Şarkıları
Rumeli Türkülerinin doğduğu zaman dilimi itibariyle doğduğu ortamın icabı olarak, aşk, doğa, sıla hasreti, kahramanlık, sevgiye duyulan özlem, üstün bir sanat zevki ve anlayışı içinde birleştirilmiş ve bütünleştirilmiştir. Bu bütünleşme tamamen Türk sanat musikisi kurallarına uygundur. Osmanlı dönemindeki Rumeli toprakları geniş bir alanı kapsadığından türkü ve şarkıların çoğunun hangi yöreden çıktığı bilinmez. Ancak usta bestecilerin elinden çıktığı bir gerçektir.
Yöre halkının özellikle, Hicaz, Hüzzam, Evç ve Uşşak makamlarına büyük bir ilgisi vardır. Gerek Balkanlarda gerekse Uzunköprü bölgesinde icra edilen ve Türkiye'nin her tarafında bilinen şarkı ve türkülerden bazıları şöyledir.
- Kırmızı gülün alı var
- İnce giyerim ince, pembe yakışır gence
- Aliş'imin kaşları kare
- Dürüye'min güğümleri kalaylı
- Suya gider su testisi elinde
- Dağlar dağlar viran dağlar
- Köşküm var deryaya karşı
- Şahane gözler şahane
- İndim yarin bahçesine gülden geçilmez
- Demirciler demir döver
- Gemi kalkar sulara akar
- Fincanı taştan oyarlar
- Maya dağdan kalkar kazlar
- Yine şahlanıyor kolbaşının kır atı
- Kundurama kum doldu
- A benim mor çiçeğim sen doldur ben içeyim
- Ey benim mestane gönlüm
- Evlerinin önü handır
Yöredeki evlenme ve sünnet düğünlerinde; çiftetelli, karşılama, kasap havası gibi oyun havaları severek icra edilmektedir.