Makale Dizini

Bulgar Krallığı Komutanları

Bulgar Krallığı
Yunan Krallığı Komutanları

Yunan Krallığı
Sırbistan Krallığı Komutanları

Sırbistan Krallığı
Karadağ Krallığı Komutanları

Karadağ Krallığı
Romanya Komutanları

Romanya
Osmanlı İmparatorluğu Komutanları

Osmanlı İmparatorluğu

Bulgar Çarı I. Ferdinand

I. Ferdinand
Ferdinand Karl Leopold Maria
Hüküm süresi 5 Ekim 1908 – 3 Ekim 1918
Önce gelen Kendisi (Bulgaristan Prensi olarak)
Sonra gelen III. Boris
Hanedan Saxe-Coburg ve Gotha Hanedanı
Babası Prens August Saxe-Coburg-Gotha
Annesi Prenses Clémentine Orléans
Doğum 26 Şubat 1861 Viyana, Avusturya İmparatorluğu
Ölüm 10 Eylül 1948 (87 yaşında) Coburg, Almanya
Dini Roman Katolik
I. Ferdinand (d. 26 Şubat 1861 - ö. 10 Eylül 1948), Ferdinand Karl Leopold Maria, Bulgaristan prensi (1887-1908) ve bağımsız Bulgaristan'ın ilk çarı (1908-1918).

Saksonya-Coburg-Gotha prensi I. August'un (Augustus) en küçük oğlu ve Fransa kralı Louis-Philippe'in torunuydu. 7 Temmuz 1887'de, özerk Bulgaristan'ın bir yıl önce tahttan çekilmiş olan ilk prensi I. Aleksandr'ın yerine seçildi. Prensliğinin ilk yıllarında Başbakan Stefan Nikolov Stambolov tarafından yönetilen Ferdinand, başbakanın gözden düşerek istifa etmesinden (1894) sonra ülkenin tek hakimi haline geldi. Hükümdarlığının büyük devletlerce tanınmamasının yarattığı sorunlar, Ferdinand'ın Bourbon prensesi Parmalı Maria Louisa ile evlenmesi (Nisan 1893) ve daha sonra da oğlu Veliaht Prens Boris'i Rum Ortodoks Kilisesi'nde Rus çarı II. Nikolay'ın vaftiz babalığıyla vaftiz ettirmesiyle (Şubat 1896) azaldı. Ferdinand bundan sonra bir hükümdar olarak konumunu güçlendirdi. Bulgaristan tahtının varisinin Ortodoks bir prens olması, Rusya'nın Bulgaristan'la diplomatik uzlaşma yolları aramaya başlamasına yol açtı. Sonunda Ferdinand uluslararası planda tanınmaya başardı. Mart 1896'da Osmanlı Devleti'nden Bulgaristan prensi ve Doğu Rumeli valisi unvanını aldı.

Bunu izleyen yıllarda, önemli devlet görevlerine kendi yakınlarını getirerek iç politikada tam bir denetim kurdu. Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i ilhakının arifesinde, bu fırsattan yararlanarak Osmanlı Devleti'ne karşı Bulgaristan'ın tam bağımsızlığını ilan etti (5 Ekim 1908); kendisi de çar unvanını aldı. Yayılmacı emelleri olan Ferdinand, Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ'dan oluşan Balkan İttifakı'nın kurulmasına (1912) öncülük etti; ittifak, Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki topraklarını paylaşmayı amaçlıyordu. İttifak üyelerinin Ekim 1912'de Osmanlı Devleti'ne savaş açmalarıyla Mayıs 1913'e değin sürecek olan I. Balkan Savaşı başlamış oldu. Savaştan galip çıkan müttefikler, ele geçirilen Osmanlı topraklarının paylaşılması konusunda aralarında anlaşamayınca ittifak dağıldı; Sırbistan ve Yunanistan'ın Bulgaristan'a karşı bir ittifak kurmaları Ferdinand'ın toprak özlemlerinin boşa çıkardı. Bulgaristan, kısa bir süre sonra Sırbistan ve Yunanistan'a saldırdı. Ama ittifaka Osmanlılar ve Rumenlerin de katılması sonucu, Bulgarlar yenilgiye uğratıldı (II. Balkan Savaşı, Haziran-Temmuz 1913). Bu yenilgi, Bulgaristan'ın I. Dünya Savaşı'na Almanya ve Avusturya-Macaristan'ın saflarında katılma (1915-1918) kararı almasında etkili oldu. Ferdinand, Bulgaristan'ın 1918'deki askeri yenilgisini izleyen günlerde oğlu III. Boris lehine tahttan çekilmek zorunda kaldı (3 Ekim 1918). Ardından ülkesini terk etti ve yaşamının geri kalan bölümünü Coburg'da geçirdi.

2. Balkan Savaşında Bulgar Ordularında görev yapan ve öne çıkan komutanlar

Mikhail Savoff

Mikhail Savoff
Doğum 14 Kasım 1857 Eski Zağra
Ölüm 21 Temmuz 1928 Saint-Vallier-de-Thiey, Fransa
Hizmet Yılları 1879 - 1913
Savaşları Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
Rütbesi Korgeneral

Vasil Kutinchev

Vasil Kutinchev Mayıs 1915
Doğum 25 Şubat 1859 Rusçuk
Ölüm 30 Mart 1941 Sofya, Bulgaristan
Hizmet Yılları 1879 - 1918
Savaşları Balkan Savaşları
Rütbesi General

Nikola Ivanov

Nikola Ivanov
Doğum 2 Mart 1861 Kalofer
Ölüm 10 Eylül 1940 (79 yaşında) Sofya, Bulgaristan
Hizmet Yılları 1879 - 1913
Savaşları 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı
Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
Rütbesi General

Radko Dimitriev

Radko Dimitriev
Doğum 24 Eylül 1859 Gradets
Ölüm 18 Ekim 1918 Pyatigorsk, Rusya
Hizmet Yılları 1877–1886; 1898–1913; 1914-1917
Savaşları Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
Birinci Dünya Savaşı (Rus ordusunda)
Rütbesi Korgeneral

Stiliyan Kovachev

Stiliyan Kovachev
Doğum 26 Şubat 1860 Yanbolu
Ölüm 16 Kasım 1934 (76 yaşında) Sofya, Bulgaristan
Hizmet Yılları 1879 - 1918
Savaşları Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
Birinci Dünya Savaşı
Rütbesi General

Stefan Toshev

Stefan Toshev (1916)
Doğum 18 Aralık 1859 Eski Zağra
Ölüm 27 Kasım 1924 Filibe, Bulgaristan
Rütbesi General





Pravoslav Tenev

Pravoslav Tenev
Doğum 15 Mart 1862 Varna, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 25 Aralık 1942 Sofya, Bulgaristan
Savaşları Balkan Savaşları
Rütbesi General

Konstantin Kavarnaliev

Konstantin Kavarnaliev
Doğum 15 Şubat 1866 Şumnu, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 23 Haziran 1913 Doyran, Makedonya
Savaşları Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
Rütbesi Albay

Hristo Pakov

Hristo Pakov
Doğum 15 Ağustos 1859 Plevne, Osmanlı
Ölüm 8 Şubat 1941 Sofya, Bulgaristan
Savaşları Sırp-Bulgar Şavaşı
Balkan Savaşları
Rütbesi Tümgeneral

Vicho Dikov

Vicho Dikov
Doğum 2 Kasım 1861 Beydavud, Osmanlı
Ölüm 5 Mayıs 1928 Sofya, Bulgaristan
Hizmet Yılları 1879 - 1913
Savaşları Sırp-Bulgar Şavaşı
Balkan Savaşları
Rütbesi Korgeneral

Krastyu Marinov

Krastyu Marinov
Doğum 24 Haziran 1855 Golyamo Konare (Bugün Saedinenie), Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 5 Mart 1927 Sofya, Bulgaristan
Savaşları 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı
Sırp-Bulgar Şavaşı
Balkan Savaşları
Rütbesi Tümgeneral



Komutanların Çeşitli Fotoğrafları

Kral Ferdinand Kırklareli'de
Kral Ferdinand Kırklareli'de
Kral Ferdinand Eski Zağra istasyonunda Türk esirleri denetlerken. Sonbahar 1912
Kral Ferdinand Eski Zağra istasyonunda Türk esirleri denetlerken. Sonbahar 1912
Kral Ferdinand ve Boris Turk esirleri ile bir arada
Kral Ferdinand ve Boris Turk esirleri ile bir arada
Mustafapaşa (Svilengrad) Belediye Başkanı, Kral Ferdinand'ı ağırlıyor
Mustafapaşa (Svilengrad) Belediye Başkanı, Kral Ferdinand'ı ağırlıyor
Kral Ferdinand Kavala'da 1912
Kral Ferdinand Kavala'da 1912
Kral Ferdinand Çatalca'da
Kral Ferdinand Çatalca'da
Kral Ferdinand Mart 1913'de Edirne'de yerel Bulgar halk tarafından karşılandı
Kral Ferdinand Mart 1913'de Edirne'de yerel Bulgar halk tarafından karşılandı
Ferdinand 10 Mayıs 1886'da Bulgar prensi olmadan önce
Ferdinand 10 Mayıs 1886'da Bulgar prensi olmadan önce
Ferdinand ve eşi prenses Maria Luisa 1893 Viyana'daki düğünlerinde
Ferdinand ve eşi prenses Maria Luisa 1893 Viyana'daki düğünlerinde
Ferdinand 1908
Ferdinand 1908
Ferdinand denizci üniformasıyla 1906-7
Ferdinand denizci üniformasıyla 1906-7
Ferdinand 15 Temmuz 1910 Belcika'da. Uçağa binen ilk devlet başkanı
Ferdinand 15 Temmuz 1910 Belcika'da. Uçağa binen ilk devlet başkanı
Ferdinand 1910 Sofya'da şehzade Yusuf İzzed'in ziyaretinde
Ferdinand 1910 Sofya'da şehzade Yusuf İzzed'in ziyaretinde
Ferdinand Mart 1896'da İstanbul'a ilk ziyareti. Kuruceşme
Ferdinand Mart 1896'da İstanbul'a ilk ziyareti. Kuruceşme
Ferdinand 1910'da İstanbul boğazında
Ferdinand 1910'da İstanbul boğazında
Ferdinand sürgündeyken 3 Mart 1930 Kahire'de
Ferdinand sürgündeyken 3 Mart 1930 Kahire'de
Ferdinand mareşal üniformasıyla 1940-41
Ferdinand mareşal üniformasıyla 1940-41
Stefan Toshev
Stefan Toshev
Pravoslav Tenev
Pravoslav Tenev
Pravoslav Tenev
Pravoslav Tenev
Mikhail Savoff
Mikhail Savoff
Mikhail Savoff
Mikhail Savoff
Mikhail Savoff 1888
Mikhail Savoff 1888
Genral Savoff Çatalca geçici ateşkesini imzaladıktan sonra. Bulgar ve Türk heyeti (Nazım Paşa'nın solunda)
Genral Savoff Çatalca geçici ateşkesini imzaladıktan sonra. Bulgar ve Türk heyeti (Nazım Paşa'nın solunda)
Nikola Ivanov
Nikola Ivanov
Korgeneral Nikola Ivanov Meriç Nehri kıyısında. İkinci Bulgar ordusunun komutanı Edirne 1912
Korgeneral Nikola Ivanov Meriç Nehri kıyısında. İkinci Bulgar ordusunun komutanı Edirne 1912
Korgeneral Ivanov Edirne'de Meriç kıyısında 1912
Korgeneral Nikola Ivanov Edirne'de Meriç kıyısında 1912
1912 yılında Kavala ele geçirildikten sonra General Stiliyan Kovacev ve Kral Ferdinand
General Stiliyan Kovacev ve Kral Ferdinand 1912 yılında Kavala ele geçirildikten sonra
Radko Dimitriev
Radko Dimitriev
Radko Dimitriev 3ncü ordu komutanı. Çatalca'da
Radko Dimitriev 3ncü ordu komutanı. Çatalca'da
Radko Dimitriev Çatalca'da
Radko Dimitriev Çatalca'da
Radko Dimitriev 3ncü ordu komutanı. Çatalca'da kurmaylarıyla. Arkada sağdan ikinci
Radko Dimitriev 3ncü ordu komutanı. Çatalca'da kurmaylarıyla. Arkada sağdan ikinci
General Ratko Dimitriev 1912 Kırklareli Muharebesi için komutanları ile (sağda oturmuş)
General Ratko Dimitriev 1912 Kırklareli Muharebesi için komutanları ile (sağda oturmuş)
Vasil Kutinchev ailesiyle. Sofya Kasım 1907
Vasil Kutinchev ailesiyle. Sofya Kasım 1907
Vasil Kutinchev 6 Şubat 1899 Sliven
Vasil Kutinchev 6 Şubat 1899 Sliven
Krastyu Marinov kurmaylarıyla. Vidin 1913
Krastyu Marinov kurmaylarıyla. Vidin 1913

I. Konstantin

I. Konstantin
Hüküm süresi 18 Mart 1913 - 11 Haziran 1917
19 Aralık 1920 - 27 Eylül 1922
Önce gelen I. George
Sonra gelen II. George
Hanedan Schleswig-Holstein-Sonderburg-Glücksburg Hanedanı
Babası I. George
Annesi Olga Constantinovna
Doğum 2 Ağustos 1868 Atina, Yunanistan
Ölüm 11 Ocak 1923 (54 yaşında) Palermo, İtalya
Dini Yunan Ortodoks
I. Konstantinos, (d. 2 Ağustos 1868 - ö. 11 Ocak 1923), 1913-1917 ve 1920-1922 dönemlerinde Yunanistan kralı. I. Dünya Savaşı sırasında izlediği Alman yanlısı tutum nedeniyle 1917'de İtilaf Devletleri ve Yunan muhaliflerince tahttan indirilmiş, tahta yeniden çıkmasının ardından Anadolu'da giriştiği serüven Yunanların yenilgisiyle sonuçlanınca 1922'de tahttan çekilmiştir.

Kral I. Georgios'un en büyük oğluydu. Almanya'da yükseköğrenim gördü. Komuta ettiği birliklerin 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nda yenilgiye uğramasına rağmen 1900'de başkomutanlığa getirildi. 1909'da Girit Adası'nı Yunanistan'la birleştirme amacını gerçekleştiremedi. 1912-1913 Balkan Savaşları'nda saygınlığını tekrar kazanarak 6 Mart 1913'te babasının ardından tahta çıktı. Alman imparatoru II. Wilhelm'in eniştesi olduğu için, I. Dünya Savaşı patlak verince Başbakan Elefterios Venizelos'un İtilaf Devletleri'ni desteklemesine karşın Yunanistan'ı tarafsız tutmaya çalıştı. İtilaf Devletleri'nin Selanik'i işgal etmesi (Ekim 1915), Venizelos'un İtilaf yanlısı ayrı bir hükümet kurması (Ekim 1916) ve İtilaf Devletleri'nin tahttan çekilmesi yönündeki baskıları sonucunda 12 Haziran 1917'de tahtı ikinci oğlu Aleksandros'a bırakmak zorunda kaldı, ama taht üzerindeki hakkından vazgeçmedi. Aleksandros'un ani ölümü ve Venizelos'un iktidardan düşmesinin ardından (1920) yapılan plebisitle yeniden tahta çıktı. Venizelos'un Türk düşmanı siyasetini sürdürerek Yunanistan için felaketle sonuçlanan Anadolu serüvenine girişti. Türklerle yapılan savaşın kaybedilmesinden sonra çıkan askeri bir ayaklanma sonucunda 27 Eylül 1922'de tahtı büyük oğlu II. Georgios'a bıraktı.











2. Balkan Savaşında Yunan Ordularında görev yapan ve öne çıkan komutanlar

Pavlos Kountouriotis

Pavlos Kountouriotis
Doğum 9 Nisan 1855 Hydra Adaları
Ölüm 22 Ağustos 1935 Atina, Yunanistan
Hizmet Yılları 1875-1912
Savaşları 1897 Türk-Yunan Savaşı
1. Balkan Savaşı
Rütbesi Amiral

Viktor Dousmanis

Viktor Dousmanis
Doğum 1861Korfu, Yunanistan
Ölüm 1949 Yunanistan
Hizmet Yılları 1883-1917
1920-1922
Savaşları 1897 Türk-Yunan Savaşı
Balkan Savaşları
Türk Kurtuluş Savaşı
Rütbesi Korgeneral

Leonidas Paraskevopoulos

Leonidas Paraskevopoulos
Doğum 9 Nisan 1855 Hydra Adaları
Ölüm 22 Ağustos 1935 Atina, Yunanistan
Hizmet Yılları 1875-1912
Savaşları 1897 Türk-Yunan Savaşı
1. Balkan Savaşı
Rütbesi Amiral



Komutanların Çeşitli Fotoğrafları

I. Konstantin anıtı Atina
I. Konstantin anıtı Atina
I. Konstantin
I. Konstantin
I. Konstantin
I. Konstantin
I. Konstantin
I. Konstantin
I. Konstantin
I. Konstantin
I. Konstantin korgeneral üniformasıyla 1890
I. Konstantin korgeneral üniformasıyla 1890
I. Konstantin ailesiyle 1910
I. Konstantin ailesiyle 1910
I. Konstantin Alman mareşal üniformasıyla (II Willhem vermiştir. 1913)
I. Konstantin Alman mareşal üniformasıyla (II Willhem vermiştir. 1913)
I. Konstantin Bizani savaşında
I. Konstantin Bizani savaşında
I. Konstantin Yanya'da
I. Konstantin Yanya'da
I. Konstantin Yanya'da
I. Konstantin Yanya'da
I. Konstantin'e Esat Paşa Yanya'yı teslim ediyor
I. Konstantin'e Esat Paşa Yanya'yı teslim ediyor
I. Konstantin Hacı Beylik'teki karargahta 1913
I. Konstantin Hacı Beylik'teki karargahta 1913
I. Konstantin Hacı Beylik'teki karargahta Venizelos ile 1913. Sağında oturan Viktor Dousmanis
I. Konstantin Hacı Beylik'teki karargahta Venizelos ile 1913. Sağında oturan Viktor Dousmanis
I. Konstantin ile Venizelos 1913
I. Konstantin ile Venizelos 1913
I. Konstantin İkinci Balkan Savaşında
I. Konstantin İkinci Balkan Savaşında
I. Konstantin 1914 yapımı portresi
I. Konstantin 1914 yapımı portresi
I. Konstantin ile I. George Selanik'e girerken
I. Konstantin ile I. George Selanik'e girerken
I. Konstantin 1920
I. Konstantin 1920
I. Konstantin 1920-21
I. Konstantin 1920-21
Pavlos Kunturiotis
Pavlos Kunturiotis
Pavlos Kunturiotis Averof güvertesinde mürettebatıyla 1912
Pavlos Kunturiotis Averof güvertesinde mürettebatıyla 1912
Viktor Dousmanis
Viktor Dousmanis
Viktor Dousmanis
Viktor Dousmanis
Leonidas Paraskevopoulos
Leonidas Paraskevopoulos
 

I. Petar

I. Petar 1914
Hüküm süresi 5 Haziran 1903 - 16 Ağustos 1921
Sonra gelen I. Aleksandar
Hanedan Karađorđević Hanedanı
Babası Alexander Karađorđević
Annesi Persida Nenadović
Doğum 29 Haziran 1844 Belgrad, Sırbistan
Ölüm 16 Ağustos 1921 (77 yaşında) Belgrad, Yugoslavya
Dini Sırp Ortodoks
Kral I. Petar ya da Petar Karadordeviç (29 Haziran 1844 - 16 Ağustos 1921), 1903 ve 1918 yılları arasında Sırbistan Kralı ve I. Dünya Savaşı sonrasından ölümüne dek Sırplar, Hırvatlar ve Slovenlerin Kralı olarak tanınmış Alman kökenli Sırp. Balkan Savaşı esnasında Sırbistan'ın yöneticisi olmuş ve ülkesiyle ilgili birçok reform hareketine liderlik etmiştir.

























 

I. Aleksandar

I. Aleksandar
Hüküm süresi 16 Ağustos 1921 - 9 Ekim 1934
Önce gelen I. Petar
Sonra gelen II. Petar
Hanedan Karađorđević Hanedanı
Babası I. Petar
Annesi Zorka
Doğum 16 Aralık 1888 Çetince, Karadağ
Ölüm 9 Ekim 1934 (45 yaşında) Marsilya, Fransa
Dini Doğu Ortodoks
I. Aleksandar veya Kral I. Aleksandar Karacorceviç, (d. 16 Aralık 1888 - ö. 9 Ekim 1934) 1921-1939 arasında Sırp, Hırvat ve Slovenlerin, 1929-1934 arasında da Yugoslavya'nın kralı. Etnik ve siyasi olarak bölünmüş olan Yugoslavyayı birleştirmek için uğraşmıştır.

Aleksandar, Petar Karageorgeviç (I. Petar) ile Karadağlı Zorka'nın ikinci oğluydu. Çocukluğunu sürgünde olan babasının yanında Cenevre'de geçirdikten sonra, 1899'da Saint Petersburg'a giderek Rus çarlık hassa alayına girdi (1904). Ağabeyinin kendi hakkından vazgeçmesi üzerine, veliaht olarak Sırbistan'daki ailesinin yanına gitti.

Balkan Savaşları (1912-1913) sırasında başarılı bir komutan olduğunu kanıtlayan Aleksandar, hasta olan Kral Petar tarafından Sırbistan naipliğine atandı (24 Haziran 1914). I. Dünya Savaşı sırasında Sırbistan Silahlı kuvvetlerinin başkomutanlığını yaptı ve 31 Ekim 1918'de Belgrad'a girdi. Naip prens olarak, 1 Aralık 1918'de Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı'nın kurulduğunu açıkladı.

Yeni devletin istikrarsızlığı, anayasaya bağlılık yemini ettiği gün (28 Haziran 1921) Aleksandar'a karşı düzenlenen bir suikast girişimiyle kendini gösterdi. Aleksandar gene de aynı yılın 16 Ağustos'unda babasının yerine kral oldu ve 8 Haziran 1922'de Romanya kralı I. Ferdinand'ın kızlarından Marie ile evlendi. Ülkesindeki birbirine düşman milliyetçi gruplarla siyasi partileri aynı devlet birliği içinde toplamaya çalıştı.

1920'ler boyunca tırmanan siyasi gerginlik, hükümetteki bakanların birçok kez değiştirilmesini zorunlu kıldı. Karadağlı bir milletvekilinin, parlamento (Skupstina) toplantısı sırasında birkaç Hırvat milletvekilini öldürmesiyle (20 Haziran 1928) siyasi gerginlik doruğa ulaştı. Bu olay üzerine Hırvat temsilcileri parlamentodan çekildi. Parlamentonun yeniden oluşturulması konusunda yeterli bir uzlaşma sağlayamayan ve etkili bir hükümet kuramayan Aleksandar, parlamentoyu dağıttı. Ardından 1921 Anayasası'nı feshederek bir diktatörlük kurdu (6 Ocak 1929).

Uyruklarını birleştirme yönünde çabalarını sürdürerek ülkenin adını Yugoslavya olarak değiştirdi (3 Ekim 1929). Etnik, dinsel ya da bölgesel ayrımlara dayanan bütün siyasi partileri feshetti. Devletin yönetsel yapısını yeniden düzenledi. Ülkede standart bir yasal sistem oluşturdu; eğitim programlarında da birliği sağladı; ayrıca ulusal tatil günlerini belirledi. Köylülerin içinde bulunduğu mali güçlükleri gidermeye çalıştı. Bulgaristan'la ilişkileri yumuşattı (1933). Yugoslavya'yı hem Küçük Antant'a (Çekoslovakya ve Romanya'yla) hem de Türkiye, Yunanistan ve Romanya arasında bir ittifak olan Balkan Paktı'na soktu (1934).

Aleksandar zamanla askeri desteğe gereksinim duyan bir polis devleti yarattı. 3 Eylül 1931'de yürürlüğe giren yeni anayasa ile aslında diktatörlüğe yasal temel sağlanmıştı. Aleksandar'ın uygulamaları başlangıçta hoşnutlukla karşılanmakla birlikte, 1932'ye gelindiğinde, Büyük Bunalım'a bağlı olarak ülkede baş gösteren ekonomik bunalıma siyasi hoşnutsuzluk da eklendiği için, demokrasiye dönme yolundaki istekler yoğunlaştı. Bunun sonucunda Aleksandar parlamenter bir hükümet sistemine dönmeyi ciddi biçimde düşündüyse de, bunu gerçekleştirmeye olanak bulamadan, Fransa'ya yaptığı resmi bir ziyaret sırasında Bulgar devrimci Vlado Chernozemski tarafından öldürüldü.

2. Balkan Savaşında Sırp Ordularında görev yapan ve öne çıkan komutanlar


Radomir Putnik

Radomir Putnik
Doğum 12 veya 24 Ocak 1847 Kragujevac, Sırbistan
Ölüm 7 Mayıs 1917 (70 yaşında) Nice, Fransa
Hizmet Yılları 1863-1917
Savaşları Osmanlı-Sırp Savaşı
Sırp-Bulgar Savaşı
Birinci Balkan Savaşı
I. Dünya Savaşı
Rütbesi Mareşal

Petar Bojovic

Petar Bojovic
Doğum 16 Haziran 1858 Miševići , Yeni Varoş
Ölüm 19 Ocak 1945 (yaş 86) Belgrad , Yugoslavya
Hizmet Yılları 1876-1921, 1941
Savaşları Osmanlı-Sırp Savaşı
Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
I. ve II. Dünya Savaşı
Rütbesi Mareşal

Stepa Stepanovic

Stepa Stepanovic
Doğum 11 Mart 1856 Kumodraz, Belgrad, Sırbistan
Ölüm 29 Nisan 1929 (yaş 73) Cacak, Yugoslavya
Hizmet Yılları 1874-1920
Savaşları Osmanlı-Sırp Savaşı
Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
I. Dünya Savaşı
Rütbesi Mareşal

Bozidar Jankovic

Bozidar Jankovic
Doğum 7 Aralık 1849 Belgrad, Sırbistan
Ölüm 7 Temmuz 1920 (70 yaş) Herceg Novi, Karadağ
Savaşları Osmanlı-Sırp Savaşı
Sırp-Bulgar Savaşı
I. Balkan Savaşı
Rütbesi General



Zivojin Misic

Zivojin Misic
Doğum 19 Haziran 1855 Struganik, Sırbistan
Ölüm 20 Ocak 1921 Belgrad, Sırbistan
Hizmet Yılları 1874-1904
1909-1913
1914-1921
Savaşları Osmanlı-Sırp Savaşı
Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
1. Dünya Savaşı
Rütbesi Mareşal

Vukoman Aracic

Vukoman Aracic
Doğum 10 Mayıs 1850 Laniste, Sırbistan
Ölüm 25 Şubat 1915 Uzice, Sırbistan
Hizmet Yılları 1874-1903
1912
1913-1915
Savaşları Osmanlı-Sırp Savaşı
Sırp-Bulgar Savaşı
Balkan Savaşları
1. Dünya Savaşı
Rütbesi General



Komutanların Çeşitli Fotoğrafları

I. Petar
I. Petar
I. Petar
I. Petar
I. Petar
I. Petar
I. Petar
I. Petar
I. Petar
I. Petar
I. Petar çocukken
I. Petar çocukken
I. Petar 1875
I. Petar 1875
I. Petar kızıyla at yarışı izliyor 1911
I. Petar kızıyla at yarışı izliyor 1911
I. Petar Osmanlı zamanında Selanik ziyaretinde
I. Petar Osmanlı zamanında Selanik ziyaretinde
I. Petar tac giyerken 1904
I. Petar tac giyerken 1904
I. Petar tacıyla
I. Petar tacıyla
I. Petar tac giydikten sonra Belgrad katedralinde
I. Petar tac giydikten sonra Belgrad katedralinde
I. Petar ve veliaht prens
I. Petar ve veliaht prens
I. Petar Sırp meclisine girerken
I. Petar Sırp meclisine girerken
I. Petar 21 Eylül 1904
I. Petar 21 Eylül 1904
I. Petar 1912 yılında Pirlepe'ye girerken
I. Petar 1912 yılında Pirlepe'ye girerken
I. Petar Üsküp ele geçirildikten sonra
I. Petar Üsküp ele geçirildikten sonra
I. Petar Üsküp belediye başkanı tarafından karşılanıyor
I. Petar Üsküp belediye başkanı tarafından karşılanıyor
I. Aleksandar
I. Aleksandar
I. Aleksandar
I. Aleksandar
I. Aleksandar
I. Aleksandar
I. Aleksandar ve kraliçe Maria
I. Aleksandar ve kraliçe Maria
I. Aleksandar ve kraliçe Maria
I. Aleksandar ve kraliçe Maria
I. Aleksandar ve kraliçe Maria Romanya'daki düğünlerinde
I. Aleksandar ve kraliçe Maria Romanya'daki düğünlerinde
I. Aleksandar Makedonya'da Yunan komutanlarla
I. Aleksandar Makedonya'da Yunan komutanlarla
I. Aleksandar Makedonya'da Yunan komutanlarla
I. Aleksandar Makedonya'da Yunan komutanlarla
I. Aleksandar Fransa Cumhurbaşkanı Raymond Poincare ile
I. Aleksandar Fransa Cumhurbaşkanı Raymond Poincare ile
I. Aleksandar 1933 yılında Atatürk ile
I. Aleksandar 1933 yılında Atatürk ile
I. Aleksandar 1933
I. Aleksandar 1933
I. Aleksandar 1933
I. Aleksandar 1933
I. Aleksandar suikasti
I. Aleksandar suikasti
Radomir Putnik
Radomir Putnik
Radomir Putnik
Radomir Putnik
Radomir Putnik 1871 yılında teğmen rütbesiyle
Radomir Putnik 1871 yılında teğmen rütbesiyle
Radomir Putnik 1879
Radomir Putnik 1879
Radomir Putnik ailesiyle
Radomir Putnik ailesiyle
General Radomir Putnik, Kumanova istasyonunda
Radomir Putnik, Kumanova istasyonunda
Radomir Putnik 1914
Radomir Putnik 1914
Radomir Putnik Ağustos 1914
Radomir Putnik Ağustos 1914
Radomir Putnik 1916 Korfu
Radomir Putnik 1916 Korfu
Radomir Putnik 1916
Radomir Putnik 1916
Petar Bojovic teğmenken
Petar Bojovic teğmenken
Petar Bojovic süvari subayıyken
Petar Bojovic süvari subayıyken
Petar Bojovic albayken
Petar Bojovic albayken
Sırp 1. Ordu en üst düzey komutanları: Solda veliaht Prens Aleksandar ve yanında başkomutan, Albay Petar Bojović.
Sırp 1. Ordu en üst düzey komutanları: Solda veliaht Prens Aleksandar ve yanında başkomutan, Albay Petar Bojović.
Petar Bojovic 1913
Petar Bojovic 1913
Petar Bojovic yaralıyken 1915
Petar Bojovic yaralıyken 1915
Petar Bojovic 1916'da Selanik'te sağda
Petar Bojovic 1916'da Selanik'te sağda
Petar Bojovic 1918
Petar Bojovic 1918
Petar Bojovic 1930
Petar Bojovic 1930
Petar Bojovic 1944
Petar Bojovic 1944
Stepa Stepanovic
Stepa Stepanovic
Stepa Stepanovic
Stepa Stepanovic
Stepa Stepanovic
Stepa Stepanovic
Stepa Stepanovic topçu okulundayken
Stepa Stepanovic topçu okulundayken
Stepa Stepanovic Haziran 1913
Stepa Stepanovic Haziran 1913
Stepa Stepanovic Selanik'te
Stepa Stepanovic Selanik'te
Stepa Stepanovic 21 Ekim 1923 kral Alexander ile Belgrad
Stepa Stepanovic 21 Ekim 1923 kral Alexander ile Belgrad
Stepa Stepanovic 1927
Stepa Stepanovic 1927
Stepa Stepanovic cenaze töreni 29 Nisan 1929
Stepa Stepanovic cenaze töreni 29 Nisan 1929
Bozidar Jankovic
Bozidar Jankovic
Bozidar Jankovic
Bozidar Jankovic
Zivojin Misic
Zivojin Misic
Zivojin Misic
Zivojin Misic
Zivojin Misic 25 Eylül 1875
Zivojin Misic 25 Eylül 1875
Zivojin Misic Teğmenken 1877
Zivojin Misic Teğmenken 1877
Zivojin Misic 1912
Zivojin Misic 1912
Zivojin Misic 1914
Zivojin Misic 1914
Zivojin Misic 1914
Zivojin Misic 1914
Zivojin Misic 1916 Manastır
Zivojin Misic 1916 Manastır

Nikola Mirkov Petrovic-Njegos

I. Nikola. 1906
I. Nikola. 1906
Hüküm süresi 13 Ağustos 1860 - 26 Kasım 1918
Önce gelen I. Danilo Petrovic-Njegos
Sonra gelen Makam kaldırıldı
Karadağ ve Sırbistan Krallığı, Yugoslavya Krallığı olarak birleşti.
Hanedan Petrovic-Njegos Hanedanı
Babası Mirko Petrovic-Njegos
Annesi Anastasija Martinovic
Doğum 7 Ekim 1841 Njeguşi, Karadağ
Ölüm 2 Mart 1921 (79 yaşında) Antibes, Fransa
Dini Ortodoks Hristiyan
Nikola Petrovic, Karadağ prensi (1860-1910) ve kralı (1910-1918). Küçük Karadağ Prensliği'nin güçlü bir Avrupa devleti haline getirmiştir.

Paris ve Trieste'de öğrenim gördü. Öldürülen amcası Prens II. Danilo'nun erkek çocuğu olmadığı için onun yerine prens oldu. 1862 ve 1876'da Osmanlılara karşı savaştı. 1878'de Berlin Kongresi'nde alınan kararla Karadağ'ın bağımsızlığı tanındı ve ülke toprakları iki katına çıktı. Nikola, kızlarından birini daha sonra İtalya kralı olan III. Vittorio Emanuele, ötekini de sonradan Sırbistan tahtına çıkan Petar Karayorgiyeviç ile evlendirerek Avrupa'daki krallık hanedanlarıyla olan bağlarını güçlendirmeye çalıştı.

Baskıcı yönetimine karşı başlatılan muhalefetin gitgide güçlenmesi üzerine 1905'te bir anayasa ilan etmek zorunda kaldı. Ama yönetimine karşı duyulan hoşnutsuzlar sürdü ve 1907'de Cetince'de kendisine karşı bombalı bir saldırı düzenlendi. 28 Ağustos 1910'da kendini kral ilan eden Nikola, yeni topraklar kazanmak amacıyla Osmanlı Devleti'ne savaş ilan ederek 1912-13 Balkan Savaşları'nın çıkmasına yol açtı. Ama bu savaştan umduğu gibi geniş topraklar elde edemedi. I. Dünya Savaşı'nın başlarında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na karşı Sırbistan'ı destekledi. Ama yenilgiye uğrayınca Macaristan'la Sırbistan'dan ayrı bir barış antlaşması imzalayarak (Ocak 1916) İtalya'ya gitti. Avusturya-Macaristan'ı yenen Sırp ordusunun Karadağ'a girmesinden sonra ulusal meclis tarafından tahttan indirildi (26 Kasım 1918).











2. Balkan Savaşında Karadağ Ordusunda görev yapan ve öne çıkan komutanlar ve yöneticiler

Prens Danilo Petrovic

Prens Danilo Petrovic
Hüküm süresi 1 Mart 1921 - 7 Mart 1921
Önce gelen I. Nikola
Sonra gelen Prens Michael
Doğum 29 Haziran 1871 Cetince , Karadağ
Ölüm 24 Eylül 1939 (68 yaş) Viyana , Nazi Almanyası

Janko Vukotic

Janko Vukotic
Doğum 18 Şubat 1866 CEVO, Karadağ
Ölüm 4 Şubat 1927 (yaş 60) Belgrad , Yugoslavya
Savaşları Balkan Savaşları
I. Dünya Savaşı
Rütbesi General/Serdar



Komutanların Çeşitli Fotoğrafları

I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola 1910
I. Nikola 1910
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola 1909
I. Nikola 1909
I. Nikola ile kraliçe Milena
I. Nikola ile kraliçe Milena
I. Nikola, çocukları ve eşleri 1900
I. Nikola, çocukları ve eşleri 1900
I. Nikola 28 Ağustos 1910 krallık ilanı
I. Nikola 28 Ağustos 1910 krallık ilanı
I. Nikola 1913'te İşkodra'ya girerken
I. Nikola 1913'te İşkodra'ya girerken
Türk bayrağı Kral Nikola'ya veriliyor
Türk bayrağı Kral Nikola'ya veriliyor
I. Nikola ele geçirilen Osmanlı bayrağıyla
I. Nikola ele geçirilen Türk bayrağıyla
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola
I. Nikola, Vittorio Emanuele III ile avda
I. Nikola, Vittorio Emanuele III ile avda
I. Nikola Fransa'da sürgünde 1916
I. Nikola Fransa'da sürgünde 1916
Prens Danilo Petrovic 1900
Prens Danilo Petrovic 1900
Prens Danilo Petrovic
Prens Danilo Petrovic
Janko Vukotic
Janko Vukotic

Karl Eitel Friedrich Zephyrinus Ludwig

I. Carol
I. Carol
Hüküm süresi 20 Nisan 1866 - 10 Ekim 1914
Önce gelen Alexandru Ioan Cuza
Sonra gelen I. Ferdinand
Hanedan Hohenzollern-Sigmaringen
Babası Karl Anton
Annesi Josephine
Doğum 20 Nisan 1839 Sigmaringen, Almanya
Ölüm 10 Ekim 1914 (75 yaşında) Sinaia, Romanya
Dini Roman Katolik
I. Carol, tam adı Hohenzollern-Sigmaringen Prensi Karl Eitel Friedrich, Romanya prensi (1866-1881), daha sonra Romanya'nın ilk kralı (1881-1914). Uzun yönetimi sırasında askeri ve ekonomik alanlarda Batı'yı örnek alan önemli gelişmeler sağlamakla birlikte, büyük ölçüde kırsal özellikler taşıyan ülkenin temel sorunlarını çözmekte başarısız kalmıştır.

Köken olarak bir Alman prensi olan Carol, Prens Hohenzollern-Sigmaringenli Karl'ın ikinci oğludur. Dresden ve Bonn'da öğrenim gördükten sonra, Danimarka'ya karşı yapılan Düklükler Savaşı'na (1864) Prusya subayı olarak katıldı. Romanya prensi Alexandru Cuza'nın Şubat 1866'da tahttan indirilmesinden sonra, kuzeni olan Fransa imparatoru III. Napolyon'un üstü kapalı desteğiyle, Romanya tahtına aday gösterildi. Nisan 1866'da yapılan Plebisitle prens oldu. Romanya prensi seçildikten sonra, Osmanlı Devleti'nin karşı çıkmasına, Avusturya ve Rusya'nın ise çekimser bir tavır almalarına karşın, III. Napolyon'un desteğiyle tahtı ele geçirdi.

Temmmuz 1866 Anayasası ile kendisine önemli yetkiler sağladı. Reform yapmak istediyse de aristokrasinin feodal ayrıcalıklarının yarattığı engelle karşılaştı. Alman yanlısı tutumundan dolayı 1870-1871 Fransız-Alman Savaşı sırasında gözden düştü. 1871'de çıkan yerel bir ayaklanmada, tahttan çekilmenin eşiğine geldi. 1877'de Rusya, Osmanlı Devleti'ne savaş açınca prens Carol, Çar ile ittifak yaptı. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda, Plevne'deki çarpışmada ordunun başında yer alarak halkın sevgisini yeniden kazandı. 9 Mayıs 1877'de Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bağımsızlığını ilan etti. Ayastefanos Antlaşması (3 Mart 1878) ile Romanya'nın bağımsızlığı ve egemenliği tanındı; ancak, Berlin Kongresi (Haziran-Temmuz 1878), çar II. Aleksandr'ın baskısıyla, Carol'u, Dobruca karşılığında (Rusya'nın ele geçirdiği) Güney Besarabya'yı vermek zorunda bıraktı. Carol, 22 Mayıs 1881'de krallık tacını giydi.

Çarın Berlin'deki tutumunu affetmedi, 1883'te Almanya ve Avusturya-Macaristan ile gizli antlaşmalar yaptı. Bununla birlikte, I. Dünya Savaşı'nın başında (1914) Romanya, 1883 anlaşmalarına ve kralın isteğine karşın yansız kaldı. Tüm umutlarını yitiren Carol, iki ay sonra öldü.

Carmen Sylva takma adıyla şair olarak ün kazanan Prenses Wiedli Elisabeth ile 1869'da yaptığı evlilikten hayatta kalan çocuğu olmadığı için, tahta varis olmak üzere, yeğeni Hohenzollernli Ferdinand'ı evlat edindi.

Kentlerdeki sanayi ve finans çevrelerinin gelişmesine önem veren I. Carol bunda büyük ölçüde başarılı oldu. Ayrıca ülkede silahlı kuvvetleri kurup geliştirdi. Kırsal kesimdeki sorunlara aynı ilgiyi gösterememesi, özellikle de köylülerin toprak gereksinimini karşılayamaması, yaklaşık 10 bin kişinin hayatına mal olan kanlı bir köylü ayaklanmasına (1907) yol açtı. Devlet yönetimine saygın ve kararlı bir yapı kazandırdıysa da, siyasi partilere karşı fırsatçı yaklaşımı ülke yönetimindeki bazı olumsuz özelliklerin sürüp gitmesine neden oldu.

Ferdinand Viktor Albert Meinrad

I. Ferdinand
I. Ferdinand
Hüküm süresi 10 Ekim 1914 - 20 Temmuz 1927
Önce gelen I. Carol
Sonra gelen Mihai
Hanedan Hohenzollern-Sigmaringen
Babası Leopold Hohenzollern
Annesi Antónia Braganza
Doğum 24 Ağustos 1865 Sigmaringen, Almanya
Ölüm 20 Temmuz 1927 (61 yaşında) Sinaia, Romanya
Dini Roman Katolik
I. Ferdinand, 1914-1927 arasında Romanya kralı. Hohenzollernli olmasına ve Alman gücüne inanmasına karşın, I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'nin safına katılmıştır.

Hohenzollern-Sigmaringen prensi Leopold'un oğluydu. Amcası Kral I. Carol, 1889'da Ferdinand'ı evlat edinerek veliaht ilan etti. Ferdinand, 1893'te Kraliçe Victoria ile Rus çarı II. Aleksandr'ın torunu olan, Edinburgh dükünün kızı Lady Marie ile evlendi. Çekingen bir kişi olmasına ve zaman zaman kararsız davranışlar göstermesine karşın, Romanya'nın askerlik sorunlarına büyük ilgi gösterdi ve II. Balkan Savaşı'nda (1913) Rumen ordusuna komuta etti. Amcasının ölümü üzerine Ekim 1914'te tahta geçti.I. Dünya Savaşı'nın başlarında olayları gözlemekle yetinen Ferdinand, sonunda savaşa İtilaf Devletleri'nin safında katıldı (Ağustos 1916). 1916'nın sonuna doğru Almanların Bükreş'i işgali üzerine hükümetini Iaşi'ye (Yaş) taşıdı. Nisan 1917'de Rumen birliklerinin önünde toprak reformu konusunda söz vermesi, olası bir devrimi önledi. Ama Ferdinand'ın bu sözü savaş sonrası hükümetlerin hiçbir zaman tam olarak çözemediği bir sorunu yarattı.

Romanya Mart 1918'de İttifak Devletleri'ne teslim olmak zorunda kaldıysa da, Kasım 1918'de yeniden savaşa katıldı; daha sonra Erdel, Bukovina, Banat'ın bir bölümü ve Besarabya'yı Büyük Romanya devleti içinde birleştirdi. Böylece, krallığın sınırlarını genişleterek topraklarını iki katına çıkardı. Savaşı izleyen dönemde, Ferdinand, Romanya'nın durumunu sağlamlaştırmaya, yeni topraklarda yaşayan halkları bütünleştirmeye, toprak reformunu sürdürmeye ve toplumsal yenilikler getirmeye çalıştı.

1920'de düzenlediği bir saray darbesiyle General Alexandru Averescu'yu başbakanlığa getirdi. Ferdinand'ın uzun süre önce söz verdiği toprak reformunu sınırlı bir biçimde de olsa gerçekleştiren yönetim (1921) Averescu hükümeti oldu. Ekim 1922'de Alba Iulia'da görkemli bir törenle bütün Rumenleri kralı olarak taç giydi. 1925'te eğlence düşkünü oğlu veliaht II. Carol hakkında yaşadığı düş kırıklıkları Ferdinand'ı veraset hakkından vazgeçmeye zorladı. Vasiyetinde tahtı küçük torunu Prens Mihai'ye bıraktı.









Alexandru Averescu

Alexandru Averescu
Doğum 3 Nisan 1859 Ozerne, Ukrayna
Ölüm 2 Ekim 1938 (79 yaşında) Bükreş, Romanya
Hizmet Yılları 1876-1918
Savaşları 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı
2. Balkan Savaşı
1.Dünya Savaşı
Rütbesi Mareşal
Alexandru Averescu, Romanyalı mareşal ve siyaset adamı.

Türklere karşı girişilen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'na gönüllü yazıldı ve orduda kaldı. Millî Savunma bakanı oldu. 1907'de bir köylü ayaklanmasını bastırdı. 1912-1913 Balkan Savaşı'nda genelkurmay başkanı oldu. Birinci Dünya Savaşı'nda Romanya orduları kumandanları arasında yer aldı (1916). Mart 1918'de, hükûmeti kurmakla görevlendirildi. Romanya yenilgiye uğradığı zaman, merkezî devletlerle görüşmelere girişti. Halk Partisi (Partidul poporului) başkanı oldu. Mart 1920'de iktidara geldi, fakat 1921'de iktidardan çekildi. 1926'da Bratianu'nun düşmesi üzerine tekrar hükûmet başkanı oldu. Kısa bir süre sonra görevinden istifa etti. Devlet işlerine ancak 1938'de Krallık Konseyi üyesi olarak karıştı.














Komutanların Çeşitli Fotoğrafları

I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol
I. Carol 6 yaşındayken
I. Carol 6 yaşındayken
I. Carol Bükreş'e ilk gelişi 10 Mayıs 1866
I. Carol Bükreş'e ilk gelişi 10 Mayıs 1866
I. Carol ailesiyle. Kızı daha sonra öldü 1873
I. Carol ailesiyle. Kızı daha sonra öldü 1873
I. Carol 1897
I. Carol 1897
I. Carol Plevne'de
I. Carol Plevne'de
I. Carol Plevne'de
I. Carol Plevne'de
I. Carol ve Wilhelm II
I. Carol ve Wilhelm II
I. Carol cenaze töreni
I. Carol cenaze töreni
I. Ferdinand
I. Ferdinand
I. Ferdinand
I. Ferdinand
I. Ferdinand
I. Ferdinand
I. Ferdinand 1893
I. Ferdinand 1893
I. Ferdinand ailesiyle 1913
I. Ferdinand ailesiyle 1913
I. Ferdinand 1922
I. Ferdinand 1922
I. Ferdinand Rumen askerleri denetlerken
I. Ferdinand Rumen askerleri denetlerken
I. Ferdinand ve eşi Rumen askerleri denetlerken. Marasesti Ağustos 1917
I. Ferdinand ve eşi Rumen askerleri denetlerken. Marasesti Ağustos 1917
Alexandru Averescu
Alexandru Averescu
Alexandru Averescu
Alexandru Averescu
Alexandru Averescu
Alexandru Averescu
Alexandru Averescu ve II. Carol törende Ağustos 1930
Alexandru Averescu ve II. Carol törende Ağustos 1930
 

Sultan V. Mehmed Reşad

V. Mehmed Reşad
V. Mehmed, 1868
Hüküm süresi 27 Mayıs 1909 – 3 Temmuz 1918
Önce gelen II. Abdülhamid
Sonra gelen VI. Mehmed
Hanedan Osmanlı Hanedanı
Babası Abdülmecid
Annesi Gülcemal Kadın Efendi
Doğum 2 Kasım 1844
İstanbul
Ölüm 3 Temmuz 1918 (73 yaşında)
İstanbul
İmza V. Mehmed Reşad tuğrası
Dini Sünni İslam

Saltanattan önceki yaşamı

II. Mahmud'un torunudur. 18 oğlu ve 24 kızı olan Sultan Abdülmecid'in yaş sırasına göre üçüncü oğluydu. Annesi Gülcemal Kadın Efendi'dir. Eski Çırağan Sarayı'nda doğdu. Annesi Gülcemal Kadın Efendi veremden öldüğü zaman Mehmed Reşat 7 yaşındaydı. Çocukluğu, padişah olan babasının yanında geçti. Eğitimine fazla önem verilmedi. Babası ve amcası Sultan Abdülaziz saltanat yıllarında özgür ve rahat bir şehzadelik yaptı. 1872'de başkadını olan Kamures ile "izdivaç" yapıp , "aile" kuran Osmanlı şehzadeleri arasına girdi. 1876-1909 ağabeyi II. Abdülhamid döneminde, veliahtlık yapmasına rağmen, Dolmabahçe Sarayı'nın Veliahtlık Dairesinde kapalı hayat yaşamak zorunda kaldı. Veliaht olduğu için devamlı kontrol altında tutuluyordu. Seyrek olarak Balmumcu Çiftliği'ne gitmesine izin verilmekteydi. Ama başkalarıyla görüşmesi ve İstanbul'da gezinmesi yasaklanmıştı. Gözlerinin mavi olduğu Mehmed Reşat'ın kendine nazar değdireceğinden korkan ağabeyi II. Abdülhamid onunla karşı karşıya görüşmekten kaçınmış olduğu belirtilmektedir. Günlerini haremde geçirir; Dürr-i And, Mihr-engiz adlı kadinefendileri ve Ziyaeddin, Necmeddin, Ömer Hilmi adlı şehzadeleriyle ilgilenip eğlenirdi. Fars edebiyatına, Mevlevilik konularına ve özellikle Mesnevi'ye yakın ilgisi vardı ve şiir ve diğer kitaplar da okurdu.

1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra veliaht olarak protokole göre "Devletû Necabetû Veliahd-ı Saltanat Reşat Efendi Hazretleri" şeref adını kullanarak törenlere iştirak etmeye başladı. Halk arasında güler yüzü ve sıcak bakışı ile sempati topladı. Onun bu makam teşebbüsünden hoşlanmayan ve oyuna geldiğini fark eden ağabeyi II. Abdülhamid'in verdiği bir Yıldız Sarayı davetinde onun yakasından tutup "Bu işler senin başının altından çıkıyor" dediği belgelenmiştir.

Saltanatı

V. Mehmed'in bir portresi V. Mehmed'in bir portresi
31 Mart Olayı ardından 1909'da, II. Abdülhamid Meclis-i Milli tarafından tahttan indirildi ve 65 yaşında olan Veliaht Reşad Efendi İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin desteğiyle tahta çıkartıldı. Saltanat adı olarak, asıl adı olan "Reşad" değil, "Mehmed" adının kullanması kararlaştırıldı. Bu isim değişikliği ayandan Ferik Sami Paşa önerisiyle yapıldı ve gerekçesinin Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'a ordusuyla girişi ile Hareket Ordusu'nun İstanbul'a gelişi arasında bir bağlantı kurmak olduğu belirtilmektedir. Padişahlığa Meclis-i Milli kararıyla gelmesine rağmen, Osmanlı Hanedanı'nın "ekber evladı" olması ile de padişahlığı hakkı bulunmaktaydı.

Cülus töreni Beyazıt'ta bulunan Harbiye Nezareti binasında yapıldı. Bu tören için yeni padişah Dolmabahçe Sarayı'nda Sirkeci'ye kadar "İhsaniye" istimbotuna binip gitti. Bu deniz yolculuğu sırasında donanma gemilerinden yapılan şeref top atışları onu korkuttu. Sirkeci'den Beyazıt'a saltanat arabası ile çıkarken yolun iki tarafında dizili İstanbullular tarafından coşkunlukla alkışlandı. Biat duasından sonra yaptığı konuşmada
Hürriyetin ilk padişahı benim ve bunda müftehirim.
demiş ve bundan sonra "Meşrutiyet Padişahı" olarak anılmaya başlanmıştır. 5 Mayıs 1909'da II. Abdülhamid'in son sadrazamı olan Ahmed Tevfik Paşa İttihad ve Terakki Cemiyeti üyelerinin zorlamaları ile istifa etti ve yeni hükümet Hüseyin Hilmi Paşa sadrazamlığı altında kuruldu.

10 Mayıs 1909 günü V. Mehmed için Eyüp'te kılıç alayı yapıldı. Padişah Dolmabahçe'den "Söğütlü" yatına bindi ve Boğaz ve Haliç üzerinden denizden Eyüp'e gitti. Eyüp Türbesi'nde Şeyhülislam Sahip Efendi ve Konya Mevlevi Dergahı Postnişini Abdülhalim Efendi tarafından Sultan Osman'ın kılıcını kuşandı. Sonra saltanat arabasına binen V. Mehmed Fatih Camii'nde Fatih türbesini ziyaret etti. Sonra yine saltanat arabası ile Dolmabahçe Sarayı'na döndü. Özellikle II. Abdülhamid'in uzun saltanat yıllarında İstanbul'un sokaklarında padişahın görünmemesi dolaysıyla yeni padişahın şehir içinde araba seyahati ve herkesi güler bir yüz ile selamlaması, yadırganmakla beraber, İstanbul halkı arasında büyük heyecan yarattı.

Padişah olarak ilk icraatlarının başında ikamet sarayının ve Cuma alaylarının değiştirilmesi oldu. Abdülhamid'in ikamet sarayı olan Yıldız Sarayı'ndan ayrıldı ve Dolmabahçe Sarayı'na yerleşti. Fakat Dolmabahçe Sarayı eski ve bakımsızdı. Saray çok ayrıntılı onarımdan geçirildi; saraydaki bütün odalar, bodrum katı dahil olmak üzere tamir edilip uygun bir hale getirildi ve elektrik ve kalorifer tesisleri yapıldı. Fakat Sultan Mehmed Reşat gaz lambasını elektriğe ve soba ile ısınmayı kalorifere tercih ettiği için kurulan yeni tesisat kullanılmadı. Haftalık Cuma alayı semtin değişik camilerinde yapılmaya başlandı. Bu nedenle Abdülhamid döneminde kullanılmaması dolayısıyla İstabl-i Amire'de çürüyen landolar ve saltanat arabaları onarıldı; şehir yollarına alışık yeni atlar satın alındı; seyis ve arabacılara yeni sırmalı üniformalar hazırlandı. Kortej protokolü sorunlarına çare olarak bu alaylarda padişahın yanına en kıdemli asker Ahmet Muhtar Paşa'nın oturtulmaya başlandı.

V. Mehmed'in bir portresi V. Mehmed'in bir portresi
Sultan II. Abdülhamid'in padişahlığı sırasında hapis hayatı yaşadığı için devlet işlerinde tecrübe edinememişti ve yaşı da 65'e gelmişti. Zaten yumuşak huylu ve zayıf iradeliydi. Bu nedenlerle padişahlığı sırasında devlet yönetimi daha çok İttihat ve Terakki Partisi'nin genç ve dinamik ileri gelenlerinden Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa'nın elinde kaldı. Bu liderlerin yeni padişahı çok sevdikleri gösterileri yapılmaktaydı. Piyasaya onun adını taşıyan "Reşat Altını" sürüldü. Birçok İstanbul semtine, Anadolu kasaba ve köylerine "Reşadiye" adı verildi. V. Mehmet'in ilk saltanat günlerinde adi suçluların ve özellikle 31 Mart Olayı ile ilişkili ve İttihad ve Terakki Partisi aleyhtarı siyasi suçluların kentin meydanlarında asılmalarına onay vermeyeceğini mabeyn üyelerine ısrarla bildirmesine rağmen sonunda iktidarda bulunan İttihat ve Terakki Fırkası idarecilerinin ısrarlarına karşı gelemeyip bunlara onay vermek zorunda kaldı. Şehir halkı meydanlarda kurulan darağaçlarda asılan suçluların cesetleri İstanbul'da olağan görüntüler haline geldi. Bu icraat, Mehmed Reşat'ın saltanat döneminde gayet çok sayıda kanun, kararname ve irade-i saniyeye hiçbir itiraz şerhi koymadan ve hatta farkına varmaksızın onay vermesinin baş örneklerinden biri oldu.

29 Aralık 1909'da devlet idaresini yüklenen ama İttihat ve Terakki Fırkası'nın üyelerinin bu devlet işlerine devamlı karışmalarından hiç hoşlanmayan Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa istifa etti. Yerine Roma Sefiri olan İbrahim Hakkı Paşa göreve atandı ve 12 Ocak 1910'da yeni hükümetini kurdu. Bu hükümetin daha serbest olacağı beklenmekteydi; ama çok geçmeden kabine İttihat ve Terakki Fırkası liderleri, ordu ve Harp Nazırı olan Mahmud Şevket Paşa'nın etkisi altına girdi.

1910'da bir sıra kayda değer olay ortaya çıktı. 19 Ocak 1910 günü o zaman Meclis-i Mebusan binası olan Çırağan Sarayı, çatı katındaki kalorifer bacasından çıkan bir yangından sonra 5 saat içinde dört duvar haline dönüştü. Amcası Abdülaziz tarafından yaptırıldığı için V. Mehmed'in bu sarayı sevmediği ve içinde oturmak istemediği ve bu nedenle bu yangına üzülmediği bildirilmiştir. Aynı yıl "1910 Arnavutluk İsyanı" çıktı ve bu ayaklanma 1 Ocak 1911'de üzerine gönderilen Harbiye Nazırı Memduh Şevket Paşa komutasındaki güçler tarafından bastırıldı. 1908'de Girit Parlamentosu üyelerinin başbakanın tatilde olmasını ve Osmanlı İkinci Meşrutiyet kurulmasını fırsat bilerek Yunanistan'la birleşme oyu vermelerinden sonra, 1910'da Yunan kralına bağlılık yemini vermeleri Osmanlı devletine ve V. Mehmed'e bağlı olmaları gerekmesi sorununu yeniden depreştirdi. Kozmopolit Efendi'nin sahibi ve Ahmed Samim Bey'in başyazarı olarak çıkarılan "Sada-yı Millet" gazetesinin Patrikhane lehine çalıştığı söylentileri yayılması üzerine, 9 Haziran 1910'da Ahmed Samim Bey bir suikasta hedef olarak Bahçekapı'da vurulup öldürüldü. Mayıs ve Haziran ayları boyunca devlet erkanı; meclis ve ayan üyeleri; yabancı elçilerle ile alafranga tertipli ve müzikli bir seri (örneğin Tokatlıyan Oteli, Beylerbeyi Sarayı, Dolmabahçe Sarayı'nda) ziyafet ve şölene katıldı.

6 Şubat 1911'de devlet idaresinin merkezi olan Bâb-ı Âli'de yangın çıktı, Sadrazamlık ile Hariciye Nezareti daireleri kurtulup. Şura-yı Devlet, Dahiliye Nezareti, Mektübcu, Teşrifatçı, Beylikçi, Sadaret Kalemi daireleri ile Vak’anüvis daireleri tamamen yandı. Çırağan Sarayı yangına üzülmeyen V. Mehmed'in bu yangına çok fazla üzüldüğü belirtilmektedir. 1911 yılı içinde V. Mehmed eski Fransız imparatoriçesi olan Eugenie'nin ve yazar Pierre Loti'nin ziyaretlerini kabul etti. 5 Haziran 1911 günü Sultan V. Mehmet denizden "Barbaros" zırhlısı ile Rumeli gezisine başladı. Selanik, Üsküp ve Priştina'yı ziyaret etti. Kosova'da bulunan ceddi I. Murad'ın türbesi olan Meşhed-i Hüdevandigar'da 100.000 kişinin katıldığı bir cemaatle cuma namazı kıldı. 26 Haziran'da İstanbul'a döndü.

Trablusgarp Savaşı

Posta pulu, 1914 Posta pulu, 1914
Tek bir ülke olarak birleşmekte diğer Avrupa ülkelerine göre geç kalan İtalya, sömürgecilik yarışına katılarak Kuzey Afrika'da Osmanlılara ait olan Trablusgarp'ı ele geçirmek istedi. Avrupalı devletlerin de desteğini alan İtalya, Osmanlı Devleti'ne bir ültimatom vererek, Trablusgarp'ın kendisine bırakılmasını istedi. İtalyanların bu isteği reddedilince Trablusgarp ve Bingazi işgal edildi (1911).

29 Eylül 1911'de Trablusgarp'in İtalyanlarca işgali üzerine sadrazam İbrahim Hakkı Paşa hükümeti istifa etti. Ortaya çıkan kabine krizinde, Meclisteki İttihat ve Terakki Partisi grubunun desteğiyle sekizinci kez Mehmed Said Paşa sadrazamlığa getirildi. Ama İbrahim Hakkı Paşa ve kabinesi üyelerinin Divan-ı Ali'de yargılanmaları sorunu Meclis-i Mebusan'ı karıştırdı. İttihat-ı Terakki Partisi bu yargılamayı istememekteydi. Hükümet ile Meclis arasında anlaşmazlık çıktı. Mehmet Said Paşa hükümeti 30 Aralık'ta istifa edip yeniden sadrazam tayin edilip hükümetini yeniledi. İttihat ve Terakki Partisi bu anlaşmazlığı çözmek yolu olarak Kanun-i Esası'nın padişaha verdiği Meclis'-i Mebusan'ı kapatması yetkisini kullanmaya V. Mehmed'i zorladı ve 18 Ocak 1912'de Meclis-i Mebusan kapatıldı ve İstanbul'da sıkıyönetim ilan edildi.

Temmuz 1912'de İtalya Osmanlı Devleti'ni barışa zorlamak için Çanakkale'de Osmanlı istihkamlarını denizden topa tuttular. Ayrıca Ege Denizi'ndeki 12 adaya asker çıkardılar. Mustafa Kemal ve Enver Bey Trablusgarp'a geçerek Derne ve Tobruk'da önemli direniş hatları oluşturdular.

Balkan Savaşlarının başlaması üzerine İtalyanlarla barış imzalandı ve Trablusgarp Savaşı sona erdi. Yapılan Uşi Antlaşması'na göre Trablusgarp ve Bingazi İtalya'ya verildi. 12 ada Yunanistan'ın işgal etmemesi için geri verilmek üzere İtalya'da bırakıldı.

1912 Arnavutluk Ayaklanması, "Halaskaran Zabıtan" ve 1912 hükümet buhranı

Hintliler için üretilen tekstil ürünlerinde Sultan Mehmet, 1900-1920 arası
Hintliler için üretilen tekstil
ürünlerinde Sultan Mehmed,
1900-1920 arası
18 Ocak 1912'de kapatılan Meclis-i Mebusan için yapılan seçimler ve Nisan 1912'de seçilen mebuslar İttihat ve Terrakki Partisi aleyhtarları tarafından tenkit edildi ve "Sopalı Seçim" olarak isimlendirildi. Partinin orduyu kullanarak bazı bölgelerde halkın tepkisine karşı geldiği iddia edildi. Hükümet İtalya'nın Arnavutluk'a da gözlerini diktiğini bildiği için Arnavutluk'a yeni ordu birlikleri göndermişti. Arnavutluk'ta ordu komutanı olan İsmail Fazıl Paşa komutasındaki birliklerden şikayetler gelmeye başladı. Arnavutluk'ta Priştineli Hasan ve diğer bir iki adayın mebus çıkarılmaması için yapılan müdahalelerin 1912 Arnavutluk Ayaklanmasına baş sebep olduğu ifade edilmiştir.

Bunu bahane bulan muhalif Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın önemli üyesi Dr.Rıza Nur'un Arnavutluk'ta bir yeni ayaklanma çıkması için isyanın liderlerinden olan ve Sinop'ta sürgünde bulunan Yakova'lı Rıza ile anlaşmış ve kışkırtıcılık yapmış olduğu belirtilmektedir. İsyancı Arnavutların liderleri Priştineli Hasan, Yakovalı Rıza, Necip Dirağa, ve İsa Bolatın idi ve İstanbul ile irtibatı Rıza Nur sağlıyordu. Bu isyancılar yayınladıkları bir beyanname ile istediklerini yeni kabinenin düşürülmesi, Meclis-i Mebusan'ın tekrar feshi ve seçimlerin yenilenmesi, askeri hizmetlerin mahalli olması, memurların Arnavutçayı bilmeleri veya Arnavutlardan tayini olarak ilan ettiler. Bu Arnavutluk'ta hükümetin otoritesini sarstı.

22 Haziran 1912'de isyan devam etmekte iken yüzbaşı rütbeli Tayyar Bey ve Mümtaz Bey ; teğmen rütbeli Tahsin Bey, Çelâl Bey, Kasım Bey, Melek Fraseri Bey, Nafiz Bey ve Hamza Bey, 1909'da II. Meşrutiyet'in ilanı sırasında Resneli Niyazi'nin dağa çıkmasının benzeri olarak, Manastır'da dağa çıktılar. Hükümet olayların yatıştırılması ve bastırılması için tedbirler almaya çalıştı. İttihat ve Terakki Partisi genel kâtibi Eyüp Sabri Bey ve Ömer Naci Bey bu dağa çıkma olay yerine gitti ama ekstradan Şehabettin Bey komutası da bir askeri birlik de gönderildi. Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın bu olayları askeri tedbirlerle bastırma isteği olmadığı dağa çıkan isyancılara anlatılıp onları isyan yerine politik yollar kullanılmaları inandırıldı.

Arnavut isyan sırasında, İstanbul'daki siyasî muhalefetle ve ordu içinde "Haleskeran Zabitler" adı verilen bir grup arasındaki ilişkiler ortaya çıkmıştı. Bu muhalif ordu grubu Selanik'te Galip Paşa ve İtalya'ya karşı İzmir'de toplanan birlikler içinde bir tabur kumandanı olan Hüseyin Avni Bey'in öncülükleri altında idi. Böylece, Balkanlar ve özellikle Arnavutluk'ta ve İzmir'de yığılmış olan kıtaların subayları, İttihat ve Terakki Partisi aleyhinde siyasi baskıya giriştiler. "Haleskeran Zabitler" adına Bostancı'da bir toplantı yapıldı . Bu toplantıya Ferid Paşa, Suphi Paşa ve Zeki Paşa güya aracı olarak katıldı. Melamiler Şeyhi Terlikçi Salih Efendi gibi Hürriyet ve İtilaf Partisi elemanları da toplantıda bulundular. Bu toplantı Halâskâran Grubu bir beyanname yayımladı. Bu beyannamede hükümetin istifası istenmekteydi. Ama ayrıca Meclis-i Mebusan Başkanı Halil Bey'in evine hükümetin düşmesini sağlaması için bir gizli tehdit mektup da gönderildi.

Hükümette bulunan Harbiye Nazırı ve Bahriye Nazırı'nın istifaları üzerine 16 Temmuz 1912'de Mehmet Said Paşa sadrazamlıktan istifa etti. Yerine en kıdemli müşir ve çok saygın bir asker olan Ahmed Muhtar Paşa "Büyük Kabine" adı verilen yeni bir hükümet oluşturdu. Bu kabine içinde eski sadrazamlardan Kıbrıslı Mehmed Kâmil Paşa, Hüseyin Hilmi Paşa, Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa bulunmakta ve Bahriye Nazırı olarak da sadrazamın oğlu olan Mahmud Muhtar Paşa bulunmaktaydı.

Bu hükümet partiler ve siyasal görüşler üstü bir politika uygulamayı hedeflenmişti. Ama Balkan Savaşı çıkması dolaysıyla bu hedefine yetişmede başarılı olamadı. Balkan Savaşları'nın çıkması üzerine Ahmed Muhtar Paşa'nın önerisiyle 5 Ağustos 1912'de 4. Meclis-i Mebusan dağıtıldı. Sıkıyönetim ilan edildi. 29 Ekim 1912'de de Ahmed Muhtar Paşa sadrazamlık görevinden istifa etti. Yerine dördüncü kez Kıbrıslı Mehmed Kâmil Paşa sadrazamlığa getirildi.

I. Balkan Savaşı

Bağımsızlıklarını kazandıktan sonra Osmanlı Devleti'ni Balkanlardan çıkarmak isteyen Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ Trablusgarp Savaşı'yla uğraşan Osmanlı Devleti'ne savaş açtılar.

Rusya'nın saldırmama garantisine güvenen Osmanlı İmparatorluğu ordularını terhis etmişti.

I. Balkan Savaşı sırasında birçok cephede birden savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti ağır yenilgiler aldı. Bulgarlar Çatalca'ya kadar ilerlediler, Yunanlar Selanik'i işgal etti. Bu olaylardan faydalanan Arnavutluk da bağımsızlığını ilan etti.

II. Balkan Savaşı

Osmanlı Devleti'nden aldıkları toprakların kendi aralarında paylaşırken anlaşmazlık içerisine girdiler. Sırbistan, Yunanistan ve Romanya, Bulgaristan'a karşı savaşa başladı. Osmanlı Devleti bu fırsattan yararlanarak Bulgaristan'a savaş ilan etti. Osmanlı ordusu tarihi şehir Edirne'yi kurtardıktan sonra Meriç'e kadar ilerledi ancak, Avrupalı devletlerin müdahalesi ihtimaline karşı daha fazla ileri gitmedi. II. Balkan Savaşı sonunda yapılan İstanbul Antlaşması ile Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti'ne geri verildi. Kavala ve Dedeağaç ise Bulgaristan'da kaldı. İki devlet arasında Meriç Nehri sınır oldu

1913'te siyasi gelişmeler

V. Mehmed Selanik ziyaretinde tören kıt'asını selamlıyor
V. Mehmed Selanik ziyaretinde
tören kıt'asını selamlıyor
23 Ocak 1913'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelen ismi olan Binbaşı Enver öncülüğündeki Yakup Cemil ve adamlarından bir İttihat ve Terakki Partisi fedai grubu Bâb-ı Âli'de bakanlar kurulu toplantısını bastı. Bu baskın sırasında Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürüldü. Daha sonra Sadrazam Kamil Paşa makamına giden baskıncılar, onun başına tabanca dayayarak istifaya zorladılar. Yerine İttihat ve Terakki Partisi'nin baș adamı olan Mahmut Şevket Paşa sadrazam oldu. Bâb-ı Âli Baskını olarak anılan bu olaydan sonra muhalefet şiddetli polis baskısıyla etkisiz hale getirildi. . Kâmil Paşa hükümetinin maliye ve dahiliye nazırları tutuklandı. En büyük muhalefet partisi olan Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin liderlerinin birçoğu yurt dışına kaçtılar. Muhalefet gazeteleri kapatıldı. Mart 1913 Ahrar Partisi lideri olan Prens Sabahaddin'e yakın bazı kişilerin içinde yer aldığı bir hükümet darbesi girişimi de ortaya çıkartıldı. Bu olay üzerine Ahrar Partisi liderleri Prens Sabahaddin ve Dr. Nihat Reşat da yurt dışına kaçtılar.

11 Haziran 1913'te Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'nın Beyazıt Meydanı'nda makam otomobilinin içindeyken uğradığı silahlı suikast sonucunda hayatını kaybetmesi, İttihat ve Terakki Partisi'ne muhalefetin tamamen ezilmesine vesile oldu. Yurt dışında bulunan muhalefet liderlerinin çoğu gıyaben idama mahkûm edildi. Basın ve siyaset dünyasında İttihat ve Terakki Partisi aleyhtarı olarak tanınan 322 kişi Sinop'a sürüldüler.

I. Dünya Savaşı

Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'na Almanya'nın yanında katıldı. Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'nda birçok cephede savaştı. Çanakkale Savaşı'nda önemli bir direniş gösteren Osmanlı Devleti, tüm olumsuz şartlara rağmen, düşman donanmasının boğazlardan geçmesine izin vermedi. Osmanlı birliklerinin kazandığı yerel başarılar sonuca etki etmedi.

Ölümü

Mehmed Reşat'ın saltanatı 9 yıl sürdü. 3 Temmuz 1918 tarihinde kalp yetmezliğinden vefat etti. Sağlığında mimar Kemalettin Bey'e yaptırdığı Eyüp'teki Sultan Reşat Türbesi'nde yatmaktadır.

Ailesi

Eşleri
  • Kam-res Baş Kadın Efendi
  • Dürr-i And İkinci Kadın Efendi
  • Mihr-engiz İkinci Kadın Efendi
  • Naz-perver Üçüncü Kadın Efendi
  • Dil-firib Dördüncü Kadın Efendi
Erkek çocukları
  • Şehzade Mehmed Ziyaeddin Efendi
  • Şehzade Mehmed Necmettin Efendi
  • Şehzade Ömer Hilmi Efendi

Sultan V. Mehmed, Alman imparatoru II. Wilhelm'i İstanbul'da karşılaması. Sultan V. Mehmed'in solunda Osmanlı'nın Berlin büyükelçisi Hakkı Paşa bulunmaktadır.
Sultan V. Mehmed'in, Alman imparatoru II. Wilhelm'i İstanbul'da karşılaması. Sultan V. Mehmed'in solunda Osmanlı'nın Berlin büyükelçisi Hakkı Paşa bulunmaktadır.
V. Mehmed'in Almanya imparatoru kayser II. Wilhelm'le resmi
V. Mehmed'in Almanya imparatoru kayser II. Wilhelm'le resmi
İttifak devletleri liderlerini gösteren Alman kartpostalı. Ortada V. Mehmed
İttifak devletleri liderlerini gösteren Alman kartpostalı. Ortada V. Mehmed
V. Mehmed'in Almanya imparatoru kayser II. Wilhelm'le resmi
V. Mehmed'in Almanya imparatoru kayser II. Wilhelm'le resmi
İttifak devletleri liderlerini gösteren Alman kartpostalı. Almanya, Osmanlı, Bulgaristan, Avusturya-Macaristan
İttifak devletleri liderlerini gösteren Alman kartpostalı. Almanya, Osmanlı, Bulgaristan, Avusturya-Macaristan
 


Enver Paşa

Enver Paşa
Takma Adı Şehid-i Ala
Gazi-i Namdar
Doğum 23 Kasım 1881 İstanbul
Ölüm 4 Ağustos 1922 (40 yaşında) Çeğen köyü, Tacikistan
Hizmet Yılları 1899-1918
Rütbesi Birinci Ferik
Komuta Ettiği 3. Ordu
Kafkas İslam Ordusu
Savaşları/Çatışmaları Trablusgarp Savaşı
Balkan Savaşları
Sarıkamış Harekatı
Bakü Muharebesi
Rus İç Savaşı
Enver Paşa (İsmail Enver), Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Osmanlı asker ve siyaset adamı.

İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurucu ve önderleri arasında bulunmuş, 1913'te Bâb-ı Âli Baskını adı verilen askeri darbeyle cemiyetin iktidara gelmesini sağlamış, 1914'te Almanya ile askeri ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etmiş, savaş yıllarında "Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili" sıfatıyla askeri politikayı yönetmiştir.

I. Dünya Savaşı'nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine, Almanya ve Rusya'da Türk halklarının bir araya getirilmesi amaçlı pek çok mücadelede bulunmuş, Sovyet hükûmetinin desteğini kaybettikten sonra Orta Asya'daki Türk halklarını ayaklandırmak amacıyla gittiği Türkistan'da Bolşeviklere karşı yaptığı bir çatışma sırasında ölmüştür.

1914'te Padişah Abdülmecit'in torunu (Şehzade Süleyman'ın kızı) Naciye Sultan'la evlenerek Osmanlı hanedanına damat olmuştur. Bu evlilikten Türkân Mayatepek (ö.1989) ve Mahpeyker Ürgüp adlı kızları ve Ali Enver Akoğlu (1921-1971) adlı bir oğlu vardır. Enver Paşa, Genel Kurmay eski başkanlarından Kazım Orbay'ın da kayınbiraderiydi.















Hayatı

Enver Paşa, Babası Ahmet Bey, Kardeşi Nuri Killigil Enver Paşa, Babası Ahmet Bey,
Kardeşi Nuri Killigil
1881’de İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Hacı Ahmet Paşa, annesi Ayşe Hanım’dır. Ailenin 6 çocuğundan en büyüğüdür. Önce Nafia Nezareti (Bayındırlık Bakanlığı)’nda fen memurluğu yapan daha soran surre emini olarak sivil paşalık rütbesine yükselen Hacı Ahmet Paşa’nın görevi nedeniyle çocukluğu farklı şehirlerde geçti. İlkokulu İstanbul'da okuduktan sonra 1894’te Manastır Askeri Rüştiyesi’ni, 1897’de İstanbul’daki Soğukçeşme Askeri İdadisi’ni tamamladı. Harp okulunu 1899'da piyade teğmeni olarak bitirdikten sonra, 1902'te kurmay yüzbaşı olarak Harp Akademisinden derece alarak mezun oldu. Selânik'teki Üçüncü Ordu'nun emrine girdi.

Manastır ve Üsküp’te çeşitli askeri görevlerde bulunduktan sonra 1904’te kolağası, 1905’te kurmay, 1906’da binbaşı oldu. Ekim 1907'de Manastır civarında eşkiya takibi ile görevlendirildi. 1908 yılına kadar devam ettiği bu görev sırasında Bulgar çetelerine karşı verdiği mücadeleler, onda milliyetçilik fikrinin gelişmesinde rol oynadı. Amcası Yüzbaşı Halil Bey ile konuşarak merkezi Paris’te bulunan Jön Türk Hareketi’nin Selanik’teki bir kolu olan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ne (sonraki adıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti) katılmayı kabul etti. Bursalı Mehmet Tahir Bey'in rehberliği ile cemiyete, on ikinci üye olarak kabul edildi. Kendisine Cemiyetin Manastır şubesini kurma görevi verildi

Hürriyet Kahramanı

Enver Bey 1908 Devrimi'nden sonra al bayrak ve yeşil sancaklı kartpostalda
Enver Bey 1908 Devrimi'nden sonra
al bayrak ve yeşil sancaklı kartpostalda
İttihat ve Terakki’nin başlattığı ihtilal hareketleri içinde yer alan Binbaşı Enver Bey, kızkardeşi Hasene Hanım'ın eşi olan ve sarayın adamı olarak bilinen Selanik Merkez Kumandanı Kurmay Albay Nazım Bey’i öldürme planı içinde yer aldı. 11 Haziran 1908 günü gerçekleşen suikast girişimi Nazım Bey'in ve onu öldürmekle görevli fedai Mustafa Necip Bey'in yaralanması ile sonuçlanırken Enver Bey, Divan-ı Harb’e sevkedildi. Ancak İstanbul’a gitmek yerine 12 Haziran gecesi dağa çıkıp ihtilal başlatmak üzere Manastır'a doğru yola çıktı. Resne'de Resneli Niyazi Bey'in dağa çıktığını öğrenince Manastır yerine Tikveş'e yöneldi ve cemiyeti orada yaymaya çalıştı.Ohrili Eyüp Sabri Bey de onu izledi. Bu hareket padişah tarafından II. Meşrutiyet'in ilan edilmesinde önemli rol oynadı. Dağa çıkan subaylar arasında en kıdemlisi olduğu ve önemli faaliyetler gerçekleştirdiği için Enver Bey, bir anda “hürriyet kahramanı” olarak kabul edildi, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin askeri kanadının en önemli isimlerinden birisi oldu. Meşrutiyetin ilanından sonra Makedonya Genel Müfettişliği ve Berlin askeri ateşeliği gibi görevlerde bulundu.

Berlin Askeri Ataşeliği

Enver Paşa Enver Paşa
5 Mart 1909’da Berlin Askeri Ateşesi olarak görevlendirilen Enver Bey, bu görev sırasında Alman kültürü ile tanıştı ve çok etkilendi. İstanbul’da 31 Mart Olayı’nın patlak vermesi üzerine geçici olarak yurda döndü. İsyanı bastırmak üzere Selanik'ten İstanbul'a giden ve komutanlığını Mahmut Şevket Paşa'nın üstlendiği Hareket Ordusu’na katıldı; hareketin kurmay başkanlığını Kolağası Mustafa Kemal Bey'den devraldı. İsyan bastırıldıktan sonra II. Abdülhamit tahttan indirilmiş, yerine Mehmet Reşat geçmişti. Kurulan İbrahim Hakkı Paşa kabinesinde Harbiye Nazırlığı görevi beklenildiği gibi Enver Bey’e değil, Mahmut Şevket Paşa’ya verildi.

Enver Bey, isyan bastırıldıktan sonra tekrar Berlin’e gitti. 1911’de İstanbul’a döndü ve Sultan Mehmet Reşat’ın yeğeni Naciye Sultan ile nişanlandı. Arnavutluk’ta çıkan isyan üzerine gittiği İşkodra’da isyanın bastırılmasında etkili oldu. Daha sonra Berlin’e geçtiyse de İtalyanlar’ın Trablusgarp’a saldırmaları üzerine yurda döndü.


Trablusgarp Savaşı

Enver Paşa Libya'da Enver Paşa Libya'da
İtalyanlara karşı bir gerilla savaşı yürütülmesi fikrini İttihat ve Terakki Cemiyeti üyelerine kabul ettirdikten sonra Kolağası Mustafa Kemal Bey ve Paris Ataşemiliteri Binbaşı Fethi (Okyar) Bey ile bölgeye giden Enver Bey, Bingazi ve Derne'deki kuvvetlerin başına geçti; 20 bin kişiyi seferber etmeyi başardı ve adına para bastırarak bölgeye hakim oldu. Bir yıl süren mücadele sonunda, Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine diğer Türk subaylarla birlikte İstanbul'a çağrıldığı için bölgeyi terk etti. İtalyan kuvvetlerine karşı verdiği başarılı mücadele nedeniyle 1912'de yarbaylığa yükseldi.

Balkan Savaşı ve Bâb-ı Âli Baskını

Enver Paşa Babı-ali baskını ertesi günü Britanya Askeri Ateşesi Yarbay Frederick Tyrrell ile
Enver Paşa Babı-ali baskını ertesi günü
Britanya Askeri Ateşesi Yarbay
Frederick Tyrrell ile
Balkan Savaşı’na katılmak üzere diğer gönüllü subaylarla birlikte Bingazi’den ayrılan Yarbay Enver Bey, düşman kuvvetlerinin Çatalca’da durdurulmasında önemli rol oynadı. I. Balkan Savaşı yenilgi ile sonuçlanmıştı. Kamil Paşa hükümeti, kendilerine Londra Konferansı’nda önerilen Midye-Enez sınırını kabule yanaşıyordu. İttihatçıların kendi aralarında yaptığı ve Enver Bey’in de katıldığı toplantıdan zor kullanarak hükümeti devirme kararı çıktı. 23 Ocak 1913 günü Enver Bey’in öncü rolü oynadığı Bâb-ı Âli Baskını gerçekleşti. Baskın sırasında Harbiye Nazırı Nâzım Paşa, Yakup Cemil tarafından öldürüldü; Enver Bey, Mehmet Kamil Paşa’ya istifasını imzalattı ve padişahı ziyaret ederek Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazam olmasını sağladı. Böylece İttihat ve terakki Cemiyeti askeri darbe ile iktidarı ele geçirmiş oldu.

Bâb-ı Âli Baskını'ndan sonra, Enver Bey, Bulgar ordusu başka cephelerde savaşmakta olduğundan, direnişle karşılaşmadan, 22 Temmuz 1913'te Edirne'ye girdi. Bu gelişme üzerine saygınlığı artan Enver Bey, “Edirne Fatihi” ünvanını aldı. Rütbesi albaylığa (18 Aralık 1913), kısa bir süre sonra da generalliğe (5 Ocak 1914) yükseltildi. Hemen ardından istifa ettirilen Harbiye Nazırı Ahmet İzzet Paşa’nın yerine Harbiye Nazırı oldu. Bu arada, Sultan Mehmet Reşat’ın yeğeni Emine Naciye Sultan ile Baltalimanı'ndaki Damat Ferit Paşa Konağı'nda yapılan düğünle evlenerek “Damad-ı Şehriyari” oldu (5 Mart 1914).

Harbiye Nazırlığı

Enver Paşa Enver Paşa
Harbiye Nazırı olduktan sonra orduda bazı düzenlemeler yapan Enver Paşa, binden fazla yaşlı subayı ordudan tasfiye etti, genç subayları önemli görevlere getirdi. Orduda Fransız modeli yerine Alman stilini uyguladı, birçok Alman subayı Türk ordusunda danışman olarak görevlendirildi. Alaylı subayların çoğunun işine son verdi, ordunun gençleşmesini sağladı. Üniformalar değiştirildi; orduda okur yazarlığın artmasına çalıştı ve bunun için “Enveriye yazısı” denilen bir alfabe uygulamaya kondu. Mahmut Şevket Paşa'nın suikast sonucu öldürülmesinden sonra kurulan Said Halim Paşa kabinesinde ve onun görevden çekilmesi üzerine 1917'de kurulan Talat Paşa kabinesinde de devam ettiği Harbiye Nazırlığı, 14 Ekim 1918’e kadar sürdü.

I. Dünya Savaşı'na Giriş

Enver Paşa ve II Wilhem Enver Paşa ve II Wilhem
Harbiye Nazırı Enver Paşa, 2 Ağustos 1914’te Rusya’ya karşı gizli bir Türk-Alman ittifak anlaşması imzalanmasında önemli rol oynadı. 10 Ağustos’ta Boğazlar’dan girmesine izin verilen iki Alman kruvazörünün 29 Ekim’de Rus Çarlığı liman ve gemilerine saldırması için gerekli onayı verdi. 14 Kasım’da Fatih Camii’nde okunan Cihad-ı Ekber ilanı ile devlet, resmen I. Dünya Savaşı'na katılmış oldu.




Sarıkamış Harekatı

Enver Paşa, ülke 1. Dünya Savaşı’na girdikten sonra Harbiye Nazırı olarak askeri harekâtın yönetimini eline aldı. 3. Ordu'nun Doğu Cephesi’nde Rus kuvvetlerine karşı giriştiği Sarıkamış Kış Harekâtı'nın komutanlığını üstlendi. Ocak 1915’te gerçekleşen harekâtta Türk birlikleri tam bir bozguna uğradı. Enver Paşa, ordunun komutasını Hakkı Hafız Paşa’ya bırakıp İstanbul’a döndü ve savaş boyunca başka hiçbir cephede komutanlık üstlenmedi. Uzun bir süre İstanbul basınında Sarıkamış hakkında herhangi bir haber veya yayın yapılmasına izin vermedi. 26 Nisan 1915’te Harbiye Nazırlığı’nın yanı sıra Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, Eylül ayında korgeneralliğe yükseldi.

Tehcir Kanunu

1877-1878'deki 93 Harbi sırasında da yerli Ermenilerin Osmanlı'ya karşı yayılmacı Rus ordularının yanında çarpıştığını ve de cephe gerisinde isyanlar çıkarttığını bilen Enver Paşa, 2 Mayıs 1915’te Dahiliye Nazırı Talat Paşa’ya gönderdiği gizli telgraf ile isyancı Ermenilerin bölgeden uzaklaştırılmasını istedi. “Ermeni Tehciri” diye anılan uygulama, Talat Paşa tarafından başlatıldı ve 27 Mayıs’ta Tehcir Kanunu çıkartılarak yürürlüğe konuldu.

1917'de Kut ül-Amare’de İngiliz Generali Tawnshend’in tutsak alınması ve Kafkasya cephesinde Ruslara karşı elde edilen başarılar üzerine Enver Paşa’nın rütbesi orgeneralliğe yükseltildi.

Yurt dışına çıkışı

İkdam'ın Talat, Enver ve Cemal Paşaların yurt dışına kaçışını duyuran ilk sayfası, 4 Kasım 1918.
İkdam'ın Talat, Enver ve Cemal
Paşaların yurt dışına kaçışını
duyuran ilk sayfası,
4 Kasım 1918.
Filistin, Irak ve Suriye'de Osmanlı ordusunun İngilizler karşısında sürekli yenilgiye uğraması üzerine Osmanlı Devleti'nin savaştaki yenilgisi kesinleşti. 14 Ekim 1918'de Talat Paşa kabinesi, ateşkes anlaşmalarını kolaylaştırmak için istifa ettiğinde Enver Paşa’nın harbiye nazırlığı görevi de sona erdi. İngilizler'in İttihat ve Terakki üyeleri hakkında yakalatma emri çıkarmasından sonra partili arkadaşlarıyla birlikte bir Alman torpidosuyla yurttan ayrıldı, önce Odessa'ya, oradan da Berlin'e gitti; daha sonra Rusya'ya geçti. İstanbul’da Divan-ı Harp, rütbelerini geri aldı ve gıyabında ölüm cezasına çarptırdı. 1 Ocak 1919'da hükümetçe askerlikten ihraç edildi.

İttihat ve Terakki’yi örgütleme çalışmaları

Enver Paşa Batum'da Enver Paşa Batum'da
1918-19 kışlarını kimliğini gizleyerek Berlin’de geçiren Enver Paşa, İttihat ve Terakki’yi yeniden örgütleme çalışmalarına girdi. Almanya'daki devrimci ayaklanmalara katılmak için Berlin'de bulunan Sovyet siyaset adamı ve gazeteci Karl Radek ile görüştü ve onun davetiyle Moskova'ya gitmek üzere yola çıktı. Ancak üçüncü denemesinde, 1920’de Moskova’ya gitmeyi başardı ve orada Sovyet Dışişleri Bakanı Çiçerin’le, Lenin'le görüştü. 1-8 Eylül 1920 tarihinde Bakü'de gerçekleşen Birinci Doğu Halkları Kurultayı'na Libya, Tunus, Cezayir ve Fas'ı temsilen katıldı. Ancak kongre önemli sonuçlar getirmedi. Sovyetlerin Türkiye ve başka Müslüman ülkelerdeki milliyetçi hareketleri gerçekten desteklemediği izlenimi alarak Ekim 1920’de Berlin’e döndü. 15 Mart 1921’de Talat Paşa’nın öldürülmesinden sonra İttihat ve Terakki’nin başlıca önderi durumuna geldi.

1921'de tekrar Moskova'ya giden Enver Paşa, Ankara Hükümeti'nin Moskova'ya gönderdiği Bekir Sami Bey başkanlığındaki Türk delegeleriyle görüştü. Anadolu'daki Milli Mücadele hareketine katılmak istediyse de kabul edilmedi. TBMM'de bulunan bazı eski ittihatçılar, onun Mustafa Kemal Paşa’nın yerini almasını istiyorlardı. Temmuz 1921'de Batum’da bir İttihat ve Terakki Kongresi topladı. 30 Temmuz'da Ankara'ya Yunan saldırısı başlayınca bir kurtarıcı gibi Anadolu'ya girmeyi umut eden Enver Paşa'nın bu umudu Eylül ayında kazanılan Sakarya Meydan Muharebesi ile boşa çıktı.

Turan Devleti Kurma Çabaları

Enver Paşa Bakü'de Enver Paşa Bakü'de
1921 yılının Ekim ayında Orta Asya Türkleri'ni sömürgeci İngilizlere karşı birleştirme ve bir Turan devleti kurma niyetiyle Teşkilât-ı Mahsusa eski liderlerinden Kuşçubaşı Hacı Sami ve diğer ittihatçılarla birlikte Batum’dan Buhara’ya gitti. Turan Kağanlığı'nı kurmak için büyük uğraşlarda bulundu ve Ruslara karşı savaşan Basmacıların örgütlenip Basmacı İsyanı'nı başlamasına destek verdi; fakat sonucu değiştirmesi mümkün olmadı.

1922 Şubat’ında komutasında topladığı Basmacı birlikleri ile Duşanbe’yi ele geçirdi ve oradaki Sovyet garnizonunu tutsak aldı. Ardından Horasan üzerine yürüyerek Kızıl Ordu birliklerinin Buhara ve Horasan’dan çekilmelerini istedi. 28 Haziran 1922’deki Kafiran Savaşı’nı kaybettikten sonra dağlara çekilmek zorunda kaldı. 4 Ağustos 1922'de Kurban Bayramı sırasında Tacikistan'da, Belçivan yakınlarında Agop Melkovian komutasındaki Bolşevik Ruslara karşı yapılan bir çarpışmada üzerine düşen havan topuyla hayatını kaybetti ve Çeğen köyüne gömüldü.

Naaşının Türkiye'ye getirilmesi

Enver Paşa'nın mezarı Enver Paşa'nın mezarı
Naaşının taşınması, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Eylül 1995'te yaptığı Tacikistan gezisi sırasında gündeme geldi. Yetkililerin temaslarından sonra, başkent Duşanbe'nin yaklaşık 200 km doğusundaki Belçivan kentine bağlı Obtar köyünde bulunan Enver Paşa'nın mezarı, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Münif İslamoğlu başkanlığındaki uzmanlar ve bilim adamlarından oluşan 8 kişilik bir heyet tarafından 30 Temmuz 1996'da açıldı. Diş yapısından Enver Paşa'ya ait olduğu anlaşılan cenaze, Tacikistan'daki siyasi karışıklıklar nedeniyle zorlukla başkent Duşanbe'ye getirilebildi. Burada Türk bayrağına sarılı tabuta konularak İstanbul'daki resmi tören için hazırlandı.

3 Ağustos 1996'da İstanbul'a getirilen naaşı bir gece Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'nde tutuldu. Ölüm yıldönümü olan 4 Ağustos 1996 tarihinde, Şişli Camii'nde 8 imamın kıldırdığı cenaze namazının ardından Şişli'deki Abide-i Hürriyet Tepesi'nde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Bakanlığı'nca ortak olarak hazırlanan, Talat Paşa’nın yanındaki mezara defnedildi. Törene dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, Devlet Bakanı Abdullah Gül, Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna, Kültür Bakanı İsmail Kahraman, ANAP Milletvekili İlhan Kesici ve İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen'le Enver Paşa'nın torunu Osman Mayatepek'le diğer yakınları katıldı.

Enver Paşa
Enver Paşa
Enver Paşa
Enver Paşa
Enver Paşa ve Resneli Niyazi Bey
Enver Paşa ve Resneli Niyazi Bey
Enver Paşa ve Atatürk
Enver Paşa ve Atatürk
Enver Paşa Hareket Ordusu komutanlarıyla
Enver Paşa Hareket Ordusu komutanlarıyla
Enver Paşa Kubbetüs Sahra'yı ziyaret ederken 1916
Enver Paşa Kubbetüs Sahra'yı ziyaret ederken 1916


Ahmed İzzed Paşa

Ahmed İzzed Paşa
Ahmed İzzed Paşa 1913
Doğum 1864 Manastır
Ölüm 31 Mart 1937 İstanbul
Hizmet Yılları 1884-1922
Rütbesi Müşir
Komuta Ettiği 2. Ordu
Şark Ordular Grubu
Savaşları/Çatışmaları Balkan Savaşları
I. Dünya Savaşı
Ahmed İzzed Paşa ya da Cumhuriyet dönemindeki adıyla Ahmet İzzet Furgaç, (Nasliç, Manastır, 1864 – İstanbul, 31 Mart 1937), I. Dünya Savaşı'nın son günlerinde sadrazamlık yapmış, Arnavut asıllı Osmanlı asker ve devlet adamıdır.

Askerlik kariyeri

Ahmed İzzed Paşa Arnavutluk'un en köklü ayan ailelerinin birinden gelir. 1884'te Harbiye Mektebi'ni, ertesi yıl Erkân-ı Harb okulunu bitirdi. 1891-1894 yıllarında Almanya'ya gönderilerek Alman ordusunda kurmay eğitimi aldı. Makedonya, Suriye ve Hicaz'da görevlendirildi. 1903-1906'da mirliva (tuğgeneral) rütbesiyle Yemen'deki Osmanlı ordusunun kurmay başkanlığını yaptı.

1908 Devrimi'nden hemen sonra erkân-ı harbiye-umumiye riyasetine (genelkurmay başkanlığına) atandı. 1914'e dek bu görevde kaldı. Osmanlı ordusunun Alman askeri danışmanları nezaretinde modernize edilmesinde baş rolü oynadı.

1911-1912'de Yemen'de İmam Yahya ayaklanmasını bastırmakla görevlendirildi. Bu görevi sırasında kurmay başkanı olan binbaşı İsmet (İnönü)'ye, yaşamı boyunca sürecek olan klasik batı müziği sevgisini aşıladığı, İnönü'nün hatıratında anlatılır.

Balkan Savaşı'nın son günlerinde Yemen'den dönerek birinci ferik (orgeneral) rütbesiyle başkumandanlığa getirildi. Haziran 1913'te Mahmut Şevket Paşa'nın öldürülmesi üzerine Harbiye Nezareti de kendisine verildi. Ancak orduda İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin talep ettiği esaslı kadro değişikliğini yerine getirmekten kaçındığı için Ocak 1914'te görevlerinden istifa etmek zorunda kaldı.

1913'ün ilk aylarında Ahmet İzzet Paşa'nın yeni kurulan Arnavut devletinin prensliğine atanması gündeme geldi. ("Arnavudluk prensliğine tayini ... Hükümeti Osmaniye ile Dersaadet'deki Arnavud ekâbiri tarafından teklif ve İsmail Kemal Bey ile şarta talikan Tiranlı Esad Paşa [Toptani] tarafından dahi kabul ve hatta Drac'da ahali tarafından ihtilafat ile ilan olundu.") Ancak Avrupa devletlerinin müdahalesiyle İsveçli Wilhelm von Wied Arnavutluk Prensi oldu.

I. Dünya Savaşı'na girilmesine şiddetle karşı olduğu için savaşta bir süre görev almadı. 1916'da Doğu Anadolu cephesinde bulunan 2. Ordu komutanlığına atandı. İlerleyen Rus ordusu karşısında ağır bir yenilgiye uğradı.

Sadrazamlığı

Ahmed İzzed Paşa Ahmed İzzed Paşa
7 Ekim 1918'de Talat Paşa önderliğindeki İttihat ve Terakki hükümetinin istifası üzerine sadrazamlığa atandı ve Müşirliğe terfi ettirildi. Bu olaydan birkaç gün önce Osmanlı Ordusu Filistin-Suriye cephesinde hezimete uğramış, Şam kaybedilmiş ve Bulgaristan İtilaf Devletleri'ne teslim olmuştu. Savaşın kısa bir süre içinde yenilgi ile sonuçlanacağı anlaşılmıştı. Savaşın sorumlusu olarak görülen İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidardan çekilerek parti olarak kendini tasfiye etti. Güvenilir bir asker olan İzzet Paşa önderliğinde kurulan yeni hükümette İttihat ve Terakki ileri gelenlerinden oldukları halde, savaş sorumluluğuna katılmayan ve savaş yıllarındaki yolsuzluk ve cinayetlere bulaşmamış olan Rauf (Orbay), Fethi (Okyar) ve Cavit Bey gibi kişiler yer aldılar.

İzzet Paşa sadrazamlığın yanı sıra Harbiye Nezareti'ni de üstüne aldı. Ancak bu göreve, cepheden döner dönmez Mustafa Kemal Paşa'nın atanacağına gerek dönemin basınında gerek sonradan yazılan anılarda kesin gözüyle bakılmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa da cepheden padişaha yazdığı mektuplarda, İzzet Paşa başkanlığında kendisi, Rauf, Fethi, Vasıf ve Cavit Beyleri içeren bir kabine önerdi.

İzzet Paşa kabinesinin en önemli icraatı 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi ile savaşa son vermek oldu. Mütarekeyi hükümet adına Bahriye Nazırı Rauf Bey imzaladı.

2/3 Kasım gecesi Talat, Enver ve Cemal Paşa'ların gizlice yurt dışına kaçması iç siyasette büyük bir galeyana neden oldu. İttihatçı şeflerin kaçışına göz yummakla suçlanan İzzet Paşa kabinesi, 25 gün süren iktidardan sonra 8 Kasım 1918'de istifa etti. 25 günlük sürenin büyük bir kısmını İzzet Paşa, o günlerde salgın halinde olan İspanyol Gribinden hasta olarak yatakta geçirdi.

Kurtuluş Savaşı Döneminde

İzzet Paşa (sağ arka koltukta)  ile Cemal Paşa 1917'de Şam'da
İzzet Paşa (sağ arka koltukta) ile
Cemal Paşa 1917'de Şam'da
Ahmet İzzet Paşa 19 Mayıs 1919'da padişah Vahdettin'in özel emri ile Harbiye Nazırı olarak Damat Ferit Paşa kabinesine katıldı. Bu görevdeyken, kendi ifadesine göre, mütarekeden beri atıl halde olan Osmanlı ordularının yeniden düzenlenerek direnişe hazırlanması için bazı önemli adımlar attı. Damat Ferit'in istifasından sonra kurulan Ali Rıza Paşa kabinesi döneminde (Eylül 1919 - Şubat 1920) Sivas Kongresi Heyet-i Temsiliyesi ile ilişkileri yürüttü.

5 Aralık 1920'de eski sadrazam Salih Paşa ile birlikte, Mustafa Kemal'le görüşmek üzere Bilecik'e geldi. Görüşmenin amacı, Ankara'daki yeni hükümetle İngiltere arasında diplomatik bir temasla Yunan işgaline son vermek ve Sevr Antlaşması'nın tadilini sağlamaktı. Ancak Mustafa Kemal Bilecik görüşmesinden sonra iki paşanın İstanbul'a dönmesine izin vermeyerek onları üç ay süreyle Ankara'da alıkoydu.

İzzet Paşa Mart 1921'de İstanbul'a döndükten sonra Tevfik Paşa kabinesinde Hariciye Nazırı oldu. 4 Kasım 1922'de Osmanlı devlet teşkilatının lağvına kadar bu görevde kaldı. Ankara'da iken İstanbul Hükümetlerinde görev almayacağına dair söz vermesine rağmen bu görevi kabul etmesi, Atatürk tarafından Nutuk'ta ağır kelimelerle eleştirilir ve İzzet Paşa "halife taraftarlığını hayatının sonuna kadar korumakla" itham edilir.

Cumhuriyetten sonra emekli maaşıyla geçindi. 1934'te İstanbul Elektrik Şirketi yönetim kurulu üyeliğine atanarak "bir mıkdar hakkı huzur alması" sağlandı. 1937'de Moda'daki evinde vefat etti. Karacaahmet Mezarlığına gömüldü.

Kişiliği

Ali Fuat Cebesoy'a göre, "İzzet Paşa, askeri, felsefi, edebi yüksek kültür sahibi idi. Arnavutça, Almanca, Fransızca, Arapça ve Farsça bilirdi. Türkçesi de çok güzeldi. Tevazu içinde derin bir gururu vardı. Askerlik fenninde mahirdi. Bilhassa sevkülceyşçi (stratejist) idi." İbnülemin'e göre "İsmet Paşa kendisini pek takdir ederdi. Hatta "ziyaretine gidilip de bir şey konuşulmasa da onun alnını temaşa etmek bile zevktir" demişti."

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.