Versay Barış Antlaşması

Versay Barış Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile Almanya arasında imzalanan barış antlaşmasıdır. 18 Ocak 1919'da başlayan Paris Barış Konferansı'nda müzakere edilmiş, 7 Mayıs 1919'da son metin Almanlara deklare edilmiş, 23 Haziran'da Alman Parlamentosunca kabul edilmiş ve 28 Haziran'da Paris'in Versay banliyösünde imzalanmıştır.

İçerdiği ağır koşullardan ötürü Versay Antlaşması Almanya'da büyük tepkiye yol açmış ve "ihanet" olarak kabul edilmiştir. Birçok tarihçi Almanya'da 1920'lerde yaşanan ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa, Nazi Partisi'nin iktidara gelişine ve II. Dünya Savaşı'na nihai olarak Versay Antlaşması'nın neden olduğu düşüncesindedir.

Antlaşmanın hazırlanışı

Alman hükümeti 1918 yılının Ekim ayında, dönemin ABD başkanı Woodrow Wilson'un adil bir barış için önermiş olduğu on dört maddeyi kabul ettiğini bildirmiş, Başkan'dan bu çerçevede bir antlaşmaya gidilmek üzere ateşkes sağlanması yönünde girişimlerde bulunmasını talep etmişti. Bu on dört maddenin dokuz maddesi yeni toprak düzenlemeleriyle ilgilidir. Ancak savaşın son yılında gerek İngiltere, Fransa ve İtalya arasında, gerekse de bu ülkelerle Romanya ve Yunanistan arasında imzalanmış olan gizli antlaşmalar daha farklı bir toprak düzenlemesini gerektirmekteydi.

Paris Barış Konferansı'nda "Üç Büyükler" olarak bilinen İngiltere Başbakanı David Lloyd George, Fransa Başbakanı Georges Clemenceau ve İtalya Başbakanı Vittorio Emanuele Orlando etkin olmuş ve Versay Antlaşması'nın maddeleri taslak haline getirilmiştir. Bu taslakla ateşkes görüşmeleri sırasında verilen güvenceler arasındaki uyumsuzluk Alman heyetince protesto edilse de Alman Meclisi antlaşma şartlarını 9 Temmuz 1919'da, Almanya üzerinde abluka kalkmadığı ve başka yapılacak bir şey olmadığı için onayladı.

Genel hatlarıyla, 10 Ocak 1920'de yürürlüğe giren Versay Antlaşması, Bismarck (Bismark)'ın kurduğu Almanya'yı yıkıyor ve yeni bir Avrupa düzeni kuruyordu.
Almanya, Alsas-Loren'i Fransa'ya,
Eupen (Öpen), Malmedy (Malmedi) ve Monschau (Monşo)'nun bir bölümünü Belçika'ya,
Memel'i (bugün Klaipeda) yeni kurulan Litvanya'ya, Yukarı Silezya'nın güney ucunu ve Batı Prusya'nın büyük bölümünü Polonya'ya,
Yukarı Silezya'nın bir parçasını Çekoslovakya'ya bırakıyordu.
Danzig (bugün Gdansk) serbest şehir oluyor ve Milletler Cemiyeti'nin himayesine terkediliyordu.
Saar (Sar) bölgesi Fransa'ya bırakılacak, bölgenin esas kaderi ise onbeş yıl sonra yapılacak halk oylaması ile belirlenecekti.
Almanya, Ren kıyılarındaki ve Helgoland'da mevcut tahkimatları yıkacaktı.
Ayrıca 1920'de Schleswig Holstein bölgesinin Schleswig kısmında plebisit yapılacaktı. Bu plebisit sonucu Orta Schleswig Almanya'da kalırken; Apenrade (Aabenraa), Sonderburg (Sonderborg), Hadersleben (Haderslev) ilçelerinin tamamıyla Tondern (Tønder) ve Flensburg ilçelerinin kuzey kısımlarından oluşan Kuzey Schleswig (Güney Jutland) Danimarka'ya geçiyordu. 15 Haziran 1920'de Almanya, Danimarka'ya Kuzey Schleswig'i resmen devretti.

Almanya'nın, Çin'deki hakları ve Büyük Okyanus'taki adaları Japonya'ya devredildi. Almanya, Avusturya ile birleşmemeyi taahhüt etmekte; ayrıca Avusturya, Çekoslovakya ve Polonya'nın bağımsızlığını tanımaktaydı. Tarafsızlığı savaş içinde çiğnenen Belçika'nın hukuki bakımdan da tarafsızlığı kaldırılmakta, Almanya da bunu kabul etmekte idi.

Almanya, mecburi askerliği kaldırıyor, en çok 100 bin kişilik bir ordu bulundurmak yetkisine sahip oluyordu. Ayrıca, Almanya denizaltı ve uçak da üretemeyecekti. Bütün gemilerini de İtilaf Devletleri'ne teslim edecekti. Almanya, ödeme kabiliyetinin çok üstünde bir savaş tazminatıyla da yükümlü tutuluyordu. Almanya, ekonomik ve siyasi bakımdan ağır yükümlülükler altında idi. Birçok Alman da yeni kurulan devletlerin sınırları içinde kalmıştı. Bu durumun doğal bir sonucu olarak azınlık meselesi, Barış Antlaşmasının uygulanması ile ortaya çıkmıştır.

Saint-Germain Antlaşması

Saint-Germain Antlaşması, 10 Eylül 1919 tarihinde İtilaf Devletleri ile Avusturya arasında imzalanan ve I. Dünya Savaşı'nın ardından Avusturya-Macaristan İmparatorluğu topraklarının yeniden düzenlenmesini açıklayan antlaşmadır.

Antlaşma ile zaten iç karışıklıklar yaşayan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu parçalanarak toprakları üzerinde Çekoslovakya, Yugoslavya ve Macaristan devletleri kuruldu. Macaristan savaş sorumlusu tutuldu ve Galiçya'yı Polonya'ya, Hırvatistan'ı Yugoslavya'ya, Tirol ve Trieste'yi İtalya'ya, Bukovina'yı da Romanya'ya bıraktı. Zorunlu askerlik kaldırıldı, Macaristan ağır bir savaş tazminatı ödedi. Ayrıca Versay Antlaşması'ndaki ana fikirlerden biri de bu antlaşmada yer almış, Avusturya ordusu, 30 bin kişi olarak sınırlanmıştır.

Antlaşma, Avusturya'nın gelecekte Almanya ile birleşme yönündeki gelişmeleri de engellemiş, bunu Milletler Cemiyeti'nin onayına bağlamıştır.

Neuilly Antlaşması

Neuilly Antlaşması, I. Dünya Savaşı ardından savaştan galip çıkan İtilaf Devletleri'yle İttifak Devletleri arasında düzenlenen Paris Barış Konferansı'nda öngörülen antlaşmalardan biridir. İtilaf Devletleri'yle Bulgaristan arasında 27 Kasım 1919 tarihinde imzalanmıştır.

Bu antlaşmaya göre Bulgaristan topraklarından bir kısmını Sırp-Hırvat-Sloven Krallığına, Güney Dobruca'yı Romanya'ya, Gümülcine ve Dedeağaç'ı Yunanistan'a bırakmıştır. Antlaşma ayrıca Bulgaristan ordusunun 20 bin kişiyi aşamayacağı hükmü getirmektedir.

Triyanon Antlaşması

Triyanon Antlaşması ya da Trianon Antlaşması, 4 Haziran 1920 tarihinde, I. Dünya Savaşı'nın galip İtilaf Devletleri ile Macaristan arasında, Fransa'nın Versay kentindeki Trianon Sarayı'nda imzalanan ve savaşı resmen sona erdiren antlaşma. Bu anlaşma Macaristan'da da Almanya'da olduğu gibi tepkiyle karşılanmış ve kaybettiği toprakları geri almaya yönelik politikalar izlenmesine neden olmuştur.

Hazırlık

Müttefik Devletler'in savaştan sonra Macaristan'a barış şartlarını sunması oldukça gecikti. Bunun nedeni önceleri Macaristan'da Béla Kun liderliğindeki komünist rejimin varlığı ve sonraları daha ılımlı iktidarlar gelmesine rağmen Romanya'nın Budapeşte'yi işgali döneminde (Ağustos - Kasım 1919) yaşanan siyasi çalkantılardı. Sonunda Müttefikler yeni bir hükümeti tanıdılar ve 16 Ocak 1920 tarihinde antlaşmanın bir ön metnini Macar delegesine verdiler

Antlaşmanın şartları

Toprak kaybı
Bu antlaşma ile Macaristan, topraklarının ve nüfusunun 2/3'ünü kaybetti. Bu anlaşmayla 2 milyona yakın Macar, ülke sınırlarının dışında kaldı.
  • Slovakya, Ruthenia'nın Karpat Dağları altında kalan kısmı (bugün Zakarpatskaya adıyla Ukrayna'nın bir ili), Pressburg (Bratislava) ve bazı küçük yerler Çekoslovakya'ya verildi.
  • Batı Macaristan (Sopron hariç Burgenland'ın çoğu) Avusturya'ya verildi.
  • Hırvatistan (Medimurje dahil), Slovenya (Prekomurje dahil), Voyvodina ve Banat'ın bir kısmı Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı'na (Yugoslavya'ya) verildi.
  • Banat'ın büyük kısmı ve Transilvanya Romanya'ya verildi.
  • Fiume İtalya'ya verildi.
  • Slovakya'nın kuzeyindeki birkaç köy Polonya'ya verildi.
Diğer şartlar
  • Milletler Cemiyeti'nin sözleşmesi, antlaşmaya dahil edildi.
  • Macaristan ordusu, 35 bin kişi olarak sınırlandırıldı. Hafif silahlı bu ordu sadece iç güvenlik ve sınır güvenliğinden sorumlu olacaktı.
  • Macaristan'ın ödeyeceği ağır savaş tazminatları sonradan belirlenecekti.

Rapallo Antlaşması

Rapallo Antlaşması, İtalya Krallığı ile Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (1929'dan sonra Yugoslavya) arasında imzalanan antlaşma. Yukarı Adriyatik ve Dalmaçya bölgelerindeki sınır sorunlarını konu almıştır.

Antlaşma 12 Kasım 1920 tarihinde İtalya'nın Cenova kenti yakınlarındaki Rapallo'da imzalanmıştır. İtalya-Yugoslavya ilişkileri I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru bozulmaya başlamıştı. Bunun nedeni; İtalya'nın, 1915 tarihli Londra Paktı ile kendisine vadedilen toprakları Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun dağılmasının ardından işgal etmesiydi. Ne var ki, bu bölgeler yerleşik Sloven ve Hırvat nüfusa sahip topraklardı. Antlaşma uyarınca şu topraklar İtalya'ya bırakılmıştır:
  • Kastav belediyesi ve Krk adası dışında kalan eski Avusturya Kıyısı toprakları
  • Carniola Dükalığı'nın batı bölümü (Idrija, Vipava, Šturje, Postojna, Pivka ve Ilirska Bistrica kentleri)
  • Eski Dalmaçya başkenti Zadar (İtalyanca: Zara), Lastovo ve Palagruža adlı Dalmaçya adaları
Antlaşma, Rijeka'da (İtalyanca: Fiume) bağımsız bir yönetim kurulmasını öngörmekteydi. Bu, Gabriele d'Annunzio komutasındaki askeri gücün denetimindeki Carnaro Naipliği'nin sonunu getirmekteydi. Bu madde 1924'te imzalanan Roma Antlaşması'yla değişikliğe uğramış, Fiume İtalya'ya bırakılırken Sušak limanı Yugoslavya'nın olmuştur.

Antlaşmanın ardından çok sayıda Sloven ve Hırvat İtalya'da kalmış oluyordu. Yazar Paul N. Hehn bu durumu "Antlaşma, yarım milyon Slav'ı İtalya'da buna karşın ancak birkaç yüz İtalyan'ı Yugoslavya'da bıraktı" tümcesiyle yorumlamıştır. Avusturya nüfus sayımlarına göre ise antlaşma imzalandığında bölgede 25.000'e yakın Alman kökenli ve 3000 Macar yaşamaktaydı.

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.