş bulmak amacı ile İstanbul Halkalı, Taştepe'ye göç etmişlerdir.

Konutlar Bölümü

Kasabada sosyal tesis olarak bir futbol sahası, Gençlik ve Spor Kulübü bulunmaktadır. Ulaştırma tesisi yoktur.

Haberleşme tesisi olarak P.T.T acentesi mahalle binasında hizmet vermektedir. Basın, yayın ve tesis binaları yoktur. Okulda okul lojmanı vardır.

Dinsel tesis ve binalar olarak camii ve camii lojmanı, dinsel eğitim binası olarak yeni yapılan 3 katlı Kur-an kursu binası bulunmaktadır. Hayvancılıkla ilgili ilçeden gelen veterinerler için tesis yoktur.

Eğitim-Öğretim

Kasabada 2 binalı bir ilkokul bulunmaktadır. Okulda ve mahallede kütüphane yoktur. İlkokuluda öğretmenler genellikle dışarıdan günlük olarak gelip gitmektedir.

Sağlık

VeliköySağlık merkezi olarak Veliköy Sağlık Ocağı vardır. Görevli sağlık personeli olarak ebe, hemşire ve 3 doktor vardır.

Kasabada kayda değer salgın hastalıklar görülmemiştir. Doğum oranları aile planlaması sebebiyle eskiye oranla düşmüştür. Çevredeki sağlık kurumlarının yaygınlaşması ölüm oranlarının azalmasına neden olmuştur. Ölümler genellikle ihtiyarlık nedeniyle olmaktadır.

Temizlik kurallarına riayet edilmektedir. Ahır gübreleri kasaba dışına çıkarılıp kurutulduktan sonra tarlalara gübre olarak atılır. Çerkezköy'deki sanayi atıklarıyla kirletilen Çorlu Deresi çevre sağlığı açısından bir tehdit oluşturmaktadır. Geceleri ağır bir koku yaymaktadır. Sinek ve haşerelerle halk kendi yöntemleriyle mücadelesini yürütmektedir.
Köydeki hayvan sağlık işleri veteriner hekimler tarafından yapılmaktadır. Genellikle hayvanlarda suni tohumlama yöntemi kullanılmaktadır. Hayvan hastalıklarından dolayı önemli bir zaiyat görülmemiştir.

Okul öğrencileri her yıl sağlık taramasından geçirilip aşılanmaktadır.
VeliköyTarım ileri teknikle yapılmaktadır. Son yıllarda buğday üretiminde dönüme 300-500 kg.ürün alınmaktadır. Bazı yerler bunun üzerindedir. Halkın büyük kısmı kendi ekonomik düzenini ayarlayarak ay çiçeği, kabak, karpuz ekimine ağırlık vermektedir. Alınan ürünler iç piyasada değerlendirilmektedir. Her aileden bir iki kişi çevrede bulunan fabrikalarda çalışmaktadır.

Tarıma elverişli toprakların yüzölçümü 18.000 dekardır. Tarıma elverişli dikili toprakların yüzölçümü 1.000 dekardır.

Çiftçi aile sayısı 250'dir. Ekilebilir toprakların %72 'si kişinin, %28' i mahallenin tüzel mülkiyetidir. Devlete ait topraklar ailelere nüfus başına dağıtılmıştır. Kasabada topraksız 45 hane bulunmaktadır. Bunlar geçimlerini fabrika ve diğer işlerde çalışarak karşılamaktadır. Özel mülk toprakları icar yoluyla kiralanmaktadır. Ortak aile işletmesi ve çiftlik yoktur. Büyük toprak sahibi aile bulunmamaktadır. Kasabada kadastro 1970 yılında çalışmalarını yapmıştır. Köyde topraklar devlet eliyle Bulgaristan'dan göç eden ailelere iskân hakkı olarak (1877-78-1936) yıllarında verilmiştir. Toprak dağılımı nüfus başına olmak üzere verilmiştir.

Ürünler

VeliköyBölgenin ana tarım ürünü buğday, ayçiçeği ve kabaktır. Ana ürünleri ekimi Eylül, Ekim aylarında yapılmaktadır. Ana ürünlerin seçiliş nedeni olarak dönüm başına fazla ürün vermesindendir. Bu ürünleri ziraat teknisyenliği denetiminde toprağın tahlili sonucunda ekildiğinden yüksek verim elde edilmektedir. Bitki hastalıkları önceden tarlaların ilaçlanması nedeniyle çok az rastlanan bir olaydır. Ancak görülen zararlı haşeratları anında ziraat teknisyenliğine haber verilmekte ve gerekli tedbirler alınarak uygulanmaktadır. Ana ürünlerde kasaba ilçenin üretim bakımından önde gelen kasabalarından biridir. Kabak üretiminde ilk sıradadır.



Tarımsal Gelir, Vergi ve Kurumlar

Tarım Kredi Kooperatifi yoktur. Ancak ilçedeki Tarım Kredi Kooperatifi'nden yararlanılmaktadır. Koşul olarak 30 dönümden fazla toprak olması gerekir. Gübre, tohum, kredi v.b. borçları bulunmamaktadır.

Su ve Sulama İşleri

Bölgeden geçen Çorlu Deresinden fabrika atıkları nedeniyle sulama yapılmamaktadır.

Hayvancılık

Kasabada genellikle hayvan olarak süt hayvanları bakılmaktadır. Cinsleri Haltştayn ve Amerikan'dır. Hayvanlardan daha çok süt mamulleri elde edilmektedir. Derisinden, etinden, yününden gelir sağlanmaktadır. Yerli ırkın yerine yüksek verimli Avrupa ırkı sığırlar köy hayvancılığına egemen olmuştur. Hayvan hastalıkları yok denecek kadar azdır. Aşılar zamanında yapılarak hastalıkların önüne geçilmektedir. Çayırlar kasabanın kuzeybatısında bulunmaktadır. Hayvanların besiciliğinde fenni yem kullanılmaktadır.

Ticaret

Yetiştirilen ürünlerin büyük bir kısmı çevre ilçelerde satılmakta, çok az miktarı da İstanbul'a sevk edilmektedir. Ana ticaret ürünü olarak buğday ve ayçiçeği yetiştirilmektedir. TMO ve tüccarlara satılmaktadır. Ticaret yolları Çorlu ve Çerkezköy'e yakın olup asfalttır. Nakliyecilik özel traktörlerle yapılır. Kasabada buğday ve ayçiçeği toplayan tüccarlar bulunmaktadır. Kasaba içi ticaret olarak süt ön planda gelmektedir.

Ulaşım

VeliköyKasaba Çorlu-Çerkezköy asfaltı üzerinde bulunmaktadır. Diğer mahallelere de yol bağlantıları vardır. Ulaşıma açık olan bu yollar kasabanın kuruluşundan zamanımıza kadar çeşitli gelişmeler göstererek gelmiştir. Çorlu-Çerkezköy asfaltı 1966 yılında yapılmıştır.

Veliköy kenarından geçen Edirne-İstanbul demiryolu Osmanlılar döneminde Fransızlar tarafından yapılmıştır. Marmaray çalışmaları nedeniyle iptal edilen yolcu treni seferleri tekrar başlamıştır. Tarla yolları pek iyi durumda değildir, kasaba içi yolları daha iyidir.

İstanbul-Edirne demiryolu güzergahında Veliköy bekleme durağı bulunmaktadır.

Genel Coğrafya ve Yeryüzü Şekilleri

Malkara Malkara, dünya üzerinde 40.54 kuzey enlemi ile 26.52 doğu boylamları, arasında yer atmaktadır.

1.225 km2 yüzölçümü ile Tekirdağ ilinin toprak alanı en geniş olan ilçesidir.

Tekirdağ İline 56 km, uzaklıkta olan Malkara'nın kuzeybatısında, Edirne'nin Uzunköprü İlçesi, kuzeydoğusunda Hayrabolu, güneydoğusunda Şarköy, güneyinde Çanakkale'nin Gelibolu ilçesi, batısında ise Edirne'nin Keşan İlçesi bulunmaktadır.

Malkara çevresinde bulunan İlçelerden Keşan'a 26 km., Uzunköprü'ye 72 km., Gelibolu'ya 100 km., Şarköy'e 48 km., Hayrabolu'ya 46 km. mesafededir.

İlçede yüksek dağlar, vadiler yoktur. Genelde toprakları aşılmış tepelerden yan ova özelliği gösteren plato görünümündedir. Tekirdağ ilimizin en önemli dağı olan Tekir Dağları Malkara ya 25 km. mesafededir. Bu dağlar, ilçenin güney bölümünde, Tekirdağ-Gelibolu istikametinde uzanırlar, ilçe Çimendere Köyü yakınında son bulur. Ganos dağı, Tekir sıra dağlarının en önemli yükseltisidir (845 m.).

İlçenin sınırları içindeki en önemli yükseltiler ise; Elmalı-Karacahalil arasındaki Kuş Tüneyi (647m.) tepesi, Panayır tepe (664 m.), Çimendere-Elmalı arasında Kartal tepe, Yenidibek-Keşan arası İstikamlar tepe gösterilebilir.

MalkaraMalkara'nın yüzey şekilleri nedeni ile büyük akarsuları yoktur. Barajları ve göletleri besleyen dereler vardır. Karacahalil, Gözsüz dereleri, Sağlamtaş'ın içinden geçen Çay deresi, Şalgamın içinden geçen Uzundere, Müstecep-Aksakal arasından geçen Köprüdere. Kürtününün içinden geçen Curculu deresi, Batkın-Kiremitlik arasında Pohça deresi, Müstecep-Sırtbey arasından geçen Kayakdere, Deliller-Ballı arasından geçen Şaşandere, Balabancığın güneyinden geçen Kocadere, Deveci-Kadıköy arasından geçen Ana dere, Karacahalil-Elmalı arasından geçen Ezberlidere, Gözsüz-Allıışık arasında Kazanca deresi Kadıköy Barajı deresi, Sarıpolat'tan geçen Şekerdere, Yenidibek-Teteköy arasındaki Değirmendere bunların arasındaki önemlilerdir.

İlçede belli başlı ovalar ise; Evrenbey, Kırıkali, Hacısungur, Gözsüz, Karacahalil, Kalaycı, Sağlamtaş, İbribey ovalarıdır. Bunlar fazla geniş olmamakla birlikte bu ovalar ilçenin önemli düzlükleridir. İlçenin hudutları içinde doğal göl bulunmamaktadır. Yapay baraj ve göletler vardır. Karaidemir ve Kadıköy barajları en önemli yapay barajlardır.

Bunun yanında, yine sulama amaçlı yapılan Yaylagöne, Vakıfiğdemir, Yenidibek (Pişman), Doluköy, Küçükhıdır, Karacagür göletleri yapılmıştır. Yapılan bu baraj ve göletlerle ilçenin sulanabilir arazi miktarı, 28.360 dekara yükseltilmiştir.

İlçe topraklarının kullanıma göre dağılımı şöyledir.

Kültür arazisi: 766.763 dekar
Tarım Dışı Arazi: 141.174 dekar
Orman Arazisi: 232.380 dekar
Mera Arazisi: 75.973 dekar
Çayır Arazisi: 8.710 dekar

TOPLAM : 1.225.000 dekar

Jeolojik Yapı

MalkaraTrakya havzasının jeolojik gelişiminin Orta Eosen'den başladığı, herhangi bir kesintiye uğramadan Kuaterner'e kadar devam ettiği ve 5.000 m.'den fazla bir sediman örtüsünün olduğu görülmektedir.

Malkara formasyonu Miosen devrine aittir. Malkara formasyonu kum taşı ve inceden kabaya taneli, ekseriyet kim kum ile ara tabakalı, gri-yeşil kumlu şeyler ve killerden oluşmuştur. Bu formasyona linyit yataklarında sık sık rastlanılır, formasyon kalınlığı 500 m. olmakla birlikte bazen 700 m.'yi geçer. Formasyonun deposit ortamı genellikle karasal ve bazen de denizseldir.

Yer altı suyu bakımından, devamsız tabakalar halinde zayıf akifer şartlar mevcuttur. Yüzeye yakın sahalarda düşük kaliteli, daha derinlerde tuzlu su görülmektedir. Sahada şiddetli tektonik hareketlere maruz kalmış kısımlar dışında genel olarak WSW-ENE doğrultulu kıvrım yapısı görülmektedir. Kömür rezervlerinde yatay devamlılık bulunmayışından dolayı yöresel (küçük) işletme imkanları vardır. Bu durum rezerv tahminini güçleştirmektedir. Türkiye'nin kömür ihtiyacı bakımından bölge, ikinci derece önem taşır. Malkara'da linyit damarı (Oligosen) yaşlıdır ve ortalama işletmeye elverişli kalınlık 1-1,5 m. Civarındadır.

Bitki Örtüsü

Malkaraİlçenin sahip olduğu toprakların büyük bir kısmı tarıma elverişli olduğu için, karakteristik bitki örtüsünü belirleyecek geniş alanlar fazla yoktur. Ancak, buna rağmen bitki türü görünümünden zengin bir çeşitlilik gösterir. Odunsu bitki türlerinden kızılcam, karaçam, meşe, gürgen, karaağaç, söğüt, kayak, ıhlamur, ceviz, kestane ve fındık sayılabilir. Yıllık yağış miktarlarının az, havanın nispi rutubetinin de düşük olması nedeni ile İlçe bitki örtüsü bakımından pek zengin değildir. Yıllık yakacak odun üretimi 24.000 ster, yıllık kereste üretimi 2.000 m3 civarındadır. Bozuk orman alanlarında ağaçlandırma çalışmaları hızla devam etmektedir.

Otsu bitkilerden ayrık otu, üçgül otu, yalancı fiy, yabani bakla, kanyaş, sarmaşık, yabani hububat türleri olarak görülmektedir.

Genel İklim Durumu

Malkara'nın yer aldığı Trakya bölgesi, Akdeniz ve Karadeniz i ki i inlerinin geçiş bölgesinde bulunmaktadır. Bu durumun iklime etkisi büyüktür. Yörede yarı karasal iklim hakim durumdadır. Kış aylarında balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava bölgede etkilidir. Zaman zamanda kış, kuru ve dondurucu soğuklar şeklinde geçer. Yazlar da, genellikle sıcak ve kuraktır. İlkbahar ve sonbahar yağışlı geçer.

Sıcaklık

Malkaraİlçede yaz ve kış ısı farklılıklar fazladır. Yılın en sıcak aylan Temmuz, Ağustos aylarıdır. En soğuk aylar ise Aralık, Ocak, Şubat aylarıdır.

Malkara'da son on yıllık sıcaklık durumu değerlendirildiğinde yıllık ortalama sıcaklığın 13.19, yıllık en yüksek ortalama sıcaklığın 18.59, yıllık en düşük ortalama sıcaklığında 8.39 olduğu görülmektedir. Yıllık toprak üstü ısı 7.6' dır. Toprak altında ise, 5 cm. derinlikte 15.083, 10 cm. derinlikte 14.86, 20 cm. derinlikte 14.8/r. 50 cm. derinlikte ortalama ısı 14.9c 100 cm. derinlikte ortalama ısı yine 14.46 dır. 1996 yılında en düşük ısı Şubat ve Aralık aylarında 0.9 , Ocak ayında 3.1, Mart ayında ise 3.4 olmuştur.

İlçede son on yıllık ortalama en yüksek sıcaklık 18.6 olmuştur.

Nisbi Nem

Malkara'da 1996 yılında ölçülen nisbi nem değerleri en düşük dönemlerde %22-59 arasında, en yüksek dönemlerde ise % 88-97 arasında olduğu görülmektedir. İlçenin yıllık ortalama nem oram % 73 civarındadır.

Yağış

Malkara'da 1996 yılında ortalama yağış toplam olarak 747,8 mm. dır. Aylık en fazla yağış 150 mm. ile Aralık ayında, en az yağış ise 0.6 mm. ile Temmuz aynıda olmuştur. Mevsim sıcaklarının artmasıyla özellikle Nisan, Mayıs ve Haziran ayı ortalarına kadar sağanak şeklinde yağışlar meydana gelmektedir. Yağış günün her saati görülmekle birlikte Haziran ayma doğru gene itle öğleden sonra sağanak şeklinde olur.

Sis

Soğuk ve uzun kış gecelerinde ve yüksek basınç alanlarının hakim olduğu dönemlerde bölgede sık sık sise rastlanılır, özellikle bu dönemde radyasyon kaybının fazlalığı, havada yeter miktarda yoğunlaşma çekirdeklerinin bulunması ve havadaki hareketsizlik, sisin oluşmasını sağlar. Özellikle sabaha karşı yerin soğuması, yerle temas halimle bulunan havayı soğutarak taşıdığı su buharını yoğunlaştırır ve sis meydana gelir.

Rüzgar

İlçede hakim olan rüzgar kuzey ve kuzey doğudan esen, halk dilinde karayel ve poyraz olarak bilinen rüzgarlardır. İkinci derece önemli rüzgar ise lodostur. Orta Avrupa'da yüksek basınç oluştuğunda poyraz İlçede şiddetle eser. İlçede rüzgarlı günler en çok Eylül, Ekim, Kasım aylarında görülür. İlçenin rüzgarsız günleri de Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında görülmektedir. Nisan ve Mayıs aylarında lodos yağmur, poyraz da Mart ayında genellikle yağmur ve kar getirir.

Otogar Çerkezköy'e ulaşım karayolu ve demiryolu ile yapılmaktadır. Çerkezköy ilçesi Kınalı Ayrımı-Çerkezköy-Çorlu yolu ile Çerkezköy - Saray - Vize - Kırklareli yollarının kavşak noktasında bulunmaktadır. Ayrıca Beyciler-Çerkezköy bağlantı yolu ile TEM'e bağlanmaktadır. Çerkezköy için önem taşıyan TEM bağlantı yolu, ilçenin İstanbul metropolü ile ilişkisini kuvvetlendirmektedir.

Çerkezköy ilçesinin, Tekirdağ il merkezi ile bağlantısı Çerkezköy - Çorlu - Tekirdağ karayolu ile sağlanmaktadır.

Tren istasyonuÇerkezköy ilçesinde demiryolu bağlantısı İstanbul - Edirne - Avrupa demiryolu ile sağlanmaktadır. Çerkezköy istasyonu önemli ihracat istasyonlarından biridir. Ayrıca İstanbul - Çerkezköy hattında Marmaray çalışmaları nedeniyle iptal edilen yolcu treni seferleri tekrar başlamıştır. İstanbul yönünde son durak Halkalı'dır.

İlçedeki deniz yolu bağlantısı Tekirdağ limanı ile ilişkilidir.

Otogar Otogar Otogar
İstasyon İstasyon İstasyon
İstasyon İstasyon İstasyon
Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.