Makale Dizini

Birinci Kerevizdere Muharebesi

Birinci Kerevizdere Muharebesi, Çanakkale Savaşı'nın Seddülbahir Cephesi'nde Fransız Kolordusu ile 21 Haziran 1915 tarihinde başlayan ve iki gün süren çatışmalardır.

Savaş öncesi

Müttefik kuvvetler, Gelibolu Yarımadası'nın en güney ucundaki beş kumsala 25 Nisan 1915 tarihinde kuvvet çıkartmışlardı. Seddülbahir Cephesi kuvvetlerinin ilk gün hedefi General Sir Ian Hamilton tarafından, Kirte Köyü ve hemen gerisindeki Alçı Tepe yükseltisinin ele geçirilmesiydi. Ancak harekatın ikinci günü sonunda sahilde bir köprübaşı kurulabilmesine karşın bu hedefin çok gerisinde kalınmıştı.

Hamilton, izleyen günlerde birbiri ardına üç taarruza girişmişti. Birinci Kirte, İkinci Kirte ve Üçüncü Kirte Muharebeleri olarak bilinen bu taarruzlarda da tüm cephe hattından taarruz etmiş, fakat sonuç alamamış, çıkartmanın ilk gün hedefi olan Alçıtepe'ye ulaşılamamıştı.

Taarruz planı

Hamilton'un cephe komutanları, 9. İngiliz Kolordusu Komutanı General Hunter Weston ve Fransız Kolordusu Komutanı General Gouraud, tüm cephe hattından değil, daha dar bir cepheden taarruz edilerek Osmanlı savunmasının kırılabileceği görüşündedirler. Böylece gerek piyade gerekse topçu unsurları yönünden ağırlık merkezi oluşturulabilecektir.

Hareket planı, önce cephenin kanatlarındaki tepelerdeki Osmanlı mevzilerinin ele geçirilmesi, ardından da cephenin merkez bölümünde taarruza geçilmesi şeklindedir. Bu taarruzların tek bir operasyonun aşamaları olarak değil, bağımsız operasyonlar olarak uygulanmasına karar verildi. Ayrıca hazırlık ateşinin daha dar bir cephe hattında yoğunlaştırılmasıyla yetinilmeyip süre de uzatıldı.

Cephe komutanlarının ilk taarruz için seçtiği bölge, cephenin sağ kanadındaki Kerevizdere bölgesidir. Taarruzun hedefi, bu bölgedeki Osmanlı savunma hatlarının 200 metre kadar gerisindeki 83 rakımlı tepedir. Taarruz için belirlenen cephe, 600 metrelik çok dar bir cephedir. Hazırlık ateşi için 65 top atış yapacaktır, cephenin yaklaşık her 9 metresine bir namlu düşmektedir. Bu rakama, donanma topçusu dahil değildir.

Osmanlı kuvvetlerinin savunma konumu

Osmanlı tarafı bölgedeki mevzileri Yarbay Hasan (Askeri) Bey komutasındaki 2. Tümen ile tutmaktadır, ihtiyatta Yarbay Selahattin (Adil) Bey'in 12. Tümen bulunmaktadır. Selahattin Bey, ilk günün sonuna doğru 2. Tümen'in kurmay başkanlığını da üstlenmiştir.

Taarruz

Taarruz öncesi hazırlık ateşi 18 Haziran 1915 günü başlamış ve kısa aralıklarla üç gün sürmüştür. Donanma topçusunun da katıldığı hazırlık ateşinin yoğun saatlerinde dakikada ortalama 150 top mermisinin cepheye düştüğü sayılmıştı.

21 Haziran günü saat 04:00 dolaylarında Müttefik askerlerine çorba, ekmek ve kahve dağıtılmış, kahvelerine katmak üzere içki verilmişti. Ayrıca mataralara konulmak üzere de içki verildi. Taarruz saat 05:15'de başlayan ve 45 dk. süren hazırlık ateşi ardından başlamıştır. Kara topçusunun harcadığı mermi sayısı 32.050'dir. Bu rakama, deniz topçusunun ateşi dahil değildir. Hazırlık ateşi o denli etkili olmuştu ki Fransız birlikleri ilk kademe Osmanlı siperlerini ciddi bir karşılık görmeden, çok az kayıpla işgal edilmiştir. Taarruzun sol kanadında işgal edilen siperlere yerleşen Fransız birlikleri Osmanlı karşı taarruzlarını karşılayabilmişlerdir. Ancak sağ kanattaki sömürge askerlerinden oluşan Alay, siperlerin hazırlık ateşinde fazlasıyla tahrip olması ve dolayısıyla uygun biçimde gizlenememişler ve Osmanlı ateşi karşısında ağır kayıplara uğramışlardı. Alay komutanın ağır biçimde yaralanması ardıdan bu Alay, kendi mevzilerine çekilmiştir. Öğlen ve sonraki saatlerde üç kez, hazırlık ateşi ardından girişilen saldırılarda bu Alay yine ağır kayıplarla geri çekilmek zorunda kalmıştı. Saat 18:00 dolaylarında bu kez 2. Tümen'le girişilen taarruz sonunda bu mevzilere yerleşilebilmiştir.

İki gün süren çatışmalarda 83 rakımlı tepe birkaç kez el değiştirmiş, sonunda Fransızlarda kaldı. Fransız kayıpları 2.500, Osmanlı 2. Tümen'inin kayıpları ise ölü ve yaralı olarak 6.000 kişidir.

Osmanlı ihtiyatındaki 12. Tümen, sürekli olarak cephedeki 2. Tümeni takviye etmişti. Ancak 2. Tümen bu savaşlarda öylesine hırpalanmıştır ki, savaşın hemen ardından cepheden geri çekildi. Bu durum, Birinci Kerevizdere Muharebesi'nde Osmanlı kayıplarının, çatışmalardan çok hazırlık ateşi sırasında verilmiş olduğunu göstermektedir. 2. Tümen'in cepheden çekilmesiyle boşalan mevzilere 12. Tümen yerleşmiştir. 27 Haziran 1915 tarihinde, İstanbul'dan gönderilmiş olan 1. Tümen de cepheye intikal etti. Sonuç olarak ağır kayıplara ve bir miktar toprak kaybına karşın Osmanlı kuvvetleri bölgede durumlarını güçlendirmişlerdir.

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.