Makale Dizini

ÇavuşköyKırklareli bir sınır ili olması nedeniyle her dönemde Balkan ülkelerinden gelen göçmenlerin ilk yerleştikleri illerden biri olmuştur. Bu nedenle nüfusu öteden beri göç hareketlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Kırklareli'ne topluca yerleştirilen ilk Türk göçmenleri 1877 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Rumeli üzerinden gelmişlerdir. Köy de bu yıllarda gelen az sayıda göçmen tarafından şimdiki dere etrafında kurulmuştur. O zamanlar civar köylerde Pancarköy ve Kumrular'daki Rumlar bu yeni gelen göçmenlere epey zorluk çıkarmışlar.

Balkan savaşı sonunda yapılan anlaşma gereğince, Trakya'da yaşayan Bulgarlarla Bulgaristan' da yaşayan Türk nüfus karşılıklı olarak değiştirilmiştir. Bu değişim sonucu Trakya'dan ayrılan Bulgar sayısının 100 bin olduğu sanılmaktadır. Bulgarlar'da daha çok Edirne ve Kırklareli'nin Istıranca dağ köylerinde yaşamaktaydılar. Diğer taraftan Balkan Savaşı sırasında Trakya'da yaşayan Rumlar'dan bir bölümü de Yunanistan'a göç etmiştir. I. Dünya Savaşı sonunda bu Rumların çoğu eski yerlerine dönmüşse de Lozan Anlaşması gereğince Trakya'daki Rumlarla Yunanistan'daki Türkler yer değiştirince, Rumlar yeniden Yunanistan'a göç etmek zorunda kalmıştır. Bunların sayıları da 400 bine ulaşıyordu. Böylece 1924-1943 arasında Trakya'nın nüfus kaydı yarım milyona yaklaşmıştır. Bunların yerine, Balkanlar'dan göç eden Türkler yerleştirilmiştir. Bölgeye yerleştirilen Türklerin bir bölümü sonradan Anadolu'nun değişik yerlerinde göç etmişlerdir. Balkan ülkelerinden Trakya'ya toplu göçler aralıklı olarak sürmüştür. Bu toplu göçlerin en önemlileri 1936 ve 1950 yıllarında gerçekleşmiş, Bulgaristan, Yugoslavya ve Romanya'dan gelen pek çok Türk göçmeni Türkiye'ye yerleştirilmiştir.

1904 yılında Adem Ağa, Mestan Ağa, İbrahim Ağa, Ömer Ağa ve Paçalı gelip köyü kuruyor. bunlar öncelikle Eskişehir civarına yerleştiriliyorlar fakat iskan edilen yeri beğenmeyip ormanlık arazi diye bugünkü köye yerleşiyorlar. Geldiklerinde bu yerleşim yerinin ismi Doğanca Çiftliğiymiş. Daha sonra Bulgaristan'dan geldikleri köyün ismi olan Çavuşköy adını almıştır

ÇavuşköyKöyde bahar aylarında yağmur duası yapılır. Ayrıca gençler kendi aralarında hıdrellez şenliği yaparlar. Birde her yıl ilçede geleneksel yapılan bir tarım festivali vardır. Ağustos ayının ilk haftası düzenlenir ve ünü ilçeyi aşmıştır. Ayrıca bayramlarda diğer köylerde olduğu gibi cami bahçesinde toplu bayramlaşma ve mezarlık ziyareti yapılır. Köy altından sola doğru gidildiğinde iki mezarlık bulunur. Eski denilende yer kalmadığından karşısındaki alan mezarlık olarak düzenlenmiştir. Köyde bir köy konağı, bir okul, bir cami ve müştemilatı bulunur. Köy altı denilen yerde hayvanları sulamak için hayvan çeşmesi denilen yer vardır.

Kırklareli iline uzaklığı 40 km ilçeye ise 12 km dir. Komşu köyler ise Sofuhalil, Osmaniye, Kumrular, Müsellim, Erikleryurdu, Nacak ve Yeniköy'dür. Nüfusu 2013 yılı itibariyle 165 kişidir. Köy ilçeye ve en çokta İstanbul'a göç vermiştir. İstanbul'daki hemşerileri 1997 yılında Çavuşköylüler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurmuşlardır ve halen dernek aktif olup buradaki hemşerilerin buluşma lokali konumundadır. Köylülerin yakın köylerle akrabalıkları da mevcuttur. Köye elektrik 1975 yılında gelmiştir. 1967 yılında YSİ tarafından köy meydanlarına su da getirilmiştir ve halen ayakta olan ama akmayan 8 meydan çeşmesi vardır. İçme suyu yer altı sondaj kuyusundan temin edilir ve her hanede bireysel çeşme bulunur. Su temiz ve de içilebilir özelliktedir. Köyün dışından otoban da geçmektedir

Köyde ziraat faaliyetleri geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Tarım arazileri genellikle köy arazisinin doğu, kuzey ve batı kesimlerinde yer alır. Köyde kuru tarım yapılır. Gübre kullanımı oldukça yaygındır. Köy tarım aletleri bakımından iyi durumdadır. Köyde traktör ve biçerdöver mevcuttur. Köyde tarım arazileri genelde küçük işletmeler şeklindedir. Arazinin küçük parseller halinde oluşunda miras yoluyla bölünmeler etkindir. Yetiştirilen ürünler arpa, buğday, gibi geleneksel hububat, gündöndü denilen ayçiçeği, dere boyu ve taban yerlerde pancar ve hayvanlar için ekilen silaj denilen mısırdır. Köyde hemen herkes ihtiyaç için sebze ve meyve, bostan dediğimiz karpuz, kavun da ekmektedir

Köyde hayvancılık faaliyetleri geleneksel yöntemlerle yürütülmektedir. Eskiden küçükbaş hayvancılık yaygın iken bu faaliyet yerini yavaş yavaş büyükbaş hayvancılığa bırakmaktadır. Köyde 80 büyükbaş 500 küçükbaş hayvan mevcuttur. Ayrıca her evde kümes hayvanı olarak tavuk, ördek, kaz ve hindi de kişisel olarak beslenir. Ayrıca arıcılık yapan köylüler de vardır

Köyden her sabah saat 7:00'de iş servisleri ile ilçeye gidilmektedir. Köyün 2 minibüsü vardır. Her sabah saat 7:00'de köyden Babaeski'ye (12 km) giderler. Akşam geri dönerler. Haftada 1 gün de Babaeski'ye Perşembe günleri sık olarak pazar kurulur, oraya giderler (12 km). Köyün zaruri ihtiyaçlarını karşıladığı ilçe Babaeski'dir. Hemen her şey oradan temin edebilmektedir. Köyde 36 traktör, 8 binek otosu, 2 yolcu minibüsü mevcuttur

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.