BalabancıkTekirdağ ili Malkara ilçesine bağlıdır. İlçeye 18 km, D110 karayoluna Şarköy sapağına 7 km uzaklıkta asfalt yol ile bağlıdır. Ulaşım kolaydır. Coğrafi konum olarak güneyde Koru Dağları güney doğudan Ganos Dağları ile çevrilidir. Güneydeki Koru Dağları eteklerine kurulmuştur. Yüzey şekilleri bakımından düzlüktür. Halkı tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlamaktadır. Çok geniş tarım arazileri bulunmamakla birlikte yağışa bağlı tarım yapılmaktadır. Bitkisel üretimin yanında esas geçim kaynağı hayvansal üretimdir. Malkara'ya bağlı mahalleler içinde ve en iyi hayvancılığı Balabancık Halkı yapmaktadır. Yüzölçümü 18000 dekar olup yeterli tarım arazisinin olmadığından dışarıya göç vermektedir.

Balabancık'ta yeterli sanayii tesisi yoktur ancak 2 adet mandıra bulunmaktadır. Buralarda üretilen beyaz peynir ve kaşar peyniri Türkiye'de beğenilen ve aranan besin ürünlerindendir.

BalabancıkOkuma yazma oranı %99 olup halkın gelenek, görenek ve giyimleri modern bir görüntü çizmektedir.

Tekirdağ iline 55, Malkara ilçesine 18 km uzaklıktadır.

MS 368 yılında Roma Dönemi'nde yerleşmenin halen Cevizlik Mevkii olarak bilinen bölgesinin Hadriyan'ın yeri olarak anıldığını anlatılmaktadır.

Balabancık 'ın Osmanlı Dönemine ait tarihi Osmanlıların Rumeli'ye çıkmaları ile başlamaktadır.

BalabancıkRumeli Fatihi ve Orhan Bey'in küçük oğlu olan Süleyman Paşa ile birlikte gelen yörükler Balabancık köyü'ne yerleşen ilk Türkler olmuşlardır.

Yörükler bu tarihlerde köyün Şeftalilik diye bilenen mevkiine yerleşmişler ve buraya "GÜLGÜLHİSAR" adını vermişler, sonradan bu adı "OTOKÖKLÜK"e çevirmişlerdir. Otuköklük Mevkii Süleyman Paşa tarafından bir sınır karakolu olarak kullanılmakta imiş.

Balabancık Kasabası Osmanlılar'ın Rumeli Fetihleri'nde en önemli üssü olan ve Çimbi, Çimpe veya Çimli adları ile anılan üssü ile birlikte en önemli üssü olmuştur.

BalabancıkOrhan bey zamanında Bursa kuşatmasında bulunan Balabancık'ın oğlu Balaban Bey'in Rumeliye ilk çıkan Osmanlı kumandanlarından olduğu, Malkara yakınındaki Malgar Kalesi önündeki Demirkapı höyüklerinin yanında şehit olduğu ve Balabancık Kasabası'nda yattığı söylenmektedir.

Zamanla Yörük aşiretlerinin yerleşmeye devam ettiklerini, Balta Balabancık olarak değiştirilen köyün adının bu aşiretlerin küçüklüğü nedeniyle BALABANCIK olarak söylenmeye başlandığı, diğer bir kaynağa göre BALABANCIK adının Türkler'in benimsediği bir kişinin ve topluluğun adı olan "Balaban" adından bugünkü adını aldığı, sonuna "küçük Balaban" anlamına gelen "cık" ekinin de eklenerek bu günkü sürekli olan "BALABANCIK" adını aldığı söylenmektedir.

Balabancık1878 yılında Balabancık Bulgaristan'ın Selvi Yöresi'nin Akıncılar Köyü'nden göç almış ve bugünkü BALABANCIK kurulmuştur.

Osmanlılar Dönemi'nin son önemli olayı ise I.Dünya Savaşı'nda beldenin iki yıl süreyle işgale uğraması ve mal varlığında büyük kayıplar meydana gelmesidir.

Cumhuriyet' ile birlikte yerleşmede izlenen en önemli gelişme eğitim alanında olmuştur.

1928 yılında Harf inkılabı ile birlikte bir ilkokul açılmıştır. 1965 yılında ilkokul hizmete girmiştir. Ancak yerleşmedeki daha ileri gelişmeler 1975 yılından sonra izlenmeye başlamıştır.

Balabancık1975-1980 döneminde Köy Kalkınma Kooperatifi, elektriğin gelmesi, Malkara'ya bağlantı yolunun asfaltlanması dikkati çeken gelişmeler olmuştur. 1980-1990 döneminde ise Belediye Hizmet Ünitesi Tarım Kredi Kooperatifi'nin kurulması kasabanın içme suyu şebekesinin inşaatının başlaması akaryakıt bayilerinin açılması önemli gelişmelerdendir.

Yeni Büyükşehir kanunuyla Malkara'nın bir mahallesi haline dönüştürülmüştür.

Balabancık Balabancık

KapaklıTrakya'nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kapaklı İlçesi bereketli toprakları, gelişmiş Organize Sanayisi ile hızla gelişen, kalkınma ve büyüme hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Çerkezköy ve Kapaklı Organize Sanayi Bölgesinde toplam 350 fabrika bulunmaktadır. İlçe etrafında yüksek dağlar ve vadiler yoktur. Genelde toprakları aşınmış tepelerden yarı ova özelliği gösteren plato görünümündedir. Yüzey şekilleri nedeni ile büyük akarsuları yoktur.

Yer altı suyu bakımından devamsız tabakalar halinde zayıf akifer şartlar mevcuttur. Yüzeye yakın yerlerde düşük kaliteli, daha derinlerde tuzlu su görülmektedir.

Kapaklıİlçenin sahip olduğu toprakların büyük bir kısmı tarıma elverişli olduğu için karakteristik bitki örtüsünü belirleyecek geniş alanlar fazla yoktur. Buna rağmen zengin bir çeşitlilik gösterir. Odunsu bitki türlerinden ceviz, ıhlamur, meşe, karaçam, söğüt, kızılçam sayılabilir. Yıllık yağış miktarının az olması nedeni ile bitki örtüsü bakımından pek zengin değildir. Bozuk orman alanlarında ağaçlandırma çalışmaları hızla devam etmektedir.

KapaklıKapaklı İlçesi Trakya Bölgesi ve Karadeniz iklimlerinin geçiş bölgesinde bulunmaktadır. Bu durumun iklime etkisi büyüktür. Yörede yarı karasal iklim hakim durumdadır. Kış aylarında Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı hava bölgede etkili olmaktadır. Yazlar da genellikle sıcak ve kuraktır. İlkbahar ve Sonbahar yağışlı geçer.

İlçede yaz ve kış ısı farklılıkları fazladır. Yılın en sıcak ayları Temmuz, Ağustos aylarıdır.

KapaklıKış aylarında yüksek basınç alanlarının olduğu yerlerde sık sık sise rastlanır. İlçede hakim olan rüzgar kuzey ve kuzey doğudan esen halk dilinde karayel ve poyraz olarak bilinen rüzgarlardır. Nisan ve Mayıs aylarında lodos yağmur, poyraz da Mart ayında genellikle yağmur ve kar getirir.


Kapaklı6360 sayılı kanunla Kapaklı Tekirdağ'ın Ergene ile birlikte yeni bir ilçesi olmuştur. İlçe idari yapısına Çerkezköy'e bağlı Karaağaç beldesi ile birlikte Bahçeağıl, Karlı, Pınarca, Uzunhacı ve Yanıkağıl köyleri mahalle statüsüne dönüştürülerek dahil olmuştur. Ayrıca ilçe merkezinde Atatürk, Bahçelievler, Cumhuriyet, İnönü ve İsmet Paşa adlı mahalleler bulunmaktadır.

Kızılpınar2017 yılı itibariyle 34.384 kişilik nüfusuyla Çerkezköy'e bağlı en büyük yerleşim birimidir. Kızılpınar Kasabasına ilk yerleşim tarihi 1878'dir. Osmanlı Rus harbi sonrası Bulgaristan'dan göç ederek Kızılpınar'a yerleşilmiştir. Yerleşim merkezinin etrafında Mezatlı, İncirlik, Tayibin kaynağı, Müselimçiftlik yerinde, erikli çatağı başında ve dutluk mevkiinde küçük yerleşim birimleri kurmuşlardır.

Kızılpınar'a gelip yerleşen belli başlı aileler; Cambazoğulları, Kunçuoğulları, Malkoçoğulları, Fellioğulları ve Molla İbrahim Oğulları'dır. Bunlar Bulgaristan'ın Tırnova şehrinin Selvi ilçesinin Dobramika köyünden gelerek buraya yerleşmişlerdir.

Kasaba adını, demiryolu yakınında bulunan ağaçlık alanın içinde az bir boşluktan, kazma kürekle açılarak yapılan bir su kuyusundan alır.

Bu kuyudan içme suyu olarak yararlanılmaya başlanmış, kuyu açık olduğu için ağaç yapraklarının, kızılcıkların suya düşmesi ve suyun renginin kızarması sonucu bu kuyuya Kızılpınar adı verilmiş ve Kasabanın adı da Kızılpınar olarak kalmıştır.

KızılpınarBirinci Dünya Savaşı devam ederken sonbaharda Yunanların Trakya'yı işgali sırasında Kasaba halkı topyekün İstanbul'a göç etmiş, kış mevsiminin ardından tekrar Kızılpınar'a dönmüştür.

Tarihsel Süreç içersinde nüfus hareketleri: Çanakkale Savaşları'nda Kasaba halkından 35-40 kişi Savaşa gitmiş, bunların çoğu savaşta şehit olmuştur. İşgal sırasında İstanbul'a göç edenlerin arasında tifo salgını çıkmış ve insanların %25 i ölmüştür.

Kızılpınar'ın 1990 yılında kurulan belediyesi, 12 Kasım 2012'de TBMM'de kabul edilen 6360 sayılı Büyükşehir Kanunu ile kapatılıp beldeden mahalleye dönüştürülmüştür.

Mahallenin ekonomisi çoğunlukla 1970'lere kadar tarım ve hayvancılığa dayalıydı. Bu tarihten sonra Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinin kurulması sonucu başlayan hızlı sanayileşme, mahalle ekonomisini bu yönde etkilemiştir. Şu anda bölgede bulunan sanayi tesislerinde 69.000'i aşkın kişi çalışmaktadır. Mahalle halkının bir bölümü tarım ve hayvancılığa halen devam etmektedir.

Kızılpınar Kızılpınar Kızılpınar
Kızılpınar Kızılpınar Kızılpınar
Kızılpınar Kızılpınar Kızılpınar
Kızılpınar Kızılpınar Kızılpınar
Kızılpınar 1912-1913 yıllarında Bulgar arşivinde Kızılpınar

MisinliKasaba Osmanlı-Rus savaşı öncesi bir çiftlik iken, Bulgaristan'dan gelen Türk muhacirler tarafından satın alınarak yerleşim alanı haline gelmiştir. Özellikle Bulgaristan'ın Razgrad iline bağlı Omur Köyü, Sadina Köyü civarından ve Eskicuma'nın Osmanpazarı kazasının köylerinden gelen Türk muhacirler köyde yerleşmiştir. Ayrıca Yugoslavya'dan gelen az sayıda Türk, Arnavut ve Boşnak muhacir de bulunmaktadır. Ancak kasabanın çoğunluğu Bulgaristan'dan gelen Türk muhacirlerden oluşmaktadır.

Kasabanın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Misinli Misinli Misinli
Misinli Misinli Misinli Misinli Misinli Misinli Misinli Misinli Misinli
Misinli Misinli Misinli Misinli Misinli Misinli

KaraağaçKaraağaç halkı, köy belde ünvanı alana kadar tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamıştır. Ancak Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinin kurulması ve fabrikaların artmasıyla birlikte belde, Doğru Anadolu (özellikle Kars) ve İç Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Türkiyenin çeşitli yerlerinden büyük oranda göç almış, tarım ve hayvancılık Sanayinin gerisinde kalmıştır.

Yeni büyükşehir kanunu sonrası belediye teşkilatı kaldırılmış olup yeni kurulan Kapaklı ilçesinin bir mahallesi haline getirilmiştir.

2017 yılı nüfusu 3.958 kişidir.

Karaağaç Karaağaç Karaağaç Karaağaç Karaağaç Karaağaç Karaağaç Karaağaç

Silivri, yerel gazetecilikte sürekli bir 'canlılık' yaşamaktadır. İlk yerel gazetenin (Silivri Ekspres Gazetesi) 1960'lı yıllarda çıkarıldığı Silivri'de, 1980'lerin sonundan beri çeşitli gazete ve dergiler yayınlanmıştır. Bunlardan yayınına devam eden kalmasa da, ağırlıklı olarak Silivri'den haberler yayınlayan Silivrihaberleri ve bölge gazeteleri yayın hayatlarına devam etmektedir.
Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.