Arap adındaki atı ve 80. doğum gününde Enez Kaymakamlığının armağanı olan keçisiyle tek başına yaşayan Süleyman KILIÇ İlçe merkezine yılda bir iki kez sadece kendi yetiştirdiği sebze ve meyveleri satmak için iniyordu. Ekmeğini çobanlardan onlara meyve satarak sağlayan Enezli Robinson, gıdasını Bahçesinde yetiştirdiği Badem, İncir, üzüm ve şeftali ağaçlarından elde ettiği meyvelerle sağlıyordu.
"Sabah kalktığımda daha önceden kuruttuğum meyveleri kaynatıp içiyorum. Arı kovanından bir kaşık ta bal aldım mı kahvaltı işi tamam" diyen Enez'li Robinson bir ekmeğin kendisine 3-4 gün yettiğini söylüyor. Öğle yemeği ise mevsimine göre toplayıp pişirdiği bitkiler.
Radyo dinlemeyen Televizyonu ise hiç bilmeyen Enezli Robinson her zaman hayatını dağlarda tamamlayıp burada ölmek istediğini söylerdi. Son derece dinamik ve sağlıklı görünen Süleyman KILIÇ Ulusal basının da ilgi odağı haline gelmişti. Çeşitli yayın organlarından kendisiyle görüşmeler yapmak üzere Hisardağına gelenler arasından bir tek Nurseli İDİZ'i unutamıyordu. "O Nezih bir hanım efendiydi, Hayatımın en önemli anısı olacak. Onun candan ve içten davranışını unutamam" diyordu.
2005 senesinde attan düşerek ayağını kıran ve bir süre Keşan Devlet Hastanesi'nde yatan Süleyman Kılıç, hastaneden çıktıktan sonra Keşan Kaymakamlığının girişimi ile Edirne Huzurevi'ne yerleştirildi. Buradaki yaşamından sıkılan Enezli Robinson, bahçesini ve hayvanlarını özlediği için dağdaki yaşantısına geri döndü.
60 yıl boyunca Hisar Dağı eteklerinde sazdan yaptığı kulübede tek başına yaşayan, 87 yaşındaki 'Enezli Robinson' lakaplı Süleyman Kılıç, 1 Şubat 2006 tarihinde rahatsızlanarak Keşan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak Süleyman Kılıç, 16 Şubat 2006 gecesi kalbine yenik düştü. 17 Şubat 2006 tarihinde ikindi namazını müteakip cenazesi toprağa verildi.