Yunanistan'ın azınlık üzerindeki asimilasyon politikasının bir diğer örneğini teşkil eden "Yasak Bölge" uygulaması 1995 yılında kaldırılmış olmakla birlikte, Yunan politikalarının sınırlarını göstermesi bakımından önemli bir örnek oluşturmaktadır. Yasak Bölge, Batı Trakya'da güneyden kuzeye giderken Bulgaristan sınırına 8 km. kala başlamakta, sınır boyunca Türkiye'ye doğru uzanmaktadır. Bölge, 1953'te "Kuzey'den komünist sızmasını önlemek "gerekçesiyle kurulmuştur. Oysa, uygulandığı dönemdeki asıl işlevi, dağlık Balkan kolunda yaşayan Pomak'lar ile Yaka ve Ova'da yaşayan Türk azınlıktarı ayırmak, daha doğrusu Pomakları göç ettirilmek istenen Türklerden soyutlayarak asimile etmektir.

Yasak bölgeye girişler özel pasaportla yapılmaktaydı. Yalnız yabancılar değil, Yunan vatandaşlarının (yani Batı Trakya Türk azınlığının) da girmesi de yasak olan bu bölgede, ABD'nin 1990 Yunanistan Raporu'na göre (Kısım 2/D) yabancı diplomatların da seyahat etmesi özel izne tabiydi ve Bölge, saat 24.00 ile 08.00 arasında tamamen kapanmakta idi.

Yasak Bölge'ye dışarıdan girişler özel pasoyla olduğu gibi içeride yaşayanların çıkması da özel pasoya tabi idi. İş olanakları çok sınırlı, işenecek toprağın verimsiz olduğu bölgedeki Türk okulları, Türkiye'den gelen kontenjan öğretmenleriyle Batı Trakyalı formasyon öğretmenlere izin verilmediğinden ve Türkiye'den gelen kitaplar da sokulmadığından eğitim de son derece yetersizdi. Buna karşılık, 1980'lerde burada Yunanca eğitim veren 3 ortaokul açılmış, ancak azınlık mensupları çocuklarını bu okullara göndermeyi reddetmiştir. Diğer taraftan, 1995 yılında "Yasak Bölge" uygulamasının kaldırıldığı belirtilmekle birlikte, Yunan makamları bu bölgeye girişleri kontrol altında bulundurarak, yerli yabancı şahısların girişlerini sınırlandırabilmektedir.

Kaynak: Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.