Balabancık
Balabancık'ta yeterli sanayii tesisi yoktur ancak 2 adet mandıra bulunmaktadır. Buralarda üretilen beyaz peynir ve kaşar peyniri Türkiye'de beğenilen ve aranan besin ürünlerindendir.
Tekirdağ iline 55, Malkara ilçesine 18 km uzaklıktadır.
MS 368 yılında Roma Dönemi'nde yerleşmenin halen Cevizlik Mevkii olarak bilinen bölgesinin Hadriyan'ın yeri olarak anıldığını anlatılmaktadır.
Balabancık 'ın Osmanlı Dönemine ait tarihi Osmanlıların Rumeli'ye çıkmaları ile başlamaktadır.
Yörükler bu tarihlerde köyün Şeftalilik diye bilenen mevkiine yerleşmişler ve buraya "GÜLGÜLHİSAR" adını vermişler, sonradan bu adı "OTOKÖKLÜK"e çevirmişlerdir. Otuköklük Mevkii Süleyman Paşa tarafından bir sınır karakolu olarak kullanılmakta imiş.
Balabancık Kasabası Osmanlılar'ın Rumeli Fetihleri'nde en önemli üssü olan ve Çimbi, Çimpe veya Çimli adları ile anılan üssü ile birlikte en önemli üssü olmuştur.
Zamanla Yörük aşiretlerinin yerleşmeye devam ettiklerini, Balta Balabancık olarak değiştirilen köyün adının bu aşiretlerin küçüklüğü nedeniyle BALABANCIK olarak söylenmeye başlandığı, diğer bir kaynağa göre BALABANCIK adının Türkler'in benimsediği bir kişinin ve topluluğun adı olan "Balaban" adından bugünkü adını aldığı, sonuna "küçük Balaban" anlamına gelen "cık" ekinin de eklenerek bu günkü sürekli olan "BALABANCIK" adını aldığı söylenmektedir.
Osmanlılar Dönemi'nin son önemli olayı ise I.Dünya Savaşı'nda beldenin iki yıl süreyle işgale uğraması ve mal varlığında büyük kayıplar meydana gelmesidir.
Cumhuriyet' ile birlikte yerleşmede izlenen en önemli gelişme eğitim alanında olmuştur.
1928 yılında Harf inkılabı ile birlikte bir ilkokul açılmıştır. 1965 yılında ilkokul hizmete girmiştir. Ancak yerleşmedeki daha ileri gelişmeler 1975 yılından sonra izlenmeye başlamıştır.
Yeni Büyükşehir kanunuyla Malkara'nın bir mahallesi haline dönüştürülmüştür.
Kapaklı
Yer altı suyu bakımından devamsız tabakalar halinde zayıf akifer şartlar mevcuttur. Yüzeye yakın yerlerde düşük kaliteli, daha derinlerde tuzlu su görülmektedir.
İlçede yaz ve kış ısı farklılıkları fazladır. Yılın en sıcak ayları Temmuz, Ağustos aylarıdır.
Kızılpınar
Kızılpınar'a gelip yerleşen belli başlı aileler; Cambazoğulları, Kunçuoğulları, Malkoçoğulları, Fellioğulları ve Molla İbrahim Oğulları'dır. Bunlar Bulgaristan'ın Tırnova şehrinin Selvi ilçesinin Dobramika köyünden gelerek buraya yerleşmişlerdir.
Kasaba adını, demiryolu yakınında bulunan ağaçlık alanın içinde az bir boşluktan, kazma kürekle açılarak yapılan bir su kuyusundan alır.
Bu kuyudan içme suyu olarak yararlanılmaya başlanmış, kuyu açık olduğu için ağaç yapraklarının, kızılcıkların suya düşmesi ve suyun renginin kızarması sonucu bu kuyuya Kızılpınar adı verilmiş ve Kasabanın adı da Kızılpınar olarak kalmıştır.
Tarihsel Süreç içersinde nüfus hareketleri: Çanakkale Savaşları'nda Kasaba halkından 35-40 kişi Savaşa gitmiş, bunların çoğu savaşta şehit olmuştur. İşgal sırasında İstanbul'a göç edenlerin arasında tifo salgını çıkmış ve insanların %25 i ölmüştür.
Kızılpınar'ın 1990 yılında kurulan belediyesi, 12 Kasım 2012'de TBMM'de kabul edilen 6360 sayılı Büyükşehir Kanunu ile kapatılıp beldeden mahalleye dönüştürülmüştür.
Mahallenin ekonomisi çoğunlukla 1970'lere kadar tarım ve hayvancılığa dayalıydı. Bu tarihten sonra Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinin kurulması sonucu başlayan hızlı sanayileşme, mahalle ekonomisini bu yönde etkilemiştir. Şu anda bölgede bulunan sanayi tesislerinde 69.000'i aşkın kişi çalışmaktadır. Mahalle halkının bir bölümü tarım ve hayvancılığa halen devam etmektedir.
Misinli
Kasabanın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Karaağaç
Yeni büyükşehir kanunu sonrası belediye teşkilatı kaldırılmış olup yeni kurulan Kapaklı ilçesinin bir mahallesi haline getirilmiştir.
2017 yılı nüfusu 3.958 kişidir.