Şarköy Çıkarması
|
|||||||
Taraflar | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Bulgaristan Krallığı | Osmanlı İmparatorluğu | ||||||
Komutanlar | |||||||
General Stiliyan Kovachev | Binbaşı Enver Bey | ||||||
Güçler | |||||||
Bilinmiyor | 15,000 | ||||||
Kayıplar | |||||||
Hafif | 1,000 ölü ve yaralı, 450 esir, 2 gemi battı |
Şarköy’den yapılacak çıkarma için kurulan 10. Kolordu’nun komutanı Hurşit Paşa ve Erkân-ı Harbiye Reisi ise Enver Paşa idi. Bolayır Muharebesi ve Şarköy Çıkarması’ndaki gaye; Kırklareli ve Lüleburgaz muharebelerinde aldığı zaferlerden sonra Çatalca mevzilerine kadar ileri harekatını sürdüren Bulgar ordusunun geriye çekiliş hattını keserek iki ateş arasında bırakıp yenilgiye uğratarak Çanakkale Boğazını, Gelibolu Yarımadasını ve kuşatma altındaki Edirne’yi kurtarmaktı.
7 Şubat tarihinde İstanbul'da 10.Kolordunun 1.kademesi vapurlara bindirilip harekete hazır hale getirilmişti. Saat 18:00’de hareket edilecekti. Fakat Güzel Girit Vapuru ortalarda yoktu. Arandı bulunamadı. Saat 19:00’da hareket eden Kolordu Komutanı Hurşit Paşa ve Erkân-ı Harbiye Reisi Enver (Yarbay)’in bulunduğu vapur (Nilüfer) Haydarpaşa açıklarına geldiğinde 31. Tümenden bir telgraf aldılar. Telgrafta 61. ve 62. şirket vapurlarının Şarköy’e asker götürmeyecekleri bildiriliyordu. Enver Bey Haydar Paşa telgrafhanesinden cevabî telle gerekirse zor kullanılmasını ve Güzel Girit Vapurunun aranmasını eğer hareket etmişse Şarköy’e doğru gelmesini emretmişti.
İki üç saatlik gecikmeyle 31. Tümen de hareket etmişti. Sabah olduğunda (8 Şubat 1913) Saat 8’de Enver ve Hurşit Paşa’nın vapuru İnceburuna gelmişti. 31. Tümeni taşıyan vapurla, havanın da rüzgarlı ve denizin dalgalı olması nedeniyle ancak 1,5-2 saat sonra buluşmuşlardı. Diğer vapurlardan haber yoktu.
Ancak bu esnada bu olumsuzluklardan haberi olmayan Fahri Paşa ile Ali Fethi, Müretteb Kolordu’ya Bolayır'da sabah erkenden taarruz emri vermiştir. Yoğun bir çarpışma ve top ateşi içerisinde taarruza devam ederken bir taraftan da Şarköy’de yapılacak çıkarma heyecanla bekleniyordu.
Bu arada İnceburun’daki 10. Kolordu’nun vapurlardaki askeri bekliyordu. Enver Paşa Nilüfer vapurundan Bolayır’a bir mesaj hazırlamış tam göndereceği an Binbaşı Tevfik gelmiştir. Enver Paşa, vapurların tam zamanında gelmediğinden dolayı taarruzun ertesi güne (9 Şubat 1913) ertelenmesi istediğini bildirmekten son anda vazgeçmiştir.
10. Kolordu’nun irtibat subayı Binbaşı Tevfik, hiç değilse eldeki mevcut kuvvetlerin çıkarılmasını söyledi. Bu teklif kabul edilip Bolayır’a saat 10’da çıkarma yapılacağı bildirildi.
Fakat çıkarma bir türlü gerçekleştirilemiyordu. Hava muhalefeti dolayısıyla çıkarma 1,5 saat geç yapılabildi. Bu durumda iş işten geçmiş ve Bolayır Kolordusu ağır yenilgiye uğramış çokça kayıp vermişti. İstanbul’dan yardım talep edilerek hiç değilse, Gelibolu’dan kuvvet takviyesi yapılarak buranın Bulgarların eline geçmesinin önlenmesi istenmiş ve aynı zamanda 10. Kolordunun arzusuna rağmen bu vakitten sonra beraberce bir taarruz yapacak durumlarının olmadığı da başkomutanlığa bildirilmiştir.
Şarköy’e çıkan Enver Bey illa da bir taarruz yapmak için ısrar etmişti. Durumu yerinde görmek isteyen Enver Bey Bolayır karargahına gitmiş, durumun o kadar da fena olmadığı kanaatini oradakilere söylemiştir. Enver Beyin yeni bir taarruz fikrine Fahri Paşa, Ali Fethi ve Mustafa Kemal karşı çıktığı gibi, başkomutanlık da razı olmamıştır.
Kötü hava şartlarına rağmen Şarköy'e çıkan kuvvetlerin karşısında Bulgarların Makedon-Edirne Gönüllüler birlikleri vardı ve şehrin kuzey ile doğu bölgelerindeydiler. Sayıca az olmalarına rağmen Osmanlı askerlerini geri püskürtmeyi başardılar.
Takviye edilen Stiliyan Kovachev komutasındaki ve Türkler tarafından yapılacak bir saldırıyı engellemek için kurulan Bulgar 4. Ordusu birlikleriyle sahil arasına sıkışan Osmanlı kuvvetleri, Bulgar ağır topçu ateşine maruz kalır. Ağır kayıplar verildikten sonra Onuncu Kolordu tekrar gemilere yüklenir ve geri çekilir.
Sonuç olarak kaybedilen Bolayır Muharebesi ve başarısız olan Şarköy çıkarması sonrası bu bölgeler de Bulgar hakimiyetine girer. Ayrıca Edirne'ye yardım etme olanağı da artık kalmadığı gibi, İstanbul'un da Bulgaristan'ın eline geçip geçmeyeceği Çatalca'daki direnişin başarısına kalır.