Makale Dizini


Ostrusha höyüğünde kızıl saçlı kadın freskiM.Ö. 5. ve 4. yüzyıllar arasında yaşanan olaylar arasında Atina'dan Odris Kralı Stalkes ile birlikte Vize (Bizye) deki Ast Kralı Tereus'a bir heyetin gönderildiğini öğreniyoruz. Bu da bize bu esnada Doğu Trakya'da güçlü bir Ast Devleti'nin mevcudiyetini göstermektedir.

4. yüzyılda Makedonyalılar Trak topraklarında ilerlemeye başladı. Önce kral II. Filip (M.Ö. 359-336) ve oğlu Büyük İskender (386-323) Traklarla önemli savaşlar yaparak bölgeye hakim oldu. İskender'in ölümünden sonra Generallerinden Lysimachus (323-281) Trakya yöneticisi oldu. Seuthes III'ün kısmi başarılarına rağmen Lysimachus M.Ö.305'te hakimiyetini kurmuştu. Ama ölümüyle, 281'de Trak kabileleri tamamen bağımsız kaldı.

M.Ö. 3. yüzyılda Keltler batıdan Trak topraklarını işgale başladılar ve Trakya'yı baştan başa geçerek, Bizans'a kadar ilerlediler.(M.Ö. 279) Keltler, Odris toprakları civarında Doğu Trakya'nın Batı kesiminde odaklanan bir devlet kurdular. 60 yıl kadar yaşayan bu kent devleti Traklar tarafından ortadan kaldırıldı. Yerine yerel Trak devletçikleri kuruldu. Bütün yabancı işgal ve akınlar Trak bağımsızlığını ve kültürel kimliğini yok edememişti.

M.Ö. 2. yüzyılda İskender'in halefi olan devletlerden Selevkoslar arasındaki Trakya hakimiyeti çekişmesinde, Makedonyalılar Romalıları da bu çekişmeye dahil ettiler. Bu esnada, M.Ö. 188 tarihinde Meriç'in denize döküldüğü bölgede Roma ordusuna baskın yapan 4 Trak kabilesi arasında Bizye (Vize) ve Demirköy bölgesinden gelen Astlar'ında adı geçmektedir. Makedonyalılar iç Trakyayı ele geçirmeyen çaba sarf ederken, Odrisler tekrar idareci bir kabile olarak ortaya çıktılar. 2.yüzyıl içinde Makedonya ve Roma arasındaki savaşlarda Trak kabilelerinin bir kısmı Makedonyalıların safhında yer aldı. İç karışıklıkların yoğunlaştığı Trakya üzerinde değişik kabileler etkin olurken, 2. yüzyıl sonunda Roma'nın Makedonyalılara üstünlük kurması Trakları Anadolu'nun kuzeybatısındaki Bithinyalılara yakınlaştırdı. M.Ö. 1.yüzyılda Roma ve Traklar arasındaki ilişkiler büyük bir mücadele halinde geçti. Değişik kabilelerden oluşan Trak kabileleri içinde Romalılarla dost olanlar da vardı. Fakat bu yüzyıl içinde Romalıların kesin bir başarı elde etmesi mümkün olmadı. Trakya toprakları kuşatılmış olarak otonom bırakıldı.

M.Ö. 1. yüzyılın sonunda Odrisler Romalıların dostu olarak görünürken, Khaimetalkes ve kardeşi Rhaskuporis, Roma'nın vasalları olarak MS. 7 yılında ön plana çıktılar. İsyanların yoğun olduğu bu dönemde Roma adına bu isyanları bastırmakla görevliydiler. Odris ve Ast krallarının mirasına sahip olan bu Sepeian kralları kendi aralarında da anlaşamıyordu. Rhaimetalkes'in ölümü üzerine oğlu Kotys'e Trakya'nın Güney kısmının verilmesi Rhaskuporis'i rahatsız etti. Kendisine kalan Kuzey Trakya ile yetinmeyen Rhaskuporis yeğinini ortadan kaldırttı. O da Romalılar tarafından MS. 192 de İskenderiye'de öldürtüldü. MS. 11'deki Bessi isyanıyla sarsılan bölge, özgürlüğüne düşkün Traklar'ın özgürlük ateşiyle, MS. 21'de tekrar tutuştu. Romalılara ve onlara bağımlı Trak yöneticilerine duyulan öfke büyüktü. Romalılar direkt olarak yönetime el koymak isteğiyle de fazla bir şey yapamıyordu. MS. 26'da yayılan isyan dalgaları bastırıldı. Büyük bir yayılım alanı bulunan isyan sırasında yüksek dağlık bölgeler üzerinde kurulmuş doğal tahkimata sahip -muhtemelen Avrupa Demir Çağı kalelerinin uzantısı olan- Trak kalelerinin isyancılar için avantaj sağlamış olması muhtemeldir. Belki de bu mahal, büyük Trak isyanının bastırılmasında önemli bir etki yapan, içine sığınmış olan Traklar'ın açlık ve susuzluk nedeniyle teslim olduğu önemli bir kaledir. Traklar'ın bir kısmı teslim olurken, diğer bir kısmı da, intihar etmeyi yeğlemişti. Tarif edilen kaleler konumları ve yapıları nedeniyle Demirköy çevresindeki bazı kalelere uymaktadır. Bu kaleler İkiz Tepeler, Sislioba ve Sivriler bölgelerinde bulunmaktadır. Aynı kalelerin Cenevizliler döneminde de onarılarak kullanıldığı düşünülmektedir.

İsyanların bastırılmasından sonra Sapeianlardan Kotys'in büyük oğlu Rhaimetalkes MS. 38'de Roma tarafından desteklenen bir Kral olarak seçildi. Dacia haricinde ayakta kalan son Trak kralı olan Rhaimetalkes'in ve dolayısıyla Traklar'ın son başşehri, bu krala ait olduğu anlaşılan Vize A Tümülüsü'nün de gösterdiği gibi Vize'dir. Rhaimetalkes MS.45'te öldürülünce, Trakya'nın son kalan kısmı da Claudius (MS.41-45) devrinde MS.46 tarihinde tamamen Roma'ya bağlanarak bir eyalet oldu. Son Trak izleri Orta Çağ içlerine kadar uzak dağlık bölgelerde Istranca Dağlarının kuzey bölgesinde yaşadıktan sonra, Hristiyanlığın da etkisiyle ortadan kalktı.
Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.