Taşınmaz Kültür Varlıkları
Cedid Ali Paşa Camii:
Fatih (Eski) Camii:
Camiin duvarları kabaca yontulmuş kesme taşlarla yapılmış, çatısı ahşaptır. Camiin doğu, batı ve güney cephelerinde yuvarlak kemerli dörder pencere açıklığı vardır. Minare, kare bir taban üzerindeki kısa bir geçiş bölümünden itibaren çok yüzlü gövde başlar. Düzgün kesme köfeki taşından yapılmış olup, tek şerefeli ve sivri kurşun külahlıdır.
Beyaz badanalı duvar yüzlerindeki tek süsleme, pencere ve mihrabı kuşatan kalem işleridir. Süslemeler XVIII-XIX.yüzyıl süslemeleridir.
Camiin ince uzun bir tamir kitabesi, son tamirde sıva altından çıkartılmıştır. Siyah zemin üzerine, iki satır olarak Arapça yazılmıştır. Kitabe; camiin 20 Şevval 871/ M:25 Nisan 1467'de Fatih'in emri ile yapıldığını bildirmektedir.
Dördüzlü (Dört Yüzlü) Çeşme:
Asfalt üzerinde hamam karşısında bulunmaktadır. 17. yy. yapısıdır. Şehir suyu akıtmakta olan çeşmenin kitabesi Bulgar istilasında kazınmıştır. Kesme köfeki taştan, dört cepheli ve kubbeli bir meydan çeşmesidir. Halen tek yüzü faal olup, Edirne'nin klasik çeşmeleri tipindedir.Belediye Çeşmesi:
Kare kaide üzerine prizma şeklinde olup, 3,5 m. yüksekliğinde, üzeri kubbe gibi köfeki taşı ile yapılmış, dört cepheli bir meydan çeşmesidir.Hamam:
Kaynaklarda Cedit Ali Paşa Camii külliyesi içinde hamamdan da söz edilmektedir. Bazı kaynaklar hamamın yıkılmış olduğunu yazmaktadırlar. Burada Çandarlı Halil Paşa'nın da bir hamamı bulunduğunu ve yıkılmış olduğundan bahsetmektedirler. Evliya Çelebi ise, hamamı Cedit Ali Paşa'nın yaptırmış olduğunu yazmaktadır.
Günümüzde Hamam; kadın ve erkek olarak çifte hamam şeklinde yapılmış olan hamamın, kadınlar kısmı yıkılarak sadece erkekler kısmı kalmıştır. Erkekler kısmının girişi "soğukluk-soyunmalık" kısmının kubbesi çökmüş, daha sonra orta pencere üst seviyeden itibaren ahşap çatı ile kapatılmıştır. 1988'de yapılan onarımlarla eski haline getirilmiştir. Duvarları klasik tuğla ve küfteki taşından almaşık olarak yapılmıştır. Kapı da orijinal taş süslemesi vardır. Plan itibariyle klasik Osmanlı hamam planlarına benzemektedir.
Meslek Yüksekokulu:
Halkevi karşısında asfalt üzerinde bulunmakta olup, eski Atatürk İlkokulu olarak bilinmektedir. 1914 (H.1332) yılında yaptırılmış ve halen Yüksekokul olarak faaliyettedir. Tek katlı, ahşap çatılı, Türk saçaklı, dört dershaneli okullar tipindedir.Eski Okul:
Hamidiye Mahallesi'nde , taş üzerine hakkedilmiş üç satırlık tamir kitabesi bulunan, kesme köfeki taştan bir mahalle okuludur.Özel İdare Binası:
Asfalt üzerinde, han olarak yapılmış iki katlı bir yapıdır. Halen Özel İdare hizmet binası olarak kullanılmaktadır.Eskici Baba Mezarı (Türbesi):
Fatih Caddesindedir.Yeşil Baba-Osman Baba Mezarları:
Atatürk Caddesindedir.Babaeski Köprüsü:
Köprünün ortasında bir tarih köşkü ve bunun karşısında bir balkonu vardır. Kitabesi beyaz mermer üzerine beş satır halinde yazılmıştır. Kitabenin sağ ve sol kenarında birer rozet ile Lale ve Zeren'lerden meydana gelen süslemeler vardır.
Altı kemer gözlü ve aralarında ikişer boşaltma gözleri bulunmaktadır. Boyu 72.00 metre genişliği 5.85 metredir.
Edirne asfalt şosesi bu köprüden geçtiğinden köprünün döşemesi sağlamlaştırılmıştır.
Bu köprünün önemli bir özelliği, Rumeli Bostancıbaşısı'nın Rumeli'den gelip İstanbul'a gidecek olan yabancıları burada kontrolden geçirmesidir.
KİTABE METNİ
Cenab-ı hazret-i Sultan Murad-i cem azamet
Ibadı üzre Hüda ide sayesin memdud
Çün itildi azmi cihad ol Şeh-i hümayün-baht
Yanınca asker-i bihad cünud-i na mahdüd
Bu cisri bir kulu yolunda itdi pay endar
Derün-i dilden idüp ol şehe nisar-i dürüd
Çün itdi hüsn kabuliyle hatırın tatyib
Anınla eyledi kasd-ı takrrüb-i ma'büd
Sıah-ı canıma hafiften irdi bu tarih
Ola bu cisri karin-i kabuş-i rabb-i vedüd
Sene 1043-M:1633"
Alpullu (Sinanlı) Köprüsü:
Köprü, Alpullu-Hayrabolu yolu üzerinde, 123 metre uzunluğundadır. Alpullu demiryolu istasyonu ile Şeker fabrikası karşısına rastlamaktadır. Kitabesi yoktur.
Mimari bakımdan; Lüleburgaz'daki Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü'ne çok benzemektedir. Ondan tek farkı, Ergene nehrinin batak ve kaygan olması nedeniyle orta kemer diğer kemerlerden daha büyüktür (20.05 m. Kadar açıklıkta).
Bu köprünün önemi; Alpullu'yu Hayrabolu'ya bağlamak amacıyla yapılmış olması ve Tekirdağ'dan başlayan menzil yolunun Ergene Nehrini geçmesini sağlamış olmasıdır.
Köprünün mansap tarafının mimarisi değişiktir. Üst tarafında bir balkonu vardır.