Süleymanpaşa Mahalleleri (A-K) - Barbaros
Makale Dizini
- Süleymanpaşa Mahalleleri (A-K)
- Ahmedikli
- Ahmetçe
- Akçahalil
- Araphacı
- Aşağıkılıçlı
- Avşar
- Banarlı
- Barbaros
- Bıyıkali
- Çanakçı
- Dedecik
- Demirli
- Evciler
- Ferhadanlı
- Gazioğlu
- Generli
- Gündüzlü
- Güveçli
- Hacıköy
- Hüsünlü
- Işıklar
- İnecik
- Karabezirgan
- Karacakılavuz
- Karacamurat
- Karaçalı
- Karaevli
- Karahalil
- Karahisarlı
- Karansıllı
- Kaşıkçı
- Kayı
- Kazandere
- Kılavuzlu
- Kınıklar
- Köseilyas
- Kumbağ
- Tüm Sayfalar
Sayfa 9 / 38
Tarihçesi
Trakya, M.Ö.514-513 yıllarında Pers Kralı Dareios'un İskit seferi sonrasında Pers egemenliğine girmiştir. Bu egemenlik, M.Ö.478-477 da Atina'nın Pers tehlikesine karşı kurduğu Attika-Delos deniz birliği tarafından Perslerin Trakya'dan çıkarılmasına kadar devam etmiştir.
M.S.19 da Roma imparatoru Tiberius'un Trakya'ya bir vali göndermesiyle başlayan gelişmeler, M.S 46 yılında İmparator Cladius'un Trakya'da Roma eyaletini kurmasıyla sonuçlanmış ve Trakya Bölgesi uzun yıllar Roma hâkimiyetinde kalmıştır.
Barbaros'un hemen batısında mezarlık mevkiinde denize paralel uzanan surlar en az iki evre halinde izlenebilmektedir. Barbaros'ta halen mezarlık olarak kullanılan bu alanın güneyinde, yoğun olarak Roma ve Bizans seramiklerinin görüldüğü sahaya, Kültür ve Turizm Bakanlığının 07.06.2006 gün ve 91024 sayılı ruhsatlarıyla Tekirdağ Müzesi başkanlığında, Trakya Üniversitesi Arkeoloji Ana Bilim Dalının katılımıyla kurtarma kazıları yapma izni verilmiş, kazılar sonucunda bu alanda 13.yüzyıla tarihlenen bir kilisenin varlığı belgelenmişti.
Doğu-batı istikametinde uzanan taş ve tuğla karışımlı duvar bulgularıyla açığa çıkan kilisenin apsis genişliği 162 cm. dir. Yapının iç duvarları geometrik bezemeli, mavi ve kırmızı renkli fresklerle süslüdür. Bazı mekanlarda sigrafitto parçalarına rastlanmıştır. Bir açmada bulunan 9 ayrı iskelet bu dönemdeki gömütler hakkında fikir vermektedir.
M.S. 395 yılında Bizans İmparatorluğu sınırları içinde kalan Barbaros, 1353 yılında Türklerin Trakya'ya geçmesiyle başlayan süreçte, 1453 yılında İstanbul'un fethinden sonra tamamen Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.
Coğrafi Yapı
Hafif dalgalı ve eğimli bir yapısı olan kasaba yerleşime uygundur. Süleymanpaşa-Barbaros ana yolu, yerleşme alanlarını ortadan ikiye ayırmıştır. Yerleşim birimleri toplu dokulu bir görünüm arz eder. Camii, okul gibi binalar, kasabanın merkezini teşkil eden meydan çevresinde toplanmışlardır. Kasabanın temel gelir kaynağı: tarım, hayvancılık, turizm ve ticarettir. Balıkçılık ta önemli bir yer tutmaktadır.
Doğal güzellikler açısından zengin olan kasabanın başlıca tarihi zenginliklerini de, deniz kıyısındaki tarihi Kral Yolu ve bağlar arasındaki kale kalıntıları oluşturur. Kasabada bir Sağlık Ocağı, bir P.T.T. şubesi, bir Tarım Kredi Kooperatifi, bir İlkokul ve bir Ortaokul bulunmaktadır.
2017 yılı nüfusu 5.080 kişidir.