Ergene Köprüsü
Ergene köprüsünün kuruluşunu Hoca Sadettin ünlü Tacü't Tevarih (C.II.S.164) adlı kitabında şöyle anlatmaktadır.
II.Murat o yılı anılan şehirde dinlenerek geçirirken Ergene Köprüsünün yapılması için bir buyrultu vermişti.
Yapımı ve Özellikleri
Kullanılan Malzeme
Köprünün ilk gözünün başladığı yerden, son gözünün bittiği yere kadar uzunluğu 1238 metre 55 santimetredir. Her ne kadar Edirne Salnamelerinde ve Ahmet Badi Efendinin, Riyaz-ı Belde-i Edirne Tarihinde 1390 metre gösterilmişse de, bu 150 metrelik fazlalık, köprü kanatlarının park çeşmesine kadar uzatılmış olmasından kaynaklanmaktadır.
Köprü Özellikleri
1- Kemerler: Sivri ve yuvarlak olmak üzere iki çeşittir. Kent tarafından başlamak üzere şöyle sıralanır. 1-33 sivri, 34-81 yuvarlak, 82-113 sivri, 114-153 yuvarlak, 154-162 sivri, 163-172 yuvarlak kemerlerdir.2- Sel Yaranlar: Hızla akan nehrin sel durumunda gerek buz gerekse ağaç parçalarının köprüye zarar vermemesi için köprü ayaklarına yapılan sivri ve yuvarlak çıkıntılardır. Ergene nehri aynı yönden akmasına rağmen diğer yönde de sel yaranlar vardır, bunun sebebi mimari olarak köprü dengesini sağlamaktır. 55 ve 56. kemerlerin bastığı ayakta sel yaranlar başlar, 168. ayakta sona erer.
3- Balkonlar: 235. metrede, 40 ve 41. kemerleri üzerinde 3.40x0.40 boyutunda ve 680. metrede 102 ve 103. kemerlerin üzerinde de 9.40x0.40 m. boyutunda iki balkon vardır.
4- Tahliye Gözleri: Köprüde yedi tane boşaltma (tahliye) gözleri vardır. Bunlar yuvarlak kemerler biçiminde 145-154. ayaklar üzerindedir. Taşkınlarda suların boşaltma gözlerinden kolayca boşaltılmasını ve köprünün yıkılmamasını sağlarlar.
5- Korkuluklar: Köprünün nehir tarafının batı kenerında insan başı büyüklüğünde korkuluklar bulunmaktadır. 28 tane olduğu belirtilen bu korkuluklar hakkında farklı yorumlar bulunmaktadır.
On altı yıl süren köprü inşaatı süresince vefat eden ustaların her biri anısına yapıldığı bu yuvarlak korkuluklar yapıldığı yorumlansa da daha akla yakın olan bu yuvarlak şekillerin Namazgah'a yakın olması ve 28 tane değil 33 tane olması gerekliliği gözönüne alındığında bunların tesbih tanesi amacıyla yapıldığı ihtimalini güçlendirmektedir.
6- Kabartmalar : Kemerlerlerde bulunan kilit taşları üzerindeki kabartma desenler, o kemerleri yapan usta ve işçi guruplarının sorumluluk alanlarını belirlemek için yapılmıştır. İki desen arasını yapan ekip son kemerin kilit taşına kendi desenini ( armasını ) işlerdi. Toplam da 18 ayrı kilit taşı kabartması bulunması nedeniyle köprünün onsekiz ayrı gurup tarafından yapıldığını varsayabiliriz.
Köprüde Yapılan Büyük Onarımlar ve Oluşan Değişiklikler
- Köprünün yapılışından on dört yıl sonra yıkılan bir gözünün Fatih Sultan Mehmet'in onarttığını, Evliya Çelebi seyahatnamesinde şöyle haber veriyor. "...Bu köprünün bir gözünü 1451 yılında Fatih mamur ettiği vakit seksen bin kuruş gitmiştir. Mukayese oluna ki, Murat Han yüz yetmiş dört göz yapıncaya kadar, ne kadar hazineler sarf etmiştir."
- İkinci Osman Leh seferine giderken Uzunköprü'ye uğradığında, köprünün pek harap olduğunu görür ve onarılmasını buyurur. (Tayyip Gökbilgin, Edirne Paşa Livası s.217) Bunu Muradiye camisi avlusunun üst kapısı üzerindeki mermer yazıttan, köprü ve caminin 1621 yılında onarttırıldığını öğreniyoruz.
Yazıtın bir beyiti şöyle:
Rahne ermişti ana lakin mürur-ı dehr ile
Bin otuzda Han Osman yine abad eyledi (1621) - Köprünün ana gözü olarak adlandırılan, en geniş ve en yüksek 149.Kemeri üzerinde bir mermer yazıt var. Bu mermer yazıt, 1920-1922 yıllarında Yunan işgali sırasında, Yunanlılar tarafından kazıtılmıştır. Ama, Ahmet Badi Efendi, Riyaz-ı Belde-i Edirne tarihinde söz konusu yazıtı saptamıştı.
Köprünün bu dönemdeki büyük onarımına ışık tutan bu değerli yazıtın özgün biçimi şöyledir: "Emr-i bi imaret-i hazel cisr el-müşeyyed es-Sultan el-Gazi Mahmut Han ibn Abdülhamit Han halled-Allahü tealâ mülkehu an hüma li sene seman ve selasün ve mieteyn ve elf. 1238 (1823)"
Türkçesi:
Sultan (I.) Abdülhamitdin oğlu sultan (H.)Mahmut bu sağlam köprünün onarılmasını 1823 yılında buyurdu. Tanrı ülkelerini kalımlı ve günahlarını bağışlayıcı kılsın.
1823 yılında Uzunköprü yöresinde olan depremlerde oluşan çatlaklar ve Ergene ırmağının büyük su taşkınları sonucunda, suların getirdiği ağaç kütükleri ve buz kitleleri, köprünün ana gözüne bitişik dört kemerinin yıkılmasına neden olmuş ve daha geniş üç göze çevrilmiştir.
Bu saptamamı doğrulayan 1964 yılında Devlet Karayolları mühendislerince hazırlanan köprünün detaylı relöve planı elime geçti. Relöve planına baktığımızda, kasaba tarafından başlayan birinci gözün genişliğinin 5.5 metre olduğunu görürüz. Kemerlerde bu genişlikler azar azar artarak, 8O.kemerde sekiz metreye ulaşır. Kemerlerin sekizer metrelik aralıkları 149. ana göze kadar sürer.
Böylece ana göze bitişik dört gözün genişlik toplamı (32) metredir. Genişletilerek yeniden yapılan, 146 ve 147. gözün genişliği onar metre ana göze bitişik 148. gözün genişliği on iki metre oldu. Bu büyük onarımdan sonra 174 göz olan Ergene köprüsü, bir göz eksilerek, 173 gözlü bir köprü durumuna geldi. - XIX.yüzyılın sonlarına doğru, Trakya ve İstanbul yöresinde sık sık depremler oldu. Bu depremler sonucunda, Kırkkavak deresi ve Ergenenin azmak sularının geçtiği, köprünün Şoldurak denilen yerde üç gözü 1901'de büyük bir sel baskınında yıkıldı. Edirne gazetesinin Ekim 1902 tarihli sayısında, Uzunköprü'nün onarımı başlığı altındaki sadeleştirdiğim haberi şöyledir:
"1901 yılında olan su baskınında, Uzunköprü'nün eski mimarisine bağlı kalınarak yıkılan üç gözü, iki göze çevrilerek yeniden onarılmasına başlanmıştır. Ayrıca bu gibi taşkınlarda sel sularının yıkıma neden oluşu, Ergene ırmağı yatağının dolmuş olmasından ileri geldiği görüldüğünden, köprü gözleri doğrultusunda kanallar açılmıştır."
Yine, Musa Kazım'ın 5/6/1928 tarihli Vakit Gazetesinde çıkan Uzunköprü adlı makalesinde;
"...Beşyüz yıllık hayatı olan Uzunköprü'nün ancak üç kez büyük onarımına gereksinme duyulmuştur. Yalnız 1901 yılında Ergene'nin dehşetli bir su taşkınında, köprünün ortasında üç kemer yıkılmıştır. Bu üç kemer iki kemere çevrilerek genişletilmiştir. Onanm 1904 yılında tamamlandı."
Böylece bu onarımda köprü, 172 kemerli bir köprü oldu. - Köprünün son büyük onarımı, Cumhuriyet döneminde, 1964 yılında yapılmaya başlandı. Bu son onarımda amaçlanan şu gerekli ve kapsamlı değişiklikler yapıldı:
- Köprünün eni iki taraftan 71 er santimetreden 1.42 metre genişletildi.
- Köprünün tabliyesi yirmi santimetre kalınlığında, tümüyle demirli betonarme kaplandı.
- Kanat kalınlığı da otuz iki santimetreden, yirmi dört santimetreye indirildi.
- Kanat yüksekliği yetmiş yedi santimetre olarak yapıldı.
- Böylece köprünün içten içe 5.24 metre olan genişliği,6.80-6.90 metreye çıkarıldı.